YERELGÜÇ/SÜLEYMAN GÜLEROĞLU
CHP Ödemiş İlçe Yönetim Kurulu üyesi Hatice Çakır, “Hepimizin hayata bakış açısını etkileyen bir öğretmeni vardır. Bugün yolumuzu aydınlatan, geleceğimizi, parlatan, hayatımıza yön veren öğretmenlerimizin günüdür. Millet mekteplerinin açılışı ve Atatürk’ün başöğretmenliğinin kabulü olan 24 Kasım 1928 günü ülkemizde 1981 yılından beri öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır.
“HER TÜRLÜ FEDAKÂRLIKLAR YAPIP ADETA BİR MUM GİBİ ETRAFINA IŞIK SAÇAN ÖĞRETMENLERİMİZİN GÜNÜNÜ KUTLAMAKTAYIZ
Doktor, mühendis, tamirci, avukat, öğretmen daha nice meslek sahipleri hep onların eseridir. Geleceğe ışık tutan bir toplumu eğiten her türlü fedakârlıklar yapıp adeta bir mum gibi etrafına ışık saçan öğretmenlerimizin gününü kutlamaktayız. Atatürk bir sözünde “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir” demiştir. Bir öğretmen mesleğe başladığı günden yaşamının sonuna kadar görevini yapmaya devam eder sevgi dolu bir öğretmen ışık demektir. Kelebeklerin ışığa koştuğu gibi çocuk yürekler, genç kalpler sevgiyle öğretmenlere koşar. Atatürk’ün öğretmenlere yüklediği misyon ile çevrelerine aydınlatma çabalarını sürdürürken, Onurlarına yakışan bir yaşam tarzının sağlanması gerekir.
Bugün Öğretmenlerimiz, maddi ve manevi birçok sorunla karşı karşıya gelmektedir. Eğitim sistemimiz sık sık değiştirilerek bir düzene oturtulmamıştır. Köy okulların kapatılıp taşıma sistemine geçilmesiyle öğretmen öğrenci ve velilerimiz zor duruma sokulmuştur. Taşıma sistemiyle okullardaki yığılmalardan dolayı kalabalık sınıflar oluşmuştur. Bu durum öğretmen ve öğrencileri eğitim- öğretim konularında sıkıntıya düşürmüştür. Çocuğunu başka köye ya da şehire yollayan velilerin sorunları daha da vahimdir. Öğretmenlerimiz mezun olduktan sonra bir de yeterlilik sınavı ile karşılaşmaktalar. Sonuçta atanmayan öğretmenler grubundan, başka mesleklere yönelmek zorunda kalmaktadırlar.
Bir başka sorun ise kadrolu, kadrosuz, sözleşmeli, ücretli çalışma şekilleri ile mağdur duruma gelmektedirler. Aynı işi yapan öğretmenlerimiz bu sınıflandırma nedeniyle emeklerinin karşılığını alamamaktadırlar. Şimdi de başöğretmen, uzman öğretmen gibi unvanlar nedeniyle aynı okulda çalışan öğretmenlerimiz kategorize edilme çabası içine girilmiştir. Bu durum öğretmenlerimizi, öğrenci ve veliler karşısında zor duruma düşüreceği bir gerçektir.
“ÖĞRETMENLERİMİZ AKŞAM EVE GÖTÜRECEKLERİ EKMEĞİ DÜŞÜNMEKTEN KENDİLERİNİ NE KADAR DERSE VEREBİLİYOR”
Özel okullarda çalışan öğretmenlerimizin durumu başka bir sorundur. Öğretmenlerimizin emekleri okul patronları tarafından sömürülmektedir. Az bir ücretle çalıştırılıp ekonomik zorluklarla savaşmaktadır. Öğretmenlerimiz akşam eve götürecekleri ekmeği düşünmekten kendilerini ne kadar derse verebiliyor. Bir düşünmek gerek. Bu konuda Ata’mızın bir sözü vardır. Kendisine vekil maaşları sorulduğunda “Öğretmen maaşını geçmesin” dediği bilinmektedir. Baktığımız da öğretmen maaşları yoksulluk sınırları altındadır. Bugün öğretmenler mesleğini en iyi şekilde yapmaktan başka kaygılarının olmadığı verildiği sözlerin tutulduğu günlere kavuşmayı Özlemle beklemektedirler. Kendilerine verilen değerin ve saygınlığın arttırılması aynı zamanda onların motivasyonlarını da arttıracağından ülkenin geleceğine imza atacak olan gençlerin yetiştirilmesinde daha fazla ışık saçacaklarından kimsenin en ufak şüphesi yoktur. Bugün hayatta olmayan daha 3 gün önce şehit verdiğimiz Ayşe Nur öğretmenle birlikte tüm görev şehidi öğretmenlerimize ve ebediyete göç eden öğretmenlerimize rahmet ve şükranla anıyorum. Bu eğitim emekçilerinin öğretmenler gününü kutlar içlerindeki ışığın hiç sönmemesini dilerim. Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun” dedi.
