Yoğun bir haftayı geride bırakmanın yorgunluğunu henüz üzerimizden atamadan yeni bir haftaya daha başladık bugün. Kendi adına konuş diyenlerin sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğini de gayet iyi biliyorum gözlemlerimden. Önce Tirespor’un dayanışma yemeği düzenlendi ardından olağanüstü meclis, hafta sonu da muhtar arkadaşlarımızın bir yemeği vardı ona katıldık. Üstüne bir de Fenerbahçe maçını izleyince yani, değil mi?
Tirespor’un yemeği çok ilginç olaylara sahne oldu. Haberi okuma şansını yakalayanlar zaten hatırlar olanları, ama ben bazı konuların detayına inmek, bazı konuları hatırlatmak ve kimse kusura bakmasın, bir zihniyeti ve onun mahsullerini bir kez daha ortaya koymak istiyorum..
… Aylardan Ramazan, insanlar oruçlu, Tayfur Çiçek büyük ümitlerle gittiği CHP’den ayrılmış, bayram öncesi evinde tadilat var. Aday olabileceği bir AK Parti bir de DP var, AK Parti’ye geçmesi teknik olarak mümkün değil, DP’ye ben geldim aday oluyorum diyemez. İşte tam da bu girdaptan kendisini iki genç süvari çıkartır. Bekir Keseli ve İlhan Ağat. Bekir Keseli ilçe başkanıdır, İlhan Ağat Teşkilat Başkanı. Ve Tayfur Çiçek ile adaylığı için anlaşma sağlanır. Artık Tayfur Çiçek sekiz ay bineceği Vectra’nın ilk kez oturmuştur…
Ümit ediyorum ki Bekir Keseli kardeşim bu süreci baştan sonuna kadar kamuoyu ile zamanı geldiğinde paylaşacaktır. Bize en çok sorulan soru şu “Siz Tayfur Çiçek’in yönetim anlayışının ne olduğunu bilmiyor musunuz?” Biz de cevaben diyoruz ki her daim ‘Tayfur Çiçek her şeyi meclisle ve ekibiyle istişare edeceğine, çıkar düşkünlerine prim vermeyeceğine, zaman zaman yazılarıma konu olan siyaset duayeni geçinen eblehleri belediyeye 300 metreden fazla yaklaştırmayacağına, ekibinin rızası olmaksızın hiçbir karara imza atmayacağına, sadece memleketi için çalışacağına ama hep birlikte çalışılacağına büyüklerimizin huzurunda namus ve şeref sözü vermiştir”. “Ben çıraklık dönemi yaşadım, hata yaptım, artık usta oldum” demiştir.
Tayfur Çiçek, hiç kusura bakma, hakkımda da gazetelere dedikodudan öteye gitmeyen içeriklerle dolu spekülasyon kokan haberleri servis ettirerek sadece insanları güldürüyorsunuz. Devrin değiştiğini anladığınız gün her şeyi kaybetmiş olacaksınız. Size bir kez daha tarihi çağrı gönderiyorum, gelin, gazetelerden laf yarıştırmayı bırakın, zira buna gücünüz yetmez. Benim elimdeki bilgi, belge, seçim dönemine ait yüzlerce tanık, yaşananlar, yaşattıklarınız, yaptıklarınız değil gazete sayfaları, sayfalar dolusu roman çıkartmama yeter. Niyetiniz samimi ise halkın huzuruna çıkalım muhatapları ile Nazım Çulcu, Sinemacı Mehmet Memişoğlu, sağ kolunuz Hulki Kızıloba (Halıcı Hulki), Saffet Yorgan, Yılmaz Göçmenler ve daha niceleri hakkında söylediklerinizi, niyetlerinizi yüz yüze paylaşalım insanlarla, bir tarafta biz, diğer tarafta siz… Ne dersiniz? Kiminde notlarımız, kiminde tanıklarımız kimin de bakarsınız video ve ses kayıtlarımız söylediklerimizi doğrulayıverir.
Şimdi diyeceksiniz ki ne oldu da gene celallendi bu? Tirespor’un yemeği var. İlhan Ağat yani Tayfur Çiçek’i DP’ye kayıt ederek aday gösteren iki kişinin 1ncisi. Sizi sahneye davet ediyor, birlikte beş dakika oynayalım diyor. Türkçesini anlatayım Sayın Başkan “Barış çubuğu tüttürelim, güvercin uçuralım diyor, bu memleket sizin olduğu kadar bizim, gel birlik olalım diyor”. Siz ne diyorsunuz “Senin yolun belli…” Belli tabi. Sadece O’nun değil bizim yolumuz belli. Oramız buramız oynamaz, çıkar için iş yapmayı sevmeyiz, laf olsun diye alkış etmeyiz, ihale neyin beklemeyiz, beklemek için yalakalık etmeyiz. Neyse…
Baktım ki muhtarların yemeğinde pek bir güzel Harmandalı oynadınız sahnede. Demek ki 4 günde bel fıtığınız iyileşmiş. O doktorun ismini bize de verin de illetten biz de kurtulalım. Bunu geçtim, Tirespor yemeğinden çıkıyorsunuz meclis üyeleriniz gözünüzün içerisine bakıyor ‘Acaba bir selam lütfeder mi’ gibisinden. Ben göremedim o selamı, onların görmesine imkân yok. Sonra ‘Onu yapıyoruz kimse yok, bunu yapıyoruz kimse yok’ diye serzenişte bulunuyorsunuz etrafınıza. Said Keseli doğalgaz bürosunun açılışını küçümsemişmiş. Peh! Sevsinler küçümsemeyi, ‘Harman yellen, düğün ellen’ diye neden demişler. Nasıl küçümsemem ki? Bizim Ödemiş büromuzun açılışında sizin doğalgaz açılışındaki zeybek ve bandoyu çıkartın 20 katı fazlası insan vardı. Acaba niye?
Biz her şeyin doğrusunu yazdığımız, siyaseten sizi eleştirsek bile doğru yaptıklarınızı illa ki gazetemizde yayınladığımız için olmasın? Diyeceksiniz ki üç beş tane bir şey yazdınız; demek ki doğrusu o kadarmış sayın başkan! Meclis üyelerinizi ciddiye aldınız da yazmadık mı? SGM’ye yer verdiniz de yazmadık mı? Yapmak istediklerinizi son Dakka da meclise sunmak yerine onbeş gün öncesinden meclis üyelerine danıştınız da yazmadık mı? Büfeler yerine aklı başında projeler tasarlayıp meclisinizle birlikte el ele yaptınız da yazmadık mı? Akil Adamlar toplantılarına sürekli katılıp projeleri tüm Tireli Akil Adamlarla tartıştınız, anlattınız, görüşlerini aldınız da yazmadık mı? Dağlardaki kuş uçmaz kervan geçmez ağaçları budamak, Balım Sultan’a ova yolu açıyorum diye altı ayınızı orada geçirmek yerine kamyonetlerin çakılıp kaldığı, araçların alt takımlarının artık üst takım olduğu şehir içi yolları adam ettiniz de yazmadık mı? Belediyenin taşınmazlarını satmaya kalkışarak kıyamet kopartmak yerine üç tane daha tapu eklediniz de yazmadık mı? Belediyeyi atölyeden değil de makamınızda kurduğunuz sistem ve aklı başında bir ekiple yönettiniz de yazmadık mı? Üç kuruş su borcu olan garibanın su borcu ‘Başkan beye söyleyin – Ya da Halıcı Hulki’ yerine sistematik bir anlayışla çözüldü de yazmadık mı? Ben yüzlerce sayfa çoğaltabilirim bunu ki insanları bezdirmenin alemi yok?
Benim bildiğim ve gördüğüm Tayfur Çiçek çözümsüzlüğün içerisindesiniz, hiçbir çözümün içerisinde değilsiniz, tıpkı SGM çözümünün içerisinde olmadığınız, açılışında olmadığınız gibi. Kapıda hazır bekleyen bandonun da son dakikada açılışta olmadığı gibi; bandonun bir üyesi diyor ki ‘Biz açılışa geliyorduk, çağrılmamışız, geri döndük!’. Doğru ya onlar şambalici mi?
Bir bakmışsınız yıl 2014, yine yoksunuz?
Ne diyelim? Geçmiş olsun!