İstanbul’ daki büyük spor kulüplerimize ait stadların hikâyesini, bazı kişisel veya kulüplerimizin ünlü sporcularının hatıralarını da ekleyerek bir dizi yazı hazırladım. İlk olarak gönlümün bir parçası olan BEŞİKTAŞ’tan (BJK) başlıyorum
BEŞİKTAŞ VODAFONE PARK
Güzel İstanbul’umuzun en nadide köşelerinden olan İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında adını, bulunduğu semt olan Beşiktaş İlçesi’nden alan Siyah-Beyaz renkli formasıyla ünlenen kulübün stadyumu daha önceleri; Dolmabahçe, Mithatpaşa, İnönü isimleriyle anıldı. İki yıl önce Vodafone Telefon firmasıyla yapılan anlaşma gereği belli bir süre (galiba 15 yıl) gerek stad adı gerekse giyilen formanın göğüs reklamı olarak bu isim kullanılacak.
 Ali Sami Yen ve Saraçoğlu stadları yokken 3 büyüklere ev sahipliği yapan İnönü Stadyumu için BJK. nın ünlü isimleri hislerini bakın nasıl belirmişler.
RIZA ÇALIMBAY (1980-96)
 Beşiktaş’tan başka yerde oynamadım. Beşiktaş da stadı daha önceden yapmalıydı. Eski İnönü daima hafızalarda kalacak. Çünkü sadece bizim değil, diğer takımların da stadıydı orası. İnönü’de A Takıma çağırıldığım ilk maçı unutamam. Fenerbahçeli Büyük Mehmet’in jübile maçıydı. 1-1 bitmişti. Samet Aybaba’nın jübile maçında FB. yi 2-1  yenmiştik. 1992 yılında Galatasarayı 4-3 yenerek şampiyon olduğumuz, oynadığım unutulmayan maçlardan biridir.
FEYYAZ UÇAR (1982-94)
İnönü, sadece bende değil, Türkiye’de o dönem oynayan bütün futbolcularda ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü o yıllarda bütün İstanbul takımlarının kullandığı bir stattı. İnönü hepimizin ilk göz ağrısı. Hiçbir statta olmayan bir hava vardı İnönü’de. Derbi maçlarda kendilerine en özel görüntüler veren, konum itibariyle belki de dünyanın en güzel yerinde. Futbol değişiyor, talepler değişiyor. Günümüz standartlarına uygun hale gelmek zorunda. Dokusu fazla bozulmadan inşallah yenilenecek. (ki yenilendi) Yenilenmeyi veda olarak görmüyorum. Yeni haliyle karşımızda olacak.
METİN TEKİN  (1982-96)
İnönü’de 14 yılım geçti.
Gelişime, değişime karşı duramıyorsunuz. Tabii o dokunun korunması çok önemli. Ama asıl önemli olan Beşiktaş’ın yaşaması. Çünkü İnönü’ye o ruhu veren, o taş binaya o havayı katan şey Beşiktaş’tır. Tabii ki orada başarılarla, başarısızlıklarla, üzüntü ve sevinçle 14 yılımız geçti. Bütün duyguları en yoğun yaşadığımız o günler aklıma geliyor. 1989-90-91 sezonlarında üst üste 3 şampiyonluğun ilkinde Fenerbahçe’yi 1-0 geriden gelip 3-1 yendiğimiz maçı unutamam. O gün 2 gol atmıştım.
ALİ  GÜLTİKEN  (1984-95)
AYNİ BAŞARI DEVAM EDECEK.
Yıkılıyor ama yeniden yapılacak. Yenilenmesi Beşiktaş adına önemli. Stadların değişimi; kulüpleri de vizyonlarını da değiştiriyor. Beşiktaş stad işinde rakiplerinin gerisinde kalmıştı. Bunu yapıyor olması birkaç sene içinde Beşiktaş’ı sıçratacaktır. Kulübümüzün her aşaması bize mutluluk veriyor. Çok güzel başarılar kazandık. O stad içinde olmaktan mutluluk duyduk. Ayni şey devam edecek. Yok olan bir şey yok. İnönü’deki ilk maçımda, Tranzonspor ile oynuyorduk. Hazırlık maçıydı. 1-0 kazanmıştık. O gün benim için çok özeldir.
Not: Önümüzdeki haftalarda, diğer kulüplerimiz Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu (şimdilerde Ülker) ile Galatasaray’ın Mecidiyeköy’deki yıkılan Ali Sami Yen ve yeni stadlarını (Galatasaray Arena-değiştirildi GS. Stadyumu oldu) yazacağım inşallah.
Saygılarımla.