Geçen hafta yazdığım yazıda betimleme yaparak bilerek resim yayınlamadım.
 
Düşünmenizi, hayal etmenizi istedim…
 
Pek çok kişiden ‘hani resim nerede?’ sorusunu aldım…
 
Resim aslında sizdeydi…
 
Ve şimdi de benim anlattığım resmi görüyorsunuz.
 
Geçen haftaki yazıyı hatırlayacak olursak kısaca, resimdeki insanların caddede trafik olmadığı için ne kadar özgür yürüdüklerinden söz etmiştim.
 
Bu kadar özgür yürüyebilme anını bu cadde üzerinde ancak gece saat 04.00 civarı yakalayabilirsiniz.
 
***
Tasvir ettiğim trafiğe kapalı caddeler ve çarşı konusunda aslında benzer çalışmalar var.
 
Seferihisar Belediyesi…
 
Slow City…
 
Yani yavaş şehir, sakin şehir…
 
İtalyanca Citta (Şehir) ve İngilizce Slow (Yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow Sakin Şehir anlamında kullanılıyor. Cittaslow Ağı, küreselleşmenin şehirlerin dokusunu, sakinlerini ve yaşam tarzını standartlaştırmasını ve yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemek için Slow Food hareketinden ortaya çıkmış bir kentler birliği.
 
Seferihisar da dahil olmak üzere 25 ülke 154 şehirde uygulanıyor Citta Slow…
 
Gönül isterdi ki Tire’de de uygulansın. Tire’ye bir yavaşlık gelsin…
 
Tire ve Tireliler de Tire’nin kendi gelenek, görenek, yemek ve tarihsel kimliğini korumayı öngören bu hareketin başlangıcı olarak belirli caddeleri trafiğe kapamakla başlayabilir.
 
Geçen hafta bu yüzden size Tire eski çarşısını ve eski ile yeninin hali hazırda yerinde ancak korunmadığını öne çıkarılmadığını anlatmıştım.
 
Yerel yönetimlere ve yerel idarecilere çok iş düşüyor…
 
Şehrimizi büyütmek, modernleştirmek bizi öz benliğimizden geleneklerimizden koparacaktır.
 
Gelecek nesile masal anlatmaktansa, o güzelliğin içinde yaşatmak en güzel armağan olacaktır.
 
Klişe bir söz olsa da ilgili makamların artık bir kez olsun bizi dinlemesi gerekiyor.