İnsanoğlu hayatının her döneminde isabetli karar veremiyor ne yazık ki. Niyeti halis bile olsa akibet hayırlı olmuyor, olamıyor ya da oldurulmuyor. Bundan yaklaşık üç yıl önce, bazı iyi niyetlerimizi masada harmanlamış, Tire için daha iyisini yapabilmek umudu ile yola çıkmıştık bir Ramazan gününde.
 
Geçtiğimiz gecenin ilerleyen saatlerinde motorumla evime doğru giderken, zıpladım, kalgıdım derken, bir anda motor benzini bitmişçesine kasıldı ve durdu. Bunda da bir hayır vardır diyerek, çektim kenara. Zaten çekmesem ne ki… Gidesi yok, yolda.
 
Uğraştım, didindim derken nafile. Marş dinamosunun yaygarası binalardan yankılanırken, ben de biraz elimde itelediğim için alev atmaktaydım. Tabi ki bıraktım motoru bir kenara. Ertesi gün tamirci geldiğinde öğrendik arızasını. Meğersem buji kablosu, sarsıntıdan kopmuş. Ne sarsıntı be. Tamircinin halt etmesi o. Bizim yollarımız Londra asfaltı mübarek. Ses duyamıyorsun arabanın içinde, yolda giderken.
 
Hemen at çamuru yola, iş bitsin. Yok öyle kolay iş. Başkanımız yamadı her tarafı, e yağmur geldi yolu deldiyse başkanımın suçu mu?
 
Geldim işyerime, gazetelere bakayım dedim. O da ne? Başkan bey duble yolu başlamış açmaya. Gerçi iki yıl önce Balım Sultan’a dalmıştı aynı gerekçelerle. Bir duvarı üç kere yapan müteahhidin kesesi dolduğu gibi, oğlu da belediyenin internet kafesinde epeyce mesai vermişti. Merak edene neler yaptığını anlatırız bir ara. Müteahhit oğlu o kadar olacak.
 
Evet, duble yol. Bakan bey bir gelecek, bir bakacak. Anaaa, duble yol başlamış, iki asfalt döktü, ortaya bir direk koydu mu al sana bölünmüş yol. E yani başkanımızın bu atağından sonra bakan bey de herhalde yolu tamamlar diye düşünüyorum. Yoksa vay iktidarın haline.
 
Başkan bey eline bir geçirirse bu kozu seyredin artık filmi. Daha iki ay önce, “Yolları da mı biz yapacağız” diyen başkan bey insafa gelmiş, başlamış yolun bir ucundan yapmaya. Karşılık bulamazsa, “işte biz açtık da, gelmediler yapmadılar da bla bla bla”, eğer yol yapılırsa, “Bunların yapacağı yoktu, biz başlayınca yolu yapmaya utandılar, mecbur kaldılar. Yol sayemizde oldu”…
 
Yalan mı?
 
“Yalaaaaaaaaaan, bakan bey size otoyol için ‘şu’ projeyi getirin, ‘bu’ projeyi getirmeyin dediği halde, meşeli yolların ensesindeki projeyi, olmaz denilen projeyi götürüp bu işin aylarca gecikmesine sebep oldunuz, şimdi iki greyder toprak ezdi diye günah mı çıkarıyorsunuz, bizi salak mı sandınız, yeter artık milleti aptal yerine koyduğunuz”
 
Desem…
Denmez ki… Anlamaz ki…
 
Niyet iyi olunca akibet her zaman iyi olamayabiliyor.
 
Ancak niyet alenen acayip olunca, sonucu buradan belli, bu açılımdan duble yol olmaz. Olsa olsa…
 
Duble komedi.