Her yolculuk içinde bir heyecan taşır. Sanki ilk defa yolculuğa çıkıyormuş gibi. Sanki hiç geri dönmeyecekmiş gibi. Bazen de gittiğimiz yerlerde kalmak, oralı olmak, oraya ait olmak isteriz.
İşte İzmir’in Seferihisar ilçesinin kendine has kasabası Sığacık da böyle yerlerden.
Kale içi sokaklarına adım attığınız anda o büyülü atmosferiyle sizi adeta sarıp sarmalıyor ve evinize dönseniz dahi bir parçanız daima Sığacık’ta kalıyor. Ve sizde içinizde Sığacık'tan bir parça taşıyorsunuz hayat boyu. İşte o parçanız sizi ne yapıp ne edip tekrar Sığacık'a götürmek için çabalıyor.
Sığacık’ın her bir köşesini keşfetmek, kaybolmakla başlayan bir macera. Küçücük dar sokaklarındaki bazen beyaz bazen de renkli, otantik, ahşap detaylı ve cumbalı evleri size bu küçük maceranızda yoldaşlık ediyorlar. Tabi bu esnada güzel kalpli kasabalıların minik dükkânlarına uğrayıp hem samimi sohbetler etme hem de alışveriş yapma imkânı bulmuş oluyorsunuz.
Siz yolcuğunuza devam ederken kasabalı teyzelerin yaptığı fırından yeni çıkmış börek, poğaça ve daha çeşit çeşit yemeklerin mis gibi kokuları burnunuza gelip karnınızın acıktığını fark etmenizi sağlıyor.
Bu enfes kokuların kaynağı Sığacık’ın en meşhur özelliği olan Sığacık pazarı tabi ki. Eğer günlerden pazarsa size adeta festival havası yaşatacak bir coşku ile sokaklar boyunca kurulan bu pazar aklınızı başınızdan alacak. Tamamen organik ve el emeği ürünlerle donatılmış rengârenk ve mis kokulu bu tezgâhları dolaşırken saatlerin dakikalar gibi geçtiğini hissedeceksiniz.
Denizden gelen hafif rüzgâr kulağınıza tatlı bir melodi mırıldanırken birden kendinizi Sığacık limanında buluyorsunuz. Bu eşsiz manzaranın güzelliği karşısında saatlerce orada kalmak ve özellikle gün batımında oluşan tabloyu zihninize kazımak isteyeceksiniz.
Yeteri kadar vaktiniz varsa günlük tekne turları ile Seferihisar koylarını ziyaret etmek güzel bir ayrıntı olacaktır.
Sığacık’a yaz aylarında geldiyseniz ve sıcaklar sizi bunalttıysa tam anlamıyla kızgın kumlardan serin sulara atlamak için Akkum plajını tercih edebilirsiniz.
Buraya kadar gelmişken zaman makinesine ihtiyaç duymadan geçmişe gidebilmek için uğramanız gereken yer tabi ki de Teos Antik Kenti. Bu büyülü kentin en önemli yapılarından biri Anadolu’daki en büyük tapınak olan Dionysos Tapınağı Helenistik dönemin en önemli mimarı Hermogenes tarafından yapılmış bir eser.
Seferihisar’a ait en önemli özelliklerden biri ülkemizin ilk “Sakin Şehir” i (Cittaslow) olması. Bölgede yerli tohum korunup, organik tarım destekleniyor ve üreticiler ürünlerini aracıya gerek duymadan üretici pazarlarında satabiliyor. Yöresel yemeklerin ve yöresel mimarinin değer gördüğü bölgede eski yapılar restore edilirken mimarisinin bozulmamasına özen gösteriliyor.
