Özlem Çerçioğlu, AK Parti rozetini taktı! İşte Erdoğan'dan ilk isteği
Özlem Çerçioğlu, AK Parti rozetini taktı! İşte Erdoğan'dan ilk isteği
İçeriği Görüntüle

Süreç içerisinde yaratılan enerji ile iktidar partisi kaybettiği kaleleri geri alma şansı olacaktır. Bu senaryoda ya da zamanında yapılacak olduğunu düşündüğümüz bir senaryo da Çerçioğlu’nun AK Parti’nin İzmir adayı olacağına inanıyorum” dedi.
İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü Ümit Yaldız ile Gazeteci Fatih Yapar, SONSÖZ TV’de gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun CHP’den istifa edip AK Parti rozetini takmasına yönelik açıklamalarda bulunan Fatih Yapar, “Aydın Büyükşehir Belediyesi meselesi 2 gündür Türkiye gündemine yansıdı. CHP Genel Başkanı çok sert tepki gösteriyor. Partiye ihanet etmekle, kendisine oy veren seçmeni yarı yolda bırakmakla, Aydın’ın milli iradesini sabote etmekle ve oyları çalmak gibi ağır ithamlar var. Herkes Özlem Hanım’ı tanıyor, bizler de tanıyoruz. Siyasi ya da klasik açıklamasının dışında duygusal değerlendirmeleri de olacaktır. Dün kürsüde önemli mesajlar verdi. Kemal Bey’in aday gösterdiği ilk isimlerden birisi olduğu için de Özgür Özel, ‘Kılıçdaroğlu’nun kurultaydan önce isimlerini ifade ettiği büyükşehir belediye başkan adaylarıyla devam etme kararı almıştık, Özlem Hanım da bu listenin içerisindeydi’ diye değerlendiriyor. Cumhurbaşkanı akşam tweet attı ve Özel’in psikiyatriste sevk edilmesi gerektiğini ve doktor tedavisi alması gerektiğini söyledi” ifadelerine yer verdi.


ÇERÇİOĞLU, BAĞIMSIZ ÇIKSA OYU YÜZDE 17’YDİ
Ümit Yaldız, “Cumhurbaşkanı bu tip transferlere yakın zamana kadar karşıydı. Geçmişte partiden istifa eden milletvekillerine, milletvekilliğinden de istifa etmesini önermiştir. Esasen doğrusu da budur. Özlem Hanım gibi uzun yıllar CHP rozetini 23 yıl aralıksız sıfat ile beraber taşıyan birisi. CHP’ye çok şey veren CHP’den çok şey alan simge ismin kutuplaşma ikliminde karşı cepheye transfer olması problemin ana odak noktası. İYİ Parti’ye gitse bu kadar gürültü koymazdı. Zafer Partisi’ne gitse böyle bir gürültü kopmazdı. Kutuplaşma ikliminde seçmenlerin ayrışması çok keskin. Bu keskin ayrışma, cepheleşme, düşmanlaşma. Türkiye öyle dönemlerden geçti ki AK Partililer ve CHP’liler birbirleri ile insani ilişkilerini durdurdular. Akrabalar ayrışma noktasına geldi. Batı seçmeninde CHP’nin varlığının sebebi, CHP’nin olağanüstü işler yapması, başarılı olması değil. Bugün İzmir’de de CHP’nin 28 ilçe kazanması ve Büyükşehir’i 25 senedir bırakmıyor olmasının altındaki sebep İzmir seçmeninin AK Parti’nin gelmesini istemiyor olması. AK Parti kaygısı, korkusu ve AK Parti’nin reddedilmesi, Erdoğan’a karşı duyulan alerjik durum batı seçmeninin temel motivasyonu. Özlem Hanım önemli bir siyasetçidir ve partisine katkısı olmuştur” dedi.

Yaldız şunları söyledi:

“Kendisi bağımsız çıksa kazanamaz. Oy alır mı, alır. Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi, 2019 yılında bağımsız yüzde 27 oy aldı. Özlem Hanım’ın Aydın’da bağımsız oyu vardır ancak bu oy onu bugünkü makamına taşımaya yetmez. Yüzde 27 değildir, 17’dir. Aydın ile ilgili elimde net ölçüm yok. Aydın’da çalışmalar yaptık ama son seçimlerde merkezde çok güçlü olduğunu biliyorduk. CHP 4. döneminde hala Çerçioğlu’nu aday göstermişse burada karşılıklı bağımlılık ilkesi var demektir.

ÇERÇİOĞLU AYDIN’DA BİR GÜÇTÜR
Özlem Çerçioğlu siyaseten bir güç olmuştur. CHP’nin verdiği fırsatlar sayesinde olmuştur. Bir sanayicinin eşi olarak girdiği siyasi yolculuğunda kendi başarıları ile kendisini konumlandırmıştır. Üstüne koyarak devam etmiştir. Tarih bazen insanlara fırsatlar tanır. 2009’da da Özlem Hanım’a fırsat tanıdı. Özlem Hanım 2009’da kıl payı, 300-500 oyla Belediye Başkanı oldu. AK Parti ve MHP’nin yüzde 25’er oy aldığı, Demokrat Parti’nin yüzde 17 oy ile sağı 3’e böldüğü seçimde CHP adayı Çerçioğlu yüzde 26.02 ile seçimi aldı. Ancak üstüne koydu. 2019’a ittifak zemininde yüzde 54’e yükseltti. En son yüzde 50’ydi. Yani iki Aydınlıdan birinin oyunu aldı. Burada karşısında rakip tanımadı. 20 küsur yıllık siyasi yolculuğunda hem karşı cephede rozetini taktığı AK Parti cephesinde hem de CHP içinde çoğu kez, bir dönem Baykalcılık, ardından Kemal Kılıçdaroğlu ile halikulade uyum. Özlem Çerçioğlu kurultayda divan başkanlığı yapmış bir isim. CHP’nin büyükşehirler noktasındaki tek kadın belediye başkanıdır. Aydın’ın ilk kadın belediye başkanıdır. 1980’den sonra Aydın’ı CHP ile yeniden tanıştıran belediye başkanıdır. Çerçioğlu’nun transferinin bu kadar gürültü çıkarması ve tramvatik hal almasının altında bunlar yatıyor. Çerçioğlu Aydın’a bir güçtür”
ÖZLEM HANIM CHP’YE, CHP DE ÖZLEM HANIM’A ÇOK ŞEY BORÇLUDUR
Gazeteci Fatih Yapar’ın “Sadece kendisi de gitmiyor. Söke ve diğer başkanlar var. Partiden istifa edenler var. Örgütü de etkiliyor. Bağımsız bir kararla gitmedi, bu da ilginç” demesi üzerine Yaldız, “Meclis aritmetiği var. 55-25 dengesi var. Gidenlerle beraber 10 meclis üyesine kadar makas daralacaktır. Onu bir şekilde çözerler. Menemen’de CHP, AK Parti’ye kura ile de olsa kaybettikten sonra meclis üyelerinin bir kısmı bağımsız kaldı, bazıları meclis toplantılarına katılmadı. Menemen, İzmir’de AK Parti’nin elindeki tek yer. Özlem Hanım, CHP’ye çok şey borçludur. CHP de Özlem Hanım’a Aydın’daki varlığı açısından borçludur. Batının siyasi fotoğrafına baktığımız zaman İzmir, Çanakkale ve Muğla vardı. Aydın eklemlenen 3. halka oldu. Bugün CHP, Ankara’nın batısında seçimleri kazanmışsa burada Aydın’ın eklemlenmesinin rolü büyüktür. Neden gitti? Nasıl böyle radikal bir tercih yapabildi? Seçmenlerin psikolojik açıdan tramvaya varacak noktasında şok yaşadı. İnsanlar inanamadı, ihtimal vermedi” şeklinde konuştu.


ÇERÇİOĞLU’NA KARŞI DEFANS VARDI
CHP’nin Aydın siyasetinde yaşanan krizli hale değinen Fatih Yapar, “Özel kapalı bir toplantıda herkesi selamlarken Özlem Hanım ile tokalaşmadı. Kuşadası Belediye Başkanı, Büyükşehir adaylığı için çalışıyor. Aydın Milletvekili, eski Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın damadı ile Kuşadası Belediye Başkanın ortaklıkları var. Çerçioğlu’nun en son yapılan Ankara ziyaretlerine davet edilmemesi meselesi var. Karşı bir defans vardı” dedi.

AYDIN’DA ÇOK KİŞİNİN AYAĞINA BASTI
Ümit Yaldız verdiği yanıtta şunları söyledi:

“Özlem Hanım dün, ‘açıklayabilirim, üstüme gelmeyin’ diyerek eski partisine aba altından sopa gösterdi. Üç temel sebep var. Birincisi, Özlem Hanım’ın CHP ile yaşadığı duygusal kopuş. Bu kopuş Özlem Hanım’dan kaynaklı sebeplere dayanıyor da olabilir. CHP’nin yeni yönetiminin tutumundan kaynaklanıyor da olabilir. Özlem Hanım, 20 yıllık yolculuğunda Aydın’da çok kişinin ayağına basmıştır. Çok kişinin CHP’den ayrılmasına sebebiyet vermiştir. Bunlardan bir tanesi İYİ Parti’ye gitmek durumunda kalan Efeler Belediye Başkanı Mehmet Fatih Atay’dır. Buna benzer çok isim sayabiliriz. CHP’de hiziplerin olduğu bir devlet sırrı değil. Bu hizipler arasındaki mücadelede Özlem Hanım hep kazanan tarafta yer aldı. Bunun kaybedenleri de var. Süreç içerisinde Aydın’da yaşanan cepheleşmeler ve Özlem Hanım’ın Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı ilk 3 başkandan biriydi. O dönemlerde Soyer’in neden olmadığı konuşuldu. Belki birilerine göre Kemal Kılıçdaroğlucu kaldı. Özlem Çerçioğlu kendi partisiyle ne yaşarsa yaşasın. Çerçioğlu 2002’de siyasete girdiğinde Deniz Baykal vardı. 2009’da Büyükşehir’e aday olduğunda Baykal vardı. Özlem Çerçioğlu, şu an CHP’yi yöneten Genel Başkan Yardımcıları daha üye değilken partideydi. Dolayısıyla birkaç CHP yöneticisinin hamleleriyle partisini terk edecek birisi olduğunu düşünmüyorum. CHP’de sorunlar yaşadı ve alınmış olabilir, duygusal kırılmalar olabilir. Ancak CHP’den ayrılıp AK Parti gibi en uç olanı tercih etmiş olmasını partisi içinde yaşadıkları açıklamıyor”


CUMHURBAŞKANININ GÖZÜNE BAKA BAKA ‘HODRİ MEYDAN YARGILANMAYA AÇIĞIM’ DEDİ
Çerçioğlu’nun hakkında yürütülen soruşturma sebebiyle AK Parti’ye geçtiğine yönelik değerlendirmeler olduğunu hatırlatan Yapar, “ İstanbul başta olmak üzere CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar var. Bugün Beyoğlu Belediye Başkanı gözaltına alındı. Sürekli operasyonlar devam ederken itirafçılar, etkin pişmanlıktan yararlananlar var. Bir örgüt lideri var, yapılandırmalarla ilgili sürekli konuşan bir isim. Etkin pişmanlıktan yararlanan Aziz İhsan Aktaş’ın ifadelerinde birçok il ve ilçe var. Bu ismin aldığı ihaleler içerisinde Kütahya’dan sonra en çok Aydın’ın da olduğu söylendi. Aydın’da da süreçle ilgili kendisine bir operasyon yapılacağı ve Özlem Hanım’ın bundan çekinerek hem kendi, hem belediye hem de doğal olarak kendi şirketleri etkilenmesin diye korkudan gittiği iddialar var. ‘Topuklu Efe topukladı’ gibi değerlendirmeler yapıldı. Yargı meselesinden korkuyordu. Cumhurbaşkanının gözüne baka baka ‘hodri meydan yargılanmaya açığım’ dedi. Hala bir çok davası da var” açıklamasını yaptı.

‘HİMAYELERİNDE’ KELİMESİNİ 2 DEFA TEKRARLAMIŞ OLMASI CUMHURBAŞKANIN HANGİ ANLAMDA HİMAYESİNE İHTİYAÇ DUYDUĞUNU ZATEN ANLATMAYA YETİYOR
Ümit Yaldız açıklamasında “ Yürüyen 16 soruşturması olduğu söyleniyor. 20 yıla yakın başkanlık yapan birinin yargılandığı, hakim karşısına çıktığı olmuştur. CHP’nin üst yöneticileri klostrofobisi, kapalı alan korkusu olduğunu söyledi. ‘Kapalı alanda yapamam’ dediği ve bu fobi nedeniyle gitmiş olabilir gibi anlamlar yüklediler. Aziz İhsan Aktaş meselesi akla ve sürece uygun bir gerekçe gibi duruyor. Çerçioğlu, konuşmasının içerisinde 2 defa tekrarladığı bir ifade ver. Cumhurbaşkanının himayesinde cümlesi. Himaye korumadır. Cumhurbaşkanının korumasına sığındı. Hukuki anlamda bir korumaya ihtiyaç duydu. Korkutuldu ve korktu. CHP’nin içerisinde yaşananlar da tuz biber oldu. İş bu noktaya evrildi. Himayelerinden sonra kentsel dönüşüm, Aydın’ı yeniden inşa edeceğiz. Deprem bölgesi Aydın’ı yeni baştan yaratacağız anlamlarına gelen cümleler kurdu. O himayelerinde kelimesini 2 defa tekrarlamış olması Cumhurbaşkanın hangi anlamda himayesine ihtiyaç duyduğunu zaten anlatmaya yetiyor. Meşhur jant fabrikasının yaşadığı ekonomik sorunlarla ilgili tıkanıklıklar konuşuluyor” dedi.

Fatih Yapar ise “ O bana gerçekçi gelmedi. Jant firmasının hisseleri spekülasyon ile ilgili süreçten sonra. Özlem Hanım’ın eşinin başında olduğu Jant fabrikası sıkıntıdaysa ki geçtiğimiz haftalarda İstanbul Sanayi Odası’nın yaptığı açıklama vardı. Jantsa markası aynı zamanda Türkiye’deki 100 sanayi kuruluşu içerisinde yer alıyor. Her yıl açıklanan raporlarda önemli bir yerde. Mali olarak konkordato talebi yok. Sadece sendika ile ilgili problem var o her yerde var. Jantsa da Özlem Hanım geldi, şirketine devlet ihaleler versin, Karayolları jant alsın gibi olmaz. Teşvik sağlar” dedi.

KLOSTROFOBİSİ VARSA HAPİS KORKUSU VARSA KIRILMA YAŞAMIŞ OLABİLİR
Ümit Yaldız, “ Finans ve teşvik alanında işe yarar. İktidara yakın iş adamlarının, sanayicilerin durumları vergi borçları ile ilgili yapılandırmalardan tut teşviklerden kredilere kadar örneklerini yaşadık. Ancak ben bu yorumların tali bir sebep olacağını düşünüyorum. Ancak klostrofobisi varsa hapis korkusu varsa kırılma yaşamış olabilir. CHP’de bugün Beyoğlu gözaltına alındı. İzmir’de Soyer tek kişilik hücrede yatıyor. Ekrem Bey, Silivri’de yatıyor. CHP’ye yönelik topyekün hamle var. Aziz İhsan Aktaş dosyaları üzerinden çok rahatlıkla Aydın’a yürünebileceğini düşünerek derin bir kırılma yaşanabilir. Bu kişisel açıdan anlaşılır. Siyasi açıdan Aydınlılar ihanete uğramış duygusu, oylarının çalındığı duygusunu yaşıyorlar. Bu duyguyu Çerçioğlu’nun doğru yönetmesi lazım. Yaptım ama neden yaptımı doğru anlatması lazım” açıklamasını yaptı.


ERDOĞAN 10 YIL ÖNCE OLSA BU TRANSFERİ YAPMAZDI

Yaldız şunları söyledi:

“Erdoğan 10 yıl önce olsa bu transferi yapmazdı. 20 yıl başkanlık yapmış birini kolay kolay almazdı. Transfere etik bakmaz, doğru bulmazdı. Ancak 31 Mart’ta bu kadar darbe yedi ve ağır yenilgiler aldı. Mansur Yavaş, AK Parti adayını ikiye katladı. İzmir’deki sonucu ben başarılı buluyorum. Hamza Dağ’ın aldığı oy bana göre önemli bir başarıdır. Ancak geri kalan yerlerde AK Parti ağır bir hüsran yaşadı. Özlem Çerçioğlu ne kadar mecbursa AK Parti de böyle bir transfere mecburiyet içerisindeydi. Cumhurbaşkanı, Çerçioğlu’nu kolay kolay almazdı. Çerçioğlu’nun siyasi ömrü AK Parti ile mücadele ile geçmiş. 2002’den beri AK Parti’ye saydırarak geçmiş. Özlem Çerçioğlu transfer ediliyorsa o cephede de durumlar iç açıcı değildir. 24 sene CHP’nin bayraktarlığını yapmış simge ismin mücadele ettiği AK Parti’ye geçmesinin bu kadar gürültü çıkarması normal”


İL BAŞKANINA GİDİP “BENİ ALIN DEMEZ” ZATEN
Fatih Yapar’ın “Özlem Hanım normalde konuşurken AKP der ancak kürsü de AK Parti diyordu. Mehmet Erdem, Mustafa Savaş gibi birçok isimlerin haberi yoktu. Bu transferin Cumhurbaşkanı düzeyinde çok üst düzey temaslarla sürecin yürütüldüğü net. Aydın siyasetinin haberdar olmaması ve sürecin parti teşkilatlarından bağımsız olması da önemli” demesi üzerine Yaldız, “Özlem Çerçioğlu gibi biri Aydın İl Başkanına gidip, ‘beni alın’ demezdi. Doğrudan sarayla, külliye ile bağlantısını kurmuş. Zaten oralardan yürüse bu transfer olmazdı, su bulanırdı. Çamur atarlardı, kasetler koyarlardı. Bunlar yine olacaktı ama geçti borun Pazarı” dedi.

ÇERÇİOĞLU’NUN AYDIN’DA SİYASİ GELECEĞİ OLACAĞINA İHTİMAL VERMİYORUM
Çerçoğlu’nun sosyal medyada dönen “helalleşme” videosunu hatırlatan Yapar, “ Grup Başkan vekilliği seçimi yaptı. Ömer Günel potansiyel büyükşehir adayıydı ve istifa çağrısı yaptı. Nazilli Belediye Başkanı’nın AK Parti’ye geçince Özlem Hanım’ın, ‘hakkımı helal etmiyorum’ açıklaması var. O açıklama yaptı, ‘hakkımı helal ediyorum’ diye. Herhalde helalleşeceklerdir" dedi.

Ümit Yaldız değerlendirmesinde “Özlem Çerçioğlu kentsel dönüşüm yapacağız dedi ancak ben Çerçioğlu’nun Aydın’da siyasi geleceği olacağına ihtimal vermiyorum. Aday olursa bile ağır hezimet alacaktır. Bu duygusal kırılma, ihanet duygusu kolay değil. Yönetilebilir bir şey değil. Vatandaş, ‘Benim 6 oka bastığım oyu Erdoğan’ın önüne koydun’ diye düşünüyor. O nedenle ben Özlem Çerçioğlu’nun önünde siyaseten en fazla ilk genel seçimde milletvekili olabilir” şeklinde konuştu.

ÇERÇİOĞLU’NUN AK PARTİ’NİN İZMİR ADAYI OLACAĞINA İNANIYORUM

Yaldız şunları söyledi:

“2027 Kasım’da erken seçim bekliyoruz. Ekonominin düzelmesi ve çözüm süreci üzerinden bir yere evrilmesi halinde Erdoğan’ın erken seçim yapması AK Partililerin de kabul ettiği bir senaryo. Ben bir ilave yapıyorum. 2027 Kasım ayında yerel ve genel seçim birlikte yapılacaktır. Genel seçimde Cumhurbaşkanlığı yüzde 51 üzerinden pozisyonunu korursa 49 ile her şeyi kaybediyorsunuz. Ancak o süreç içerisinde yaratılan enerji ile iktidar partisi kaybettiği kaleleri geri alma şansı olacaktır. İmamoğlu’suz bir seçenek ile İstanbul’un alınması AK Parti’ye uzak bir senaryo değil. Bursa, Balıkesir, Kütahya, Afyon, Denizli gibi pek çok alanda kaybettiği kaleleri geri alma fırsatını ertelemez.

Bu senaryoda ya da zamanında yapılacak olduğunu düşündüğümüz bir senaryoda ben Özlem Çerçioğlu’nun AK Parti’nin İzmir adayı olacağına inanıyorum. Çerçioğlu’nun ticareten bir ayağı İzmir’de. Çerçioğlu’nun yaşamının bir bölümü burada. AK Parti’nin hep bir İzmir adayı sorunu oluyor. Biri bulunuyor. Ancak bu gönüllüler çok da gönüllü olmuyor. Binali Yıldırım buraya seçimi kaybetmeye gönderildi. Partinin en maksimum oyunu almak üzere gönderildi ve aldı. 2019’da aday Nihat Zeybekçi’ydi. AK Parti İzmir’den düzgün aday bulup koyamadı. Denizli’den ithal büyükşehir belediye başkan adayı getirdi. Neden flaş transfer belediye başkanını İzmir’e aday göstermesin.


KILIÇDAROĞLU KAZANSAYDI İZMİR’E ADAY OLMASI İHTİMALİ DAHA GÜÇLÜYDÜ
Şimdiden aday kotasının bir numarasına Çerçioğlu’nu yazalım. Özlem Hanım’ın son 2 seçimdir İzmir’den adaylığı gündeme geliyor. 2024’te çok daha yüksek tonlama ile geldi. Özlem Hanım’ın Aydın’daki yıpranmışlığını ortadan kaldırmak ve yeni bir alana taşımak gibi bir ihtimal vardı. Kemal Kılıçdaroğlu devam etseydi böyle bir ihtimal daha güçlüydü. Özelli seçenekte ise masada olduğunu hatta Manisa adayı yapılmak istendiğini biliyoruz. ‘Manisa adayı yapılmak istendiğini, nasıl olsa Manisa kaybedilir Aydın’ı kurtaralım’ gibi bir düşünce olduğunu biliyoruz. Özlem Hanım’ın İzmir adaylığına göz kırptığını biliyoruz. İktidar partisi adına Aydın’da 20 sene belediye başkanlığı yapmış olduğunu düşünürsek duygusal kırılma süreçlerini yönetebildiği ölçüde AK Parti’nin İzmir adaylığı listesinin bir numarası Özlem Çerçioğlu’dur. Kazanması için değil en maksimum oyu alması için görevlendirilebilir. Kazanır kazanamaz bunu bilemem. CHP’liler böyle giderse ne olacağı da belli olmaz”

Aziz İhsan Aktaş’ın İzmir’den alınan ihalelere yönelik soruyu yorumlayan Fatih Yapar, “ Doğrudan şirketleri ile ilgili İzmir’den ihale aldığına yönelik bir ifade yok. Ancak Aziz İhsan Aktaş ile ortaklık yapan en az 15-20 kişi var. Onlardan içeride olanlar, etkin pişmanlıktan yararlananlar var. Aziz İhsan Aktaş ortaklarıyla beraber 50 şirket oluyor. Onların İzmir’de belediyelerle çalıştığı bilgisi var ancak yargılama aşamasına gelen durum yok”

TÜM FATURAYI ÇERÇİOĞLU’NA YÜKLEYEMEYİZ
Gazeteci Yapar’ın “Bazı belediye başkanları açıklama yapıyor. ‘AK Parti’ye geçmeyeceğim, transferim söz konusu söz konusu değil’ diye açıklama yapanlar var. Operasyon olduğu sürece İzmir’den hangileri gider diye toto loto yapanlar var. Özlem Hanım gittikten sonra AK Parti’ye geçmek isteyen hangi CHP’liler var diye liste yapanlar var” demesi üzerine Ümit Yaldız, “Özlem Hanım’ın gidişi ve bu gerekçeye dayanarak gittiği düşüncesi yol açtı. CHP, Çerçioğlu’nu elinde tutmayı başaramadı. Tüm faturayı Çerçioğlu’na yükleyemeyiz. CHP yeni yönetimi Çerçioğlu’nu yönetememiştir. İdare edememiştir, elinde tutamamıştır. Çerçioğlu içeri atılmaktan korkmuş olabilir. Bu çok insanidir, herkes göğüsleyemez. Topuklu efe olmak bunun için yetmez. Daha başka bir şey olmaz gerekebilir. CHP burada üzerine düşeni yapmamıştır. Başkan sayısı çok fazla olduğu için bir tane Özlem gitmiş, çok önemsenmemiş de olabilir. 19 Mart’tan bu yana başkanlarla ilgili yaşanan operasyonel süreç CHP’ye de ağır gelmiş olabilir. Kontrolü kaybetme noktasına geldi. Bırak Özlem Çerçioğlu’nu biz İzmir’de AK Parti’ye belediye başkanları geçer mi diye değerlendirme yapmak zorunda kaldık” yanıtını verdi.


CHP AÇISINDAN GENEL MERKEZ KONTROLÜ KAYBEDEBİLİR.
Fatih Yapar’ın “Cemil Tugay’a AK Parti’ye geçecek misiniz? Diye sorular geliyor. İlk 5 soruda mutlaka soruluyor” demesi üzerine Ümit Yaldız, “ Bir yıpratma kampanyası var. Karşı cephe bu yorumlara davetiye çıkaracak değerlendirmelerde bulunuyor. İktidar partisinden 3 kişiyle fotoğraf verdi diye bu soruları yeniden gündeme geliyor. CHP açısından da genel merkez kontrolü kaybedebilir. Hiç ummadığımız başkanlar Çerçioğlu’nun peşinden gidebilir. Kendini cumhurbaşkanı himayesine teslim etmek isteyebilirler. Gönül ister ki cumhurbaşkanı tüm partileri ve vatandaşları himaye edebilir pozisyonda olsun. Ne yazık ki Cumhurbaşkanı öncelikli olarak AK Partilileri himaye etmeyi tercih ediyor. Partili cumhurbaşkanlığının gereği belki ancak aklıma yatmıyor. Gönül ister ki HDP’liyi, MHP’liyi ve CHP’yi de himaye edebilsin. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı ise tüm partilere eşit derecede himayesinden mahrum bırakmaması gerekir. Ancak pratik böyle değil. İktidara yakın iş adamlarının, medyanın, başkanların korunduğu durum var. Bunlar toplumun adalet duygusunu yaralıyor. Özlem Çerçioğlu meselesi gerçekten bu sebebe dayanıyorsa Türkiye’de yüzde 48’i oluşturan muhalefet bunu bir kenara not etmiştir. Gidenler olur bu yol açıldı” dedi.