YERELGÜÇ/DİLEK AYVALI
29 Ekim Kadınları Derneği tarafından Tire Kent Müzesi önünde düzenlenen basın açıklamasına, Cumhuriyet Halk Partisi Tire İlçe Başkanı Nejat Bozkurt, CHP Kadın Kolları Başkanı Funda Pir, Tire Belediyesi İYİ Parti Meclis Üyesi Necla Kırlı, Atatürk Düşünce Derneği Tire Şubesi, Eğitim Sen, Disk Emekli Sen Tire Temsilcilikleri, Merdiven İzmir ve vatandaşlar katıldı.
Basın açıklamasına katılan kadınlar Mahsa Amini'nin katledilmesi sonrası direnen İranlı kadınlara destek için saçını kesti.
MAHSA, AHLAK POLİSİNİN COPLARIYLA YAŞAMDAN KOPARILDI
29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Rana Erbek tarafından okunan basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı, "Eşit, Özgür, Adil, Laik İnsanca Bir Yaşam Tüm Kadınların Hakkıdır Kadınları Katleden İktidarlar, Insanlıga Karşı Suç İşliyorlar 8 Mayıs 1980, İranlı Doktor Ferruhru Parsa darağacına götürülürken şunları söylüyor: “ Yarım yüzyılı aşkın süredir erkeklerle kadınlar arasında eşitlik uğruna mücadele ettiğim için pişmanlık duyacağımı bekleyenlere boyun eymeyeceğim.” Mahsa’nın katledilmesi İran’da kırk üç yıldır sürmekte olan dinci-gerici, kadın düşmanı politikaların bir sonucudur. İran’da 0 7 Mart 1979 günü yani 8 Mart’tan bir gün önce kadınların kayıtsız şartsız örtünmeleri yasalaştı. 1 Şubat 1979 da Paris’ten Tarhan’a gelen sözde devrimci lider Humeyni, kendi toprağına ayak bastığında, kadınlara, devrime katkıları için teşekkür etmişti. Aradan bir ay ancak geçmişti ki kadınlar, Humeyni’yi iktidara taşımanın “ ödülünü” aldılar. 8 Mayıs 1980 ‘de kadın hakları savunucusu Dr. Ferruhru Parsa düşünceleri nedeni ile idama mahkum edildi. Kısa bir süre içinde kadınlara. ”başörtüsü” dayatması getirildi. Sözde “islami kurallar” gerekçe gösterilerek, kadınların yaşam tarzlarına müdahale edildi. “Ahlak Polisi” adıyla ihdas edilen kurum, kadınlar için yaşamı işkenceye dönüştürdü. Mahsa, ahlak polisinin coplarıyla yaşamdan koparıldı.
HAKLI OLAN KARARLIDIR VE MUTLAKA KAZANIR
Mahsa’nın katli, bütün dünyada, kadınların ortak ve gür sesi ile protesto edildi. Kadınların ortak yangısı ve haykırışı erkek egemen sisteme ve devlet şiddetine karşı topyekûn bir isyanın sesi oldu. Şiddetin ve şeriatçı ateşin yangını ile kavrulan İranlı kadınlar ise, korku duvarını aştılar. Sokaklara döküldüler. Mahsa’nın cenaze töreninde başörtülerini çıkararak onu uğurladılar. Erkek egemen molla rejimi onlara saldırmaktan geri durmadı. Aralarından Hadis Najafi, hedef alınarak altı kurşunla katledildi. Onu Gazeteci Nilufer Hamidi’nin katli izledi. Bugün hala Rejim, kadınlara gözü dönmüş bir biçimde gerçek mermilerle saldırıyor. Tarihin bize öğrettiği bir gerçek var. Zalime edilen beddua “ Zulmün artsın” sözüdür. Artan zulüm sonu getirir. Çünkü insan, zulme karşı direnmenin bir hak olduğu bilincindedir. Zalim güçlüdür. Ancak, haklı olan kararlıdır. Ve mutlaka kazanır. Adaletsiz olan yıkılır. Mahsa, video kayıtlarında da izlendiği gibi, metrodan çıkarken, onca halkın arasında darp edilerek polis otosuna itiliyor. Sonrasını hepimiz biliyoruz. Dövülerek katlediliyor. Muhtemelen, İran yasalarında da polise, gözaltında öldürme yetkisi verilmiyor. Ancak sistem, şiddet üzerine var oluyor. Kadına yönelik şiddet, pek çok ülke için çok tanıdık bir fotoğrafı belleklerimize taşıyor. Katleden bazen birey, bazen sistemin ajanları olarak karşımıza çıkıyor. Suç işleniyor. Suçu önlemenin bir tek yolu var. Bugün olduğu gibi bütün kadınların, hep birlikte “Hayır” demeleri. Sadece kadın erkek eşitsizliğine karşı değil, dil, din, etnik köken. siyasal, felsefi düşünce ayırımları ile beslenen kötülüğe karşı omuz omuza durmayı bilmeleri gerekiyor. Bugün bir simge olan Mahsa Jina Amini için dünyanın her yanında yükselen kadın sesleri, gelecek için umuttur. Eşit, özgür Laik, demokratik bir sistemde yaşamak kadınların ve tüm insanlığın hakkıdır. Biz hak savunuculuğunda kadınlar olarak kendimize güveniyoruz.
Sevgili kadın arkadaşlar, Kaldırın güçlü kollarınızı, sarılın birbirinizin ellerine. Mahsa’nın, Hadis’in, Nilüfer’in kocaman yüreklerini göğsünüzde birleştirin. Hep birlikte haykıralım: Bu böyle gitmez! Eşit ve Özgür yaşamak hakkımızdır. Hak olanı mutlaka alacağız. Yaşasın kadın dayanışması! Yaşasın hak mücadelesi!"