Dün 14. Bayındır Çiçek Festivalinin açılışına katıldık. Çiçeğin başkentinde gözümüzü ruhumuzu dinlendirdik. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Ulaştırma eski bakanı Binali Yıldırım’ı dinledik.

 Festival açılış programına çok sayıda politikacının ilgi gösterdiğini gördük. Sayın Kaymakamımız Hüseyin Ergi ve Tire’li bir çok siyasetçimiz de oradaydı. Belediye başkanımızı göremedik. Sanırım yoğun işleri nedeniyle bölgemizdeki gelişmeleri yakından ilgilendiren bu büyük organizasyona katılamadı.  Yapılan tüm hazırlıklar Bayındır’ın, Bayındırlıların sınırları aşan yüzünü yani çiçekçiliği ön planda vurgulayabilmek için dikkatle düşünülmüş.

 Bayındır, ülke genelinde ilgi gören ve her geçen yıl daha da büyüyen, etkinleşen festivaline sahip çıktığını göstermeye çalışmış. Ve bir de 1980 yılından bu yana vermiş oldukları emeklerinin bir karşılığı olarak elde ettikleri bu haklı fırsatı, ilçelerine daha çok şey kazandırmak için kullanmayı da öğrenmişler.

 Belediye Başkanı Mehmet Kertiş, açılış konuşmasında bakanları yakalamışken ilçesi için aklına ne geliyorsa talep etti. Hükümetin ilgisini Bayındır’a çekmek ve daha çok yatırım almak için hem tribünlere, hem de protokol kabinindekilere mesajlar vermeyi ihmal etmedi.

 Tire yıllardır İzmir ya da Selçuk otobanı bağlantısı için duble yol mücadelesi veredursun; Bayındır, eski ulaştırma bakanı Binali Yıldırım’ın ağzından duble yol sözünü aldı bile. Bakan Yıldırım, zaten başlamış olan yol genişletme çalışmalarının duble yola çevrileceğini halkın huzurunda beyan etti.

 Binali Yıldırım’ın ardından kürsüye Turizm bakanı Ertuğrul Günay geldi. Bayındırın şu ana kadar talep ettiği projeleri bir bir hayata geçirmiş olmanın verdiği gurur ile, ilçe genelinde yapılan ve bitirilen restorasyon çalışmalarından, başlayan yedi adet sokak sağlıklaştırma projelerinden bahsetti. Termal turizmin çok yakında start alacağını ifade etti. Yapılan ve yapılmakta olan projeler ile Bayındır’ın çiçekçiliğin ardından turizm ile de yeni bir gelir kapısı kazanacağını ikna edici bir şekilde anlattı. Ve açılış programının ardından da protokoldekiler ile birlikte Belediye binası arakasındaki tarihi binada  yapılmakta olan sinema ve toplantı salonu inşaatında eline çekici keskiyi alıp çalışmaları bizzat başlattı.

 Ardından çiçek üreticilerinin standlarını geze geze, üreticiler ile sohbet ede ede bitirilen sokak sağlıklaştırma projelerinden birinin kurdelasını keserek hizmete açtı.

 Açılış programı, yine Kültür ve Turizm bakanlığına verilen bir proje kapsamında restorasyonu tamamlanan Bayındır eski tekel binalarının Kültür Merkezi olarak hizmete açılması ziyareti ile son buldu.     

 Bakan Ertuğrul  Günay, Bayındır Kültür Merkezindeki birimleri tek tek dolaşıp, yapılan çalışmaları incelerken, ben de işte tam burada Bayındırlılar bu işi bilmiyor, güzelim mekanı yazık etmişler diye düşündüm kendi kendime..!

 Bence orayı kent müzesi yapmalıydılar. Bayındırın kültür merkezine olan ihtiyacı şimdilik bekleyebilirdi. Binadaki odalarda sanat ve kültür uğraşıları ile ilgilenenlere imkanlar tanınacağına bence o bina komple kent müzesi haline getirilmeliydi. Çünkü, biz böyle duyduk, böyle öğrendik büyüklerimizden..!

 Yapılan çalışmalar neticesinde  bir de şunu gördüm. Bayındır Kültür merkezinin içinde iki oda kent müzesi olarak ayrılmış, Kentle ilgili maketler ve resimler bu odalarda sergileniyor. Bir kez daha şaşırdım. Bizim bildiğimiz tam tersi olur. Keşke o koca bina Kent müzesi yapılsaydı ve eleştirenlere de denilseydi ki, “biz bu kent müzesinin içinde kültür merkezi projesini de hayata geçireceğiz.” Hiç kültür merkezinin içinde kent müzesi mi olurmuş, değil mi ama ?

 Yok yok… Bu Bayındırlılar ve belediye başkanı Mehmet Kertiş hiçbir şeyden anlamıyor. O güzelim festivalin görkemli açılışı kültür merkezini görünce balon gibi söndü gözümde. Başkan Kertiş artık ağzıyla kuş tutsa kıymeti yok benim yanımda.

 Biz gene de buradan uyaralım sayın Kertiş’i… Sayın Başkan, büyük bir yanlış içindesiniz. Kültür Merkezi gibi gereksiz şeylerle uğraşacağınıza, o binayı acilen kent müzesine çevirin. O içerdeki müzikle, tiyatroyla ilgilenen halkı da gönderin bir yerlere orda çalışsınlar. Hiç mi kenarda köşede boş bir oda yok Bayındırda. Hiç mi boş ve rutubetli bir bodrum  katı yok koca şehirde. Yapmayın etmeyin. Bayındıra acilen bir kent müzesi yapmalısınız.

 Hiç bilmiyorsanız gelin Tire’de sayın başkanımızdan öğrenin bu işleri. Bakın bizim başkanımız onca tepkiye, isteğe, talebe rağmen “hayır, kent müzesi yapacağım” diye nasıl da mücadele veriyor. Gelin bir kereliğine sayın belediye başkanımız Tayfur Çiçek’ten dinleyin, Tire’de eski tarihi binalar dururken, hatta tarihi mezbaha binası tescillenmek üzere iken neden kent müzesi projesini  ısrarla eski belediye binasında yapmak istiyor.

 Bir kere belediye başkanlığı konusunda bizim başkanımız sizden daha tecrübeli. Halk ne istiyor, neden istiyor ve halkın isteklerine karşı nasıl davranılmalı gibi konuları gelin öğrenin kendisinden.

 Olmuyor sayın Kertiş, bu kültür merkezi işinizi hiç ama hiç tutmadım. Kalın sağlıcakla…

 Bu arada 23 Nisan Ulusal egemenlik ve çocuk bayramınız kutlu olsun.