Bir genel seçimi daha geride bıraktık. Günahı, sevabı ve geyikleriyle. Birçok insanı olduğu gibi beni de genel seçimlerin yerele bakan yüzü biraz daha alakadar ediyor. Zira 2011 genel seçimlerinde sandıktan çıkan oylar, 2014 mahalli idareler seçimlerinde sandıktan çıkması muhtemel oylar olarak da görülüyor, yorumlanıyor kimi çevrelerde.
İzmir’in CHP’li 28 ilçesinde ve DP’li Tire ilçesinde çıkan sonuçlara kısaca değinerek bir tespitte bulunmak istiyorum. 2009 mahalli idareler seçimlerinde CHP 28 belediye başkanlığını kazanarak büyük bir başarıya imza attığını düşündü. 2011 genel seçimlerinde bu tablo sandığa yansımayınca biraz panik havası esti.
Halbuki 2009 seçimlerinde CHP’nin aldığı oyların kendilerini yerelde iktidara taşımaya yetecek miktardaki kısımları, MHP’ye ve DP’ye ait oylardı. O dönemde DP’li M. Ali Bayar bütün teşkilatları dolaştığı gibi Tire’ye de gelmiş, AK Parti’ye karşılık güçlü olan CHP’nin desteklenmesini istemişti bizlerden de. Birçok ilçe ve beldede de bu konuda başarılı oldular.
Görünen o ki bu tablo genel seçimlerde gerçekleşmedi. Herkes gitti, gönlündeki partiye oyu verdi geçti. Kimi ses verdi, kimi nefes aldı, şu bir gerçek ki sandıklar açıldı, ve Küçük Menderes, istikrar sürsün dedi.
Diğer ilçeleri bilmem ama şimdi Tire’de bir kıyamet kopacak bu gidişle.
2009 seçimlerinde DP’den belediye başkanlığı koltuğuna oturan Tayfur Çiçek, bildiğiniz gibi matematik öğretmeni. Hem de en yükseğinden. Eminim seçimlerdeki 10 bin 800 oyunu hangi partiye nasıl kanalize ettiğini kamuoyuna açıklamanın hesaplarını yapıyordur.
En son kamuoyunda konuşulan konu 13 bin blok oyuyla o veya bu partiye sinyal gönderdiği idi. Ama ne hikmetse, genel seçimlerden önce bu sol tandanslı sağ görünümlü başkanımızın blok oyuna itibar eden bir parti çıkmadı.
DP’nin 10 bin 800 oyunun şehir merkezindeki 10 bin 500’ü gitti, bir yerlere yama oldu.
Gayet yakından bildiğim şekliyle kendini Ahrarların devamı olarak gören demokrat kitle AK Parti’den yana oyunu kullandı. Diğer bir kısım kitle gitti CHP’ye oy verdi. CHP’ye oy vermeyi içerisine sindiremeyen sözüm ona sağcı bir kısmı da Meclis’te MHP de olmalı diyerek MHP’ye oyunu verdi.
Peki, Kimin oyu nereye gitti?
Bu kadar kolay mı hemen hesap etmek? Birkaç gün içerisinde rakamlarla yine karşınızda olacağım. Hep birlikte çözmeye çalışacağız bu konuyu. Kimse merakta kalmasın.
Bir sözüm de anketleri halen daha hafife alan ve kendini okumuş sanan zihniyete. Bir büyüğümüz demişti ki: ‘MHP barajın altında gözüküyor, çok riskli. Ancak uyanık sol seçmen kaset hadisesinden sonra bilinçli olarak MHP’ye yüklenmeye başladı. %29 görünen sol oy aşağı düşerek MHP’ye kanalize olmaya başladı.’
Hadi buyurun, doğru mu yanlış mı? Aynen de öyle.
MHP’li arkadaşlarıma çok söyledim. Milletin değerlerine yüklendiğiniz müddetçe milletin partisi olamazsınız. İktidar olamazsınız, mecliste kendinize yer bulamazsınız. Söylemleriniz değişmeli. Sattılar, attılar, yok ettiler, bölündük, öldük, bittik...
Sinan Çetin’i izledim geçtiğimiz akşam televizyonda. Aynen şunu dedi, ‘Yıllardır bize diyorlar ki dindarlar ve Kürtler Meclis’e girecek, iktidar olacak, bu ülkeyi bitirecekler. İşte hepsi Meclis’te, ama sekiz yıldır bittiğimiz yok. Mükemmel bir Türkiye olacağız’
Evet, hanımlar beyler.
Bana sövseniz de saysanız da fark etmez. İstikrar sürüyor, emin olun mükemmel bir ülke olacağız.