Eğitim-İş Sendikası, 14 Mayıs seçimlerine dair tutum bildirisini kamuoyu ile paylaştı.
Çocuklar eğitimsizliğe mahkum, gençlerin geleceğini yurt dışında aramaya çalışır hale geldiği belirtilen bildiride, "Yoksul halk çocukları hiç olmadığı kadar kimsesiz kalmıştır" denildi.
Önümüzdeki seçimlerin sonuçlarının, eğitimdeki bu kara tablonun daha da ağırlaşacağını ya da iyileştirilebileceğini belirleyeceği ifade edilen bildiride, "Türkiye bu seçimde, 20 yılda zaten birçok yerinden çatlayan bu köprünün yıkılacak mı yoksa onarılacak mı olduğuna karar verecek, yurttaşlar kendi çocuklarının ve hatta torunlarının geleceğini oylayacaktır" ifadelerine yer verildi.
Bildiride seçim tutumu şöyle açıklandı:
"Bizler;
Sınıf bilinciyle emeğimize, ulus bilinciyle ülkemize,
Yurttaş bilinciyle Cumhuriyetimize sahip çıkmak için...
Ülkemizin var olan tüm zenginliklerinin, her bir vatandaşımıza adilce dağıtılması için…
Ötekileştirmelerin, ayrıştırmaların son bulması, birlik, beraberlik ve kardeşlik kavramlarının öne çıkması için…
Ülkemizin maddi manevi tüm değerlerinin ortak zenginliğimiz olduğu bilinciyle sahiplenilmesi için…
Demokratik, özgür, ulusal, parasız, nitelikli ve karma eğitim için...
Laik, bilimsel ve kamusal eğitim için...
Kadrolaşmaya karşı liyakata dayanan adil görevlendirmeler için...
Çocuklarımızın ve gençlerimizin aydınlık geleceği için...
İktidarın rant odaklı politikalarının yol açtığı doğa talanına son vermek için…
Emekçilerin haklarını alabilmesi için grevli ve gerçek anlamda toplu sözleşmeli sendikal mücadele için...
Sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması için…
İnsanlık onuruna yaraşır bir ücret alıp, insanca yaşamak için…
Sanatı, sporu ve kültürü önceleyen bir eğitim için...
Dernek, vakıf, cemaat vb. gerici yapıların milli eğitim sistemine müdahalelerini engellemek için...
Yükseköğretim kurumlarında bilimsel, idari ve mali özerklik için…
Kadınların hayatın her alanında ve erkeklerle eşit haklara sahip olması, kadınlara yönelik her türlü şiddetin ortadan kalkması, kadın cinayetlerinin son bulması, çocuk yaşta evliliklerin ve çocuk istismarının yaşanmaması için…
Engellilerin toplumsal yaşamda ve iş yaşamlarında engelsiz, ayrımcılığa uğramadan yaşayabilmesi için…
Haksızlıklara karşı etkin mücadele için...
Parti yandaşlığı değil bağımsız sendikacılık için...
İdare eden değil tavır gösteren sendikacılık için...
Mesleki onurumuz ve insanca yaşam için...
Tam bağımsız ve gerçekten demokratik bir Türkiye için...
'Her şeyi ben bilirim, her şeye ben karar veririm' diyen ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı tek adam zihniyetine son vermek için…
Barış içinde birlikte yaşamaya, demokrasiye, hak ve özgürlüklere, adalete, insanca yaşama yani hayata oy vereceğiz!
"TEK ADAM ANLAYIŞINA KARŞI…"
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay da "Cumhuriyetin kazanımlarının ve devrimlerinin içini boşaltan, temel hak ve özgürlükleri, demokrasiyi, adaleti gerileten, kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı dili siyasete egemen kılan, 'Her şeyi ben bilirim, her şeye ben karar veririm' diyen tek adam anlayışına karşı, yaşama dair güzelliklerin bahar tazeliğinde canlanacağı güzel, mutlu bir gelecekten yana tavır alıyoruz" dedi.
Özbay, "Söz veriyoruz; her koşulda haktan, hukuktan, adaletten, emekten ve alın terinden yana olacağız; bahar da olsa kışta da kalsak yolumuzdan dönmeyeceğiz; çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkı için koşulsuz mücadele etmeye devam edeceğiz" diye ekledi.