Yerel Güç Gazetesinin saygıdeğer okuyucuları bu hafta iki önemli hafta çeşitli etkinliklerle gündemde olacaktır. Bunlardan bir tanesi dünyayı, ülkemizi yakından ilgilendiren bir konu bu çağın en büyük hastalığı olan “Kanser”dir. Einstein bile daha tehlikeli, birey olarak ülke olarak maliyeti çok yüksek olan bir hastalıktır. Herkes bir yakınını bu hastalıktan kanserden kayıp etmiştir diye düşünüyorum.  Kanser hastalığının gerçek nedeni tam olarak bilinmiyor. Ancak çok alkol ve sigara içenlerde, boya işlerinde çalışanlarda, kimyasal maddelerle uğraşanlarda, güneş ve röntgen ışınları altında uzun süre kalanlarda hastalık daha çok görülmektedir.
 
KANSER ADINI
 
Birçok hastalığın tanısı erken
Yapılırsa, sağlık bulur bu beden
Şu illet hastalık kanserden giden
Unutalım bizler bunun adını
Kurtaralım artık erkek kadını…

Besinler hormonlu, gıdalar zehir
Sular boz bulanık akıyor nehir
Her tarafta mikrop, doğa desen kir
Unutturun bize kanser adını
Kurtaralım artık erkek kadını…

Alkol sigaradan uzak durmalı
Hastasına örnek, doktor olmalı
Hastalığa çare bilim bulmalı
Unutturun bize kanser adını
Kurtaralım artık erkek kadını…

Kayaturan, babam, amcam, dayımdan
Genç yaşında sevdiğinden canından
Mutlaka her evden birisi bundan
Duyunca korkuyom kanser adını
Kurtaralım artık erkek kadını…

(03.02.2008- Saat:23.13)
Şevki KAYATURAN
 
KANSERE DAVET
 
Acımazsın kazancına paraya
Her nefeste zehir girer buraya
Akciğerin çevrilirken karaya
Sigarayla alkol en büyük illet
İçip çıkarmayın kansere davet.

Ayrılmaya veremezsen kararı
Kalbe değil tüm vücuda zararı
İçene sor gören var mı yararı
Sigarayla alkol en büyük illet
İçip çıkarmayın kansere davet.

Kalbi tekler sorsan damarlar dardır
Elleri ayağı kesilen vardır
Her yerde bunların çektiği zardır
Sigarayla alkol en büyük illet
İçip çıkarmayın kansere davet.

Sigara, alkolün esiri olma
Yaşarken genç yaşta hastalık bulma
Tomurcuk gül iken açmadan solma
Sigarayla alkol en büyük illet
İçip çıkarmayın kansere davet.

Kayaturan, vurma başın taşlara
Yazık olur sonra akan yaşlara
İçer isen sırtın gelir tuşlara
Sigarayla alkol en büyük illet
İçip çıkarmayın kansere davet.

(09.02.2010 Saat: 20.58)
Şevki KAYATURAN
 
Kansere yakalanmada en büyük etkenlerinden biriside sigaradır. Ne yazık ki ülkemizde de kullanma yaşı ilköğretim yaşına kadar düşmüş durumdadır. Bu illete bende birçok insan gibi özentiyle ortaokul yıllarımda başladım. Tam on yedi yıl içtim son dönemlerde tabiri caizse ekmek gibi yiyenlerdendim.
Genelde tiryakilerin sığındığı sıkça söylediği bir söz vardır. “Ben çok denedim bırakamıyorum, içmediğim zaman delirecek gibi oluyorum vb.” mazeretlere sığınmaktadırlar. Yerel Güç Gazetesinin güzide okuyucuları inanın bunların tümü psikolojik beyinden silmekle alakalı bunu bilim adamları söylüyor bende böyle olduğunu düşünenlerdenim. Allah nasip etti bir şekilde bu illetten ayrıldım o beş yıldır ayrı yaşıyoruz. Dileğim hiç kimsenin buna başlamaması içenlerinde bir an önce bir şekilde ayrılmaları, yoksa sigara sizi sevdiklerinizden ayıracaktır.
 
 
SÖNDÜRÜN SİGARAYI
 
Yıllarca bu belayı başımızdan atmadık
Olmayınca ceplerde sabahladık yatmadık
Ciğerleri bitirdik yeter deyip bıkmadık
O bizden vazgeçmeden söndürün sigarayı.
 
Üzüntüde sevinçte fırsat buldukça yaktık
Çocukların rızkını her gün ateşe attık
Ayaklarda damarı kalbi çoktan tıkadık
O bizi bırakmadan söndürün sigarayı.
 
Bizler onu dost bildik hep yanımda taşıdım
Kalmayınca pakette eşten dosttan aşırdım
Onu çektim içime o öldürdü şaşırdım
Yeter artık diyelim söndürün sigarayı.
 
Karbondioksit sarar vücudun her yanını
Cildin, rengin bozulur koyu yapar kanını
Ölüm tabi bir olay seviyorsan canını
Sürünmeden yerlerde söndürün sigarayı.
 
Kayaturan, bu mikrop çok ocaklar söndürdü
Gırtlak kanseri yaptı akciğeri bitirdi
Birçoğunu genç yaşta acımadı götürdü
Dur diyelim biz buna söndürün sigarayı.
 
( 01.03.2011 Saat : 00.01 )
Şevki KAYATURAN
 
Bu hafta aynı zamanda bizleri canları pahasına koruyan, bu uğurda şehit veren güvenlik güçlerimizden Polis Teşkilatının 166. kuruluş yıl dönümünü kutlayacağız. Yerel Güç Gazetesi “ Şiirin Dili Köşesi “ olarak polislerimizin bu gününü kutluyor, görevleri başında şehit olanlar ile vefat edenleri saygı ve rahmetle anıyor, görevleri başında olan polislerimize de başarı, sağlık, sıhhat ve uzun ömürler diliyorum
 
Geçen hafta yayınladığım ve bu hafta da tekrar yayınlamaktan onur duyduğum polislerimize yazılan şiirimi siz saygıdeğer Yerel Güç Gazetesi okuyucularıyla paylaşmak istiyorum.
 
KAHRAMAN TÜRK POLİSİ
 
Bin sekiz yüz kırk beşten bu tarafa yaşımız,
Asayişi berkemal eylemektir işimiz,
Huzur ile vatanda yaşatmaktır düşümüz,
Huzur güven elçisi, Kahraman Türk Polisi.
 
Varlığıyla ülkeme her zaman güven verir,
Onun olduğu yere mutlaka huzur gelir,
Vatan için uğruna göz kırpmadan can verir,
Huzur güven elçisi, Kahraman Türk Polisi.
 
Gücünü kanunlardan, anayasadan alır,
Suçlunun sakladığı delilleri o bulur,
Teröristi ininden ruhu duymadan alır,
Huzur güven elçisi, Kahraman Türk Polisi.
 
Kayaturan, olmasa ne huzur, ne de rahat,
Gündüzü gecesi yok, bazen yirmi dört saat,
Durmadan çalışmazsa, tükenir mi kabahat,
Huzur güven elçisi, Kahraman Türk Polisi.
 
(07.04.2008-Saat:10.19)
Şevki KAYATURAN
 
NOT : Küçük Menderes Havzası içerisindeki şairlerimiz kısa olmak koşuluyla özgeçmişleri ve şiirlerini [email protected] bana gönderirlerse fırsat buldukça onları burada “ŞİİRİN DİLİ” köşesine konuk edip tanıtmaya çalışacağım.