Devlet ve milletin kucaklaşmadığı bir yönetim kesinlikle başarıya ulaşamaz.
 Biz devlet yönetiminde yılarca “aydın-halk” kopukluğundan şikayet ettik durduk yıllarca.Bu Osmanlı’nın son dönemlerinde de böyleydi, Cumhuriyetin bazı dönemlerinde de... Türkiye öyle bir hâl almıştı ki, “odunu koysam seçilir” zihniyetiyle yıllarca yönetilmişti. Seçtirenler  ve seçilenler maalesef bu zihniyeti “düstur” olarak seçtiler.
 Peki ya atanmışlar?...
 Onlar da yıllarca halka “tepeden bakma” alışkanlıklarını meziyet hâline getirmediler mi? Halkla bütünleşmeyen bürokratlarla tanışmadık mı? Bırakın görüşmeyi, kapılarının içinden bile bakamadığımız
“muhterem” ve “muhteşem” yöneticilerimiz  olmadı mı?
 ... ve bizbunu Ödemiş’te yaşamadık mı?
   Şimdi sizlere sıradışı bir bürokratı tanıtmak isteyeceğim.Aslında bu “bürokrat” ile tesadüfen karşılaştım , sohbetine katıldım desem daha doğru olacak. Hatta bu sohbet esnasında bir “beyefendi” nin kendisini rahmetli Recep Yazıcıoğlu’na benzetmesi de ilgimi bir kat daha arttımıştı.
 Bu tanışma ve sohbet 1 Ocak 2013 günü akşamı yaşandı.İlçemizin yeni Kaymakamı Sayın Abdullah DÖLEK Bey’den bahsetmek istiyorum.
 Bir “polis”in telefonda “Sayın Kaymakamımız, müsaitseniz sizinle bir çay içmek, sohbet etmek için zamanınızı rica ediyor.” cümlesi o aileyi öyle heyecenlandırdı ki ne yapacaklarını bilemediler. Karı- koca adeta “devleti” ağırlayacaklardı... İlk kez bir devlet büyüğü evlerinde kendilerini ziyaret edecek, sohbet edecek, hâl-hatırlarını soracaktı. Düşünün 70’ini  aşmış bu eşler için bundan büyük mutluluk ve ödül olur muydu?
   Kulağıma kaçan “kar suyu”nun da etkisiyle bu ziyarete şahitlik yapmak istedim. Bende merak ediyordum aslında “devlet ile millet”in kucaklaşmasında neler yaşanacağını... Neler konuşulacak, “vuslat” nasıl olacak?... Aslında yerel medyada Sayın Kaymakamımızın resmi kuruluşlara,sivil toplum örgütlerine ve gönüllü kuruluşlara yaptıkları ziyaret yeterince yer de almıştı. Belki de bu şahsım için bir “ilk” olacaktı. Arada hiç bir resmiyetin olmadığı bir buluşma,kucaklaşma ve kavuşma anı...
   1 saat kadar süren bu sohbette öyle samimi konuşmalar yapıldı ki... Hatta Ödemiş’in ve Türkiye’nin içinde bulunduğu sosyal-siyasal ve ekonomik konular bile değerlendirildi. Konulara “Erk”in bakış açısı ile halkın yaklaşımı adeta bir “sentez” hâline geldi. Kaymakamımızın mütevaziliği ile ailenin devlete ve devleti yönetenlere olan saygısı bir biriyle yarışıyordu.
   Hani derler ya, “Gönül ne kahve ister, ne kahvehane;gönül sohbet ister, kahve bahane.” diye... Adeta bu güzel özdeyiş birlikte perçinlenmiş oldu bu “buluşma”da...
 Kanaatim odur ki, devlet ile halkın buluşması özlenen bir tablo olmuş insanımızda. Devletimizi yönetenler bahaneler bulup yönettikleriyle mutlaka sık sık buluşmalıdır. İşin en güzel tarafı da bu buluşmada ne kamera vardı, ne fotoğraf makinesi...
   Ben mi?
 Hani dedim ya “kulağıma kaçan kar suyu” bu buluşmaya şahit olmak için beni “tetikledi”... Yazıyı da Ödemişimizin yeni kaymakamı Sayın Abdullah DÖLEK Bey’in bilgisi dışında ve engin hoşgörüsüne dayanarak yazıyorum. Yazıyorum ki, bu fotoğraf görüntüde olmasa bile yazıda “belge” olarak kalsın.      Kalsın ki, “birilerine” de örnek teşkil etsin...
 Halk sadece seçimden seçime ya da vergiden vergiye hatırlanmasın...