YERELGÜÇ/BUSE BAĞCI
Altıntaş, siyasetin mahkeme salonlarına taşınmasının ve verilen kararların toplumda tartışmalı hale getirilmesinin, Türk demokrasisinin geleceği açısından büyük bir sıkıntı doğurduğunu ifade etti.
Altıntaş, “Türkiye’de siyasetin mahkeme salonlarına düşmesi, bu mahkemelerden çıkacak kararların bazılarına göre haklı, bazılarına göre haksız görülerek tartışmaya açılması, Türk demokrasisi için ciddi bir sorundur. İktidar mensupları bu tartışmaları bir an önce sonlandırmalı ve milletimizi sükûnete davet etmelidir” dedi.
“TUTUKSUZ YARGILAMA HAKKI KORUNMUYOR”
Altıntaş, 19 Mart’tan bu yana çok sayıda CHP’li belediye başkanı, belediye meclis üyesi ve parti görevlisinin tutuksuz yargılama hakkı dahi korunmadan cezaevine gönderildiğine dikkat çekti. Hukukun temel ilkelerinin göz ardı edildiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Bir hukuk devletinde, gerekçeli raporlar ve karar tutanakları ortada yokken, insanların apar topar cezaevine konulmasını doğru bulmuyoruz. Türkiye’de suç işleyen kim olursa olsun, makamı ve mevkii ne olursa olsun sorgulanamayacak kimse yoktur. Ancak bunun bir usul ve esası vardır. Önce soruşturma yapılır, suç sabit görülürse kişi mahkemeye çıkarılır. Adil olduğuna güvenilen mahkemelerin vereceği karara göre de suçlular cezasını çeker. Fakat insanları itibarsızlaştıracak şekilde gece yarısı operasyonlarıyla evlerinden almak, aylar süren soruşturmaların ardından kamu vicdanını tatmin etmeyen fezlekelerle mahkemeye çıkarmak ne ülkeye ne de millete fayda getirir.”
“KUTUPLAŞMAYI DERİNLEŞTİRMEKTEN BAŞKA BİR İŞE YARAMAZ”
Altıntaş, Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı yürütülen bu operasyonların, toplumda zaten derinleşmiş olan kutuplaşmