Anne Seylan Bozkurt Güneş : "Bebeğimi kucağıma alamayacağım diye çok ağladım. En büyük korkularımdan biri de hastalığımı bebeğime bulaştırmaktı. Ama bu süreçte ailem ve doktorlarım bana çok destek oldu" Hastanenin Perinatoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Halil Gürsoy Pala: "Kovid-19 tespit edilen hamilelerde ekstra bir tedaviye gerek olmuyor ama onları gözlemek çok önemli. Her an bir komplikasyon gelişebilir, bu durum da bebek ve annenin sağlığına olumsuz yansır" İzmir'de doğuma 4 gün kala yeni tip koronavirüs (Kovid-19) olduğu belirlenen anne Seylan Bozkurt Güneş, oğlu Ata'yı sağlıklı bir şekilde kucağına almanın mutluluğunu yaşıyor. Konak ilçesinde yaşayan ve 3 yıl önce Ergün Güneş’le evlenen Seylan Bozkurt Güneş, Kovid-19 tedbirleri kapsamında yaklaşık 5,5 ay boyunca evinden dışarı çıkmadı. Kendisini ziyaret eden bir yakınının Kovid-19 olduğunu öğrenen Güneş, hamileliğinin 38. haftasında tat ve koku alamama şikayetiyle Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu. Kovid-19 olduğu belirlenen Güneş, solunum sıkıntısı nedeniyle doğuma 4 gün kala tedavi altına alındı. Bu süreçte sağlık personelinin özenli bakımıyla 3,5 kilogram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya getiren Güneş ve Ata adını verdikleri bebeği bir süre daha hastanede kaldı. Semptomları sona eren anne, doktorlar ve emzirme danışmanlarının önerisi üzerine bebeğiyle taburcu edildi. Annenin, 10 gün sonra yapılan Kovid-19 testi negatif çıktı. "Maskeyle emzirdim" Bebeğine doya doya sıralan anne, ilk ziyaretini doğumdan 24 gün sonra bebeğinin ve kendisinin hayatını kurtaran sağlık çalışanlarına yaptı. Seylan Bozkurt Güneş, AA muhabirine, hamilelik sürecinde her şeyin iyi başladığını, Kovid-19 olduğunu öğrendiği gün ise çok korktuğunu söyledi. Solunum sıkıntısının başladığı gün hastalığı yenemeyeceğini hissettiğini belirten Güneş, "Bebeğimi kucağıma alamayacağım diye çok ağladım. En büyük korkularımdan birisi de hastalığımı bebeğime bulaştırmaktı. Ama bu süreçte ailem ve doktorlarım bana çok destek oldular." dedi. Güneş, hastalığın bebeğine geçmemesi için doğumhanede bebeğin kucağına verilmediğini, onu karşıdan izlerken gözyaşlarına hakim olamadığını anlattı. Maske takarak bebeğini ilk kez yenidoğan yoğun bakım servisinde kucağına aldığını vurgulayan Güneş, şunları söyledi: "Bebeğimi emzirmeyi çok istiyordum ama hastalığın ona bulaşması da beni korkutuyordu. Doktorlarım bebeğin gelişimi için anne sütünün önemini anlattı. Be de sonra maskemi takarak onu emzirmeye başladım. Semptomlarım olmadığı için hastaneden taburcu oldum. O süre boyunca maske ve hijyen önlemlerine dikkat ederek bebeğimi emzirdim. 10 gün sonra testim negatif olunca sevincinden bağırmak istedim. Ardından doya doya bebeğime sarıldım. Çok mutluyuz." Ergün Güneş de yaşadıkları zor günleri doktorlar ve sağlık personelinin ilgisi sayesinde atlattıklarını aktardı. Hastanenin Perinatoloji Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Halil Gürsoy Pala da Güneş'in Kovid-19 testinin pozitif çıktığını öğrendiği an kendisinin de korktuğunu, doğuma kadar olan 4 günlük sürede yanından ayrılmadığını belirtti. Pala, "Kovid-19 tespit edilen hamilerde ekstra bir tedaviye gerek olmuyor ama onları gözlemek çok önemli. Her an bir komplikasyon gelişebilir. Bu durum da bebek ve annenin sağlığına olumsuz yansır. Anne zor günler geçirse de bebeğini kucağına almasının ardından rahatladı. Kovid-19 testinin negatif çıkmasının ardından hastaneye yaptıkları ziyaret bizleri ayrıca memnun etti." diye konuştu. Yenidoğan Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Defne Engür ise anne sütünün önemini bu olayda bir kez daha gördüklerini vurgulayarak, "Dünya Sağlık Örgütü de Kovid-19 hastalığı geçiren annelerin eğer semptomları yoksa bebekleri ile ten tene temasa geçebileceğini söylüyor. Seylan Hanım da bu süreçte maske ve el hijyenine dikkat ederek, her bakımdan besleyici ve koruyucu olan anne sütüyle bebeğini besledi." dedi.