Siyasi partilerimiz adaylarını nihayet açıkladı. Küçük Menderes’te tam bir hayal kırıklığı yaşandı. Ben birebir böyle olmasa da bu listeleri bekliyordum açıkçası. Daha ötesinde listelere kimlerin gireceğinden öteye, giremeyeceğine yönelik öngörülerim vardı. Niye böyle oldu, nasıl oldu sorularının yüzlerce cevabı olabilir. Ancak, sandıktan çıkacak oylara yön vermesi muhtemel, en az birer ve belki de ikişer adayını meclise taşımaktan siyasi partileri mahrum bırakacağına inandığım liste içerisinde dört ismin olmaması oylamanın rengini değiştirecek. Hatta daha da ötesinde Balbay’ın CHP listelerinden aday gösterilmesi, devam etmekte olan ve neredeyse her adımı ayrı bir rapor ve tanıkla tespit edilen CHP’yi bir hayli zorlayacak kanaatindeyim.
Oysaki CHP, Ödemiş çevresinde veteriner hekim olarak hizmet veren Mustafa Aydın ile Tire ve çevresinde yine veteriner hekim olarak hizmet veren Hidayet Petin’i 5 ve 6.sıralara yazabilseydi, hatta daha ileri gideyim, 6 ve 7.sıralara yazsaydı, büyük kanaatim odur ki bu insanlar kendilerini Meclis’e taşıyacak oyu, CHP camiası dışından oyu çok rahat toplardı.
Benim beğenip beğenmemem, sevip sevmemem değil buradaki olay. Bir tespit, bir gerçeklik. CHP şu anda 5.sıradaki adayını bile riske atmıştır. Siz bakmayın aday adayı olup da listelere giremeyenlerin milli ve hamasi söylemlerine. Her ne kadar çıkıp da ‘Partimiz için aynı heyecanla çalışacağız’ deseler de kazın ayağının öyle olmadığını, insanın fıtratı gereği olmayacağını hepimiz açıkça görüyor, biliyoruz.
En başta CHP’nin bu yaklaşımı parti tabanındaki ‘Ön seçimle Meclis’e’ beklentisinin oluşturduğu heyecanı kırmış, kırmaktan öteye yerel adaylık heyecanını yok ederek, seçimi geleneksel bir havaya bürümüştür. Şimdi, bu veteriner arkadaşlar bir kere ticari hayatlarına ara vermeden devam edeceklerdir. El elin eşeğini nasıl ararmış hepimiz biliyoruz. Buradaki birkaç partili veya yönetici dışında, parti tabanından ve tabana dost çevrelerden hiç kimsenin Balbay’ın eşeğini arayacağını düşünmüyorum. Hep birlikte göreceğiz.
Aday listelerinin bu hale gelmesindeki en büyük etkenin CHP teşkilatlarındaki kararsızlık, tutarsızlık, samimiyetsizlik olduğunu söylemek isterim. Hidayet Petin gibi bir aday bulacaksınız, kalkıp Yücel Özen gibi sadece ismi olan bir adayı Hidayet Petin’e alternatif olarak aday adayı göstereceksiniz. Diğer tarafta da ısrarla Halil Çulhaoğlu’nun ismi geçecek ve Halil Bey, gazetemize bir telefon açıp da, ‘Ben aday değilim, olmadım, olmayacağım. Adım listelerde çıkarsa istifa ederim’ demeyecek, diyemeyecek. İşte bütün bu belirsizlik, tutarsızlık ve samimiyetsizlik Tire’de önce Hidayet Petin’in isminin harcanmasına neden olmuştur, arkasından iddia ediyorum kaybeden CHP olacaktır.
Ödemiş’te de durum farklı değil, Mustafa Aydın’a karşılık her ne hikmetse Bekir Keskin, Mehmet Eriş’in adaylığını desteklemiştir. Niye Eriş niye Aydın diyecek değilim. Ama aday adayı çıkmışken Mustafa Aydın’a alternatif göstermek adına olduğu aşikar bir yaklaşımın kamuoyunda ve parti meclislerinde bırakacağı izlenim, ‘Bunlar bir aday üstünde uzlaşamamış, biz taraf olmayalım, uzlaşacakları bir aday yazalım’ kararına yol açmıştır.
MHP’de ise durum daha farklı. Listelerde MHP’nin gelecekteki lideri gözüyle bakılan Musavvat Dervişoğlu’nun ağırlığını hep birlikte izledik. Samimiyetine yürekten inandığım Mustafa Basmacı ağabeyimiz, ‘Çalış da gel’ sırasına değil, ‘Çalış, listeye dolgu ol, ama gelme’ sırasına yazılmıştır. Maddi, manevi bu davaya yüreğini koyan, her daim camiası için çalışan bir insana yapılabilecek en büyük hakarettir diye düşünüyorum. MHP 3. ve hatta 4.sıradaki adayını Meclis’e taşıma şansını yakalayabilecekken elinin tersi ile itmiştir. Kendi memleketinde bile 2.kez belediye başkanı seçilecek oyu alamamış insanı getirip Basmacı’nın önüne yerleştirmiş MHP, Basmacı’ya adeta, ‘Sen çalış ama, senden önce bu gelsin’ demiştir.
AK Parti’de ise durum daha farklı. AK Parti şu anda iktidar partisi ve muhtemelen iktidara en yakın partidir. Hangi sandıkta kaç üyesi, kaç oyu, kaç dostu, kaç çalışanı, kaç aile olduğunu online izleyen, deyim yerindeyse seçimden önce seçimdeki kemik oylarını, garanti oylarını bilen tek partidir. Kurdukları seçmen ve sandık izleme takip sistemini yakından görme şansını yakalayan biri olarak adaylara, ‘Bizim sana değil, senin bize ihtiyacın var’ demelerini doğru bulmasam da anlayabiliyorum.
Kanaatim odur ki bütün listeler, AK Parti’ye hizmet etmiştir. Bu saatten sonra adaylıklarla ilgili hiçbir manevra yapamayacaklarına göre, top AK Parti’dedir. Yani AK Parti seçime kadar verdiği ile daha fazlasını alabilecektir. Ama diğerlerinin böyle bir şansı bana göre yok. Onlar Hidayet Petin gibi, Mustafa Basmacı gibi adayları yok sayarak seçimde tüm teşkilatlarıyla ve tüm tabanlarıyla restleşmişlerdir.
Bunlar öngörüm. Mutlak değil elbette. Ama bilirim ki sandık yalan söylemez.
Küçük Menderes’i dolgu malzemesi yapanlar bir şekilde cezalandırılacaktır.