Geçen hafta bir bahaneyle İzmir’e gitmiştim. Kitapçıları dolaştım. Yeni çıkan kitaplara baktım. Bunlardan ilgimi çeken bir kitap vardı. Yazar Mehmed Alagaş’ın 30.Kitabı; “2012 ve İki Deniz Arası”. İlk fırsatta okumaya başladım. İçeriğinde ilginç konular vardı. Önemli olduğu için sizlerle paylaşma ihtiyacı hissettim. Bu kitapta; 2012 Kehanetiyle ilgili olarak basında yer alan olaylar inceleniyor ve Kur’an-ı Kerim ayetleri ile açıklanıyordu.
Bildiğiniz gibi bir ara gazetelerde dünyanın sonu ve kıyametin kopması ile ilgili olarak Maya yazıtlarıyla ilgili haberler yayınlanmıştı. 2012 yılında gökten metal bir aygıt içinde gelecek kutsal bir kişiden bahsediliyordu. Bu kutsal kişi 2012 yılında dünyaya döneceğini ve dünyanın da kıyamet öncesi son çağa gireceğini bildiriyormuş. Aynı zamanda denizlerin yükseleceği, Amerika sahilindeki bazı kıyı şehirlerinin de sular altında kalacağı yazılmıştı. Eric Van Daniken bu haberi uzaylılara nispet ederek, dünyayı uzaylıların ziyaret edeceğini duyurmuştu…
Mayalar 2012'yi insanlığın yeniden yukarı çıkışının yaşanacağı bir çağ olarak tanımlıyor. Hatta farklı inançlarda yer alan Altın Çağ'a böyle ulaşılacağı da ileri sürülüyor. Yani 2012' nin önemi burada. Düşen insanlık tekrar yukarı çıkacak ve bu çıkış 2012' de başlayacak. Yine iddialara göre çıkış süreci başladı, belki de 2012 bir final olabilir.
İnka’ların yaşadığı Peru’nun Nazka çölünde yer alan ve yüksekten bakılmadıkça çizilmesi imkansız gibi görünen kilometrelerce uzunluktaki devasa figürler vardır. Bu dev figürlerin gökten tekrar gelmesi beklenen kişi için olduğu üzerinde durulmaktadır.
Allah’ı ve ve Kur’an-ı Kerimi dikkate almayan bu insanların sınırlı dünyasında, gelecek ile ilgili olaylar kendi varsayımlarına göre yapılmıştı. Yedi kat gökleri içeren “Göktekiler” ifadesi ile nelerin kastedildiği, ayetlerle açıklanmaktadır. 2012 civarında gerçekleşecek olan bu olayın bir kehanet değil, apaçık bir ayet olduğu vurgulanmaktadır.
Kıyamet öncesi beklenen bu olaylar; şimdiye kadar hak ve hakikatle karşılaşmamış dünya insanlarının düşünmelerine, araştırmalarına, ilahi gerçekleri anlamalarına ve yüzlerini alemlerin Rabbi olan Allah’a döndürmelerine umarım vesile olur. Rahman olan Rabbimiz, insanların hidayetine vesile olabilecek bu olayların oluşmasını takdir etmekte ve kitabında bildirmektedir.
Yazar Mehmed Alagaş, kitabında bu olayları ayetlere göre değerlendiriyor. Kehf Suresi 84 ile 91.ayetler arasında Zülkarneyn Aleyhisselam’ın yolculukları anlatılıyor. Geçmiş ve gelecekle ilgili, güneşin doğduğu ve güneşin battığı yerlerdeki yolculuğu ele alınıyor. Zülkarneyn’in Süleyman Aleyhisselam ile olan ilgisi anlatılıyor. Lakabı Zülkarneyn olan Süleyman Aleyhisselam’ın, Mayaların yaşadığı Amerika’ya gidişi üzerinde duruluyor. Bu konu Süleyman Aleyhisselam ile ilgili olan ayeti kerimelerle açıklanıyor.
İki denizin yarılması ve  arasının açık kalması ile ilgili Ayet-i Kerime (Furkan Suresi, Ayet 53) ile şimdiye kadar hak ve hakikatle karşılaşmamış olan dünya insanlarına önemli tarihi bir olay hatırlatılıyor ve Sünnetullah ile uyarılıp ikaz ediliyor. 
2012 Yılı gelmeden, kendi hayatımız sona ermeden, kıyamet olmadan önce nasıl yaşadığımıza bir bakalım. Allah’ın istediği gibi mi yaşıyoruz yoksa nefsimize göre mi yaşıyoruz? Kur’an-ı Kerim; kıyamete kadar bizlere yön veriyor, yol gösteriyor. Bu ayetleri okuyalım, tefekkür edelim. Çok yakın bir zamanda gelmesi beklenen alametleri bir mü’min olarak bilelim.
Asırlardır sadece bekleyen değil; asırların beklediği bir Müslüman olmaya gayret edelim. Tevhidi bir kulluğu yaşayalım ve yakınımızdaki insanları hak olan islama davet edelim. Dünyamız son çağına girmeden, Allah’ın istediği gibi Müslüman olalım.