19 Mayıs 1919 Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başladığı gündür. Bugün aynı zamanda Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’mızdır. 19 Mayıs günü Gençlik ve Spor Bayramımı yurdun her yanında spor gösterileri ve törenlerle kutlanılmaktadır. Bizde Yerel Güç Gazetesi “ŞİİRİN DİLİ KÖŞESİ” olarak Türk gençliğinin bayramını kutluyoruz.
 
BUGÜN ON DOKUZ MAYIS
 
Bugün on dokuz Mayıs Türk gencinin bayramı,
Türk insanı unutmaz unutturmaz Atamı,
Düşmanı yurttan söküp, sürükleyip atanı,
Unutur mu bu gençlik bugün onun bayramı.

Düşman işgal edince baktı iş düştü başa,
Anadolu’m uyansın diyordu Kemal paşa,
Karadeniz hırçındı Samsun’dan girdi işe,
Unutur mu bu gençlik bugün onun bayramı.

Erzurum’da Sivas’ta kongreler kuruldu,
Bulanık olan hava sis dağıldı duruldu,
Milleti temsil eden heyetlere soruldu,
Unutur mu bu gençlik bugün onun bayramı.

Ant içip yemin etti, düşmanı kovmak için,
Gerekirse denizde dövüşüp boğmak için,
Sevr’i ayakaltına, Lozan’da almak için,
Unutur mu bu gençlik bugün onun bayramı.

Dünya gördü titretti Anadolu neferi,
Vurdukça ses getirdi düşmana Türk Askeri,
Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’tür önderi,
Unutur mu bu gençlik bugün onun bayramı.

(10.05.2008-Saat: 10.34)
Şevki KAYATURAN
 
19 Mayıs; 1981 yılından başlayarak «Atatürk'ü Anma Günü» olarak da kutlanmaya başlandı. Atatürk bir söyleşi sırasında: « Ben 19 Mayıs'ta doğdum » demiştir. 19 Mayıs bir yandan Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı öte yandan ülkemizin kurtarıcısı, devletimizin kurucusu Atatürk'ün doğum yıldönümü olarak da törenlerle kutlanır.
 
ATATÜRK
 
Vatan işgal olunca yurdu bir hüzün bastı
Osmanlı hasta dendi herkes ümidin kesti
İstanbul’dan Samsun’a hırçın bir rüzgâr esti
Yırttı şark-ı şimal-i resti çekti Atatürk.

Amasya tamimiyle ölü toprağı kalktı
Vatanı namus bilen bu millet böyle halktı
Erzurum’da çekilen fotoğrafa bir baktı
Anadolu’m Sivas’ta resti çekti Atatürk.

Nasıl geldiler ise öğle gideceklerdi
Kuvay-i Milliye’yi tanıyıp bileceklerdi
Ya burayı terk edip ya da öleceklerdi
Ankara’dan dünyaya resti çekti Atatürk.

İngiliz’in uşağı Yunan İzmir’e çıktı
İçimizdeki Rum’la birlikte yıkıp yaktı
Erkek kadın demeden çocuğa süngü taktı
Hesap görülür diye resti çekti Atatürk.

Hesap yanlış olsa da ilerliyordu düşman
Geçtikleri yerlerden yükseliyordu duman
Eskişehir Bilecik hattında zaman zaman
Dur diyerek düşmana resti çekti Atatürk.

Biliyordu bu millet özgürlüğe sevdalı
Malazgirt’ten bu yana dünya Türk’le davalı
Kadınların sırtında cephanenin çuvalı
Milli birlik diyerek resti çekti Atatürk.

Düzenli bir orduyu görünce düşman şaştı
Geldikleri tepeye geriye doğru kaştı
Sakarya’da Afyon’da bir bir cepheler düştü
Kocatepe sırtından resti çekti Atatürk.

Başkomutan emriydi ya istiklal ya ölüm
Mehmetçik aldı emri bitmeliydi bu zulüm
Dökülünce denize boğuldu çoğu zalim
İzmir’in meydanından resti çekti Atatürk.

Otuz Ağustos günü yurtta bayram edildi
Zafer Türk’ün diyerek anlaşmaya gidildi
Lozan’da Cumhuriyet sınırları çizildi
Yeni bir devlet diye resti çekti Atatürk.

