Geçtiğimiz yıllarda Tirespor’un antrenörü Mustafa Memişoğlu ve Demokrat Partili Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek arasında, şampiyonluğa tam da çeyrek kala çıkan savaşın ardından Tirespor tarumar olmuş, Memişoğlu kovulmuş, Tayfur Çiçek ise tüm, ‘Başkan, bekle kaç maç kaldı şurada. Bitsin bu işler ondan sonra ne gerekiyorsa yaparız. Bir yılı çöpe atıyoruz” ısrarlarına aldırmadan yönetimi toplatmış, (bakın toplanmış demiyorum, toplatmış! diyorum), Memişoğlu’nun takımdan gönderilmesi talimatını vermişti.
Diğer tarafta ise yine Memişoğlu, tüm ‘Bırak hocam, şurada kaç maç kaldı. Çıkma radyoya falan. Ne olursa olsun. Bu işler düzeltilir. Hele bir şampiyon olalım. Tirespor’un bir yılı çöpe gidecek’ ısrarlarına aldırmadan radyoya çıkmış ve Demokrat Partili Tire Belediye Başkanı Tayfur Çiçek aleyhinde açıklamalar yaparak hem Tirespor’un hem de kendisinin ipini çekmişti. O sürecin tüm ayrıntıları ve yaşanan tartışmalar internetteki birçok haber portalından bulunabilir.
Ve tabii ki olan Tirespor’a olmuştu. Taraftarların coşkusu, umutları, beklentileri Dört Eylül Stadı’nın zeminine gömülmüştü. Diğer tarafta ise, söz konusu tartışmalarda antrenör Mustafa Memişoğlu’nun babası Mehmet Memişoğlu’nun ‘Üs’ olarak kullandığı, statta idmana çıkmayan futbolcuların ‘alternatif idman’ yaptığı, kapalı spor salonu Tayfur Çiçek’in hedef tahtasına oturmuştu.
Tüm olup bitenlere dikkatlice baktığınızda, aslında her şeyin planlı bir oyunun parçası olduğunu açıkça görebiliyorsunuz. İşte size Tire siyasetinden mozaik. Yani, Tayfur Çiçek kapalı spor salonunu durduk yere istemedi. Kendine göre, ‘Şer yuvasını’ dağıttı. Neyse, o dağıtadursun.
Bugün gelinen noktada ise bakıyorsunuz, Mustafa Memişoğlu ne hikmetse Tayfur Çiçek tarafından takımın başına, ‘Tirespor’u kurtaralım’ diye getiriliyor olması, bunu yaparken de hiçbir yöneticinin bundan haberinin olmaması son derece düşündürücü.
Madem Tirespor’un başarısı için Memişoğlu lazımdı? Niye kovdun Tayfur Çiçek?
Mustafa Memişoğlu kardeşimin ne insanlığına ne de teknik direktörlüğüne sözüm yok.
Sözüm insanların suratlarına tükürdüklerini yalayanlara.
Başkaldırıların samimiyetsiz mimarlarına.
İnce hesapların, toplum mühendislerine.
Kişisel meseleleri yüzünden Tirespor’un yıllarını harcamaktan çekinmeyenlere.
Bu memleketin insanlarını salak görenlere.
Ver dumanı, olan biten görünmesin Tayfur Çiçek.
Yoksa ortalık toz duman.