Kayaturan kurbandır toprağına taşına
Rastlamadım dünyada al bayrağın eşine
Türkiye Türk devleti herkes baksın işine
Ankara’dan dünyaya resti çekti Atatürk.

(26.06.2009 Saat: 21.58)
Şevki KAYATURAN
 
ENGELLİLER HAFTASI (10-16 Mayıs)

Yerel Güç Gazetesinin güzide okuyucuları geçen hafta Engelliler Haftası olarak çeşitli etkinliklerle engelli insanlarımızın yanında olduğumuzu gösterdik bu vesileyle örnek bir davranış sergileyen Ödemiş Belediyesi, bu kardeşlerimiz için yaptırdığı “Engelliler için engelsiz kahve” nedeniyle Sayın Belediye Başkanımız Bekir Keskin’e teşekkür ediyorum.
 
Engelli olmak insanların istemleri dışında oluşan bir durumdur. Doğuştan olabildiği gibi, sonradan da karşılaşılabilir. Her sağlıklı insan bir engelli adayı olduğunu hatırlatarak bu kardeşlerimize acıyarak bakmaktansa, insanların kendilerine şu soruyu sormalarını isterdim “ya ben engellim olsaydım” diyerek empati yapıp, ona göre yaklaşım sergilemelerini beklerdim.
 
SEN ENGELLİ OLSAYDIN
 
Kaderin sillesini, yiyenlerden olunca
Diz takatsiz göz fersiz, böyle yarım kalınca
Tekerlekli sandalye, onu da zor bulunca
Söyle nasıl ederdin, sen engelli kalsaydın.

Birazcık empati yap, yer deyişsek seninle
Güler oynar mısın ki, yine aynı benimle
Barışık ol diyorsun, barışık ol kendinle
Söyle nasıl ederdin, sen engelli kalsaydın.

Bir anda malın canın, uçup elinden gitse
Olur mu eski düzen, kim ne yapar ederse
En yakının cananın, seviyorum da dese
Söyle nasıl ederdin, sen engelli kalsaydın.

Üzüntüde sevinç de, bulunca içiyorsun
Dengeni toplayınca, karşıya geçiyorsun
Kafanda kıyak şimdi kuş gibi uçuyorsun.
Söyle nasıl ederdin, sen engelli kalsaydın.

Ecele gider gibi, iniyorken bu dağı
Vitesi boşa atıp, inmek için aşağı
Hep böyle gider sanma, geçecek gençlik çağı
Söyle nasıl ederdin, sen engelli kalsaydın.

Hatalardan ders alıp, tekrarın yapmayalım
Doğruların yanında, kurallara uyalım
Engelinin her daim yardımcısı olalım
Söyle nasıl ederdin, sen engelli kalsaydın.

Kayaturan görmüyor, engelliyi bazısı
Anlatamam bilmezsin, yüreğimin sızısı
Kaderim der geçerim, elbet alın yazısı
Söyle nasıl ederdin, sen engelli kalsaydın.

(27.02.2009 Saat:13.27)
Şevki KAYATURAN
 
DERMAN VAKIFLAR OLSUN
 
İster zengin bir kişi isterse devlet kursun,
İsterim ki her yerde birkaç vakıf bulunsun,
Öğrenciyse harçlığı, açsa karnın doyursun,
Çaresizin derdine derman vakıflar olsun.

Vakıf sade bir araç muhtaca varmak için,
Sıkılmadan gitmeli hizmetten almak için,
Yarışmalı dernekler yapılan Allah için,
Çaresizin derdine derman vakıflar olsun.

Yetimin de hakkını yedirtmesin soysuza,
Soydurmasın hayıra verileni, yolsuza,
Karşı durmak gerekli haksızlığa, hırsıza,
Çaresizin derdine derman vakıflar olsun.

Yaralar elbet kalmaz vakıflar sayesinde,
Kayaturan gönlünde, ilinde ilçesinde,
Herkes biraz düşünür tartar ise nefsinde,
Çaresizin derdine derman vakıflar olsun.

(07.12.2007-Saat: 10.11)
Şevki KAYATURAN
 
NOT : Küçük Menderes Havzası içerisindeki şairlerimiz kısa olmak koşuluyla özgeçmişleri ve şiirlerini [email protected] gönderirlerse onları burada “ŞİİRİN DİLİ” köşesine konuk edip tanıtmaya çalışacağım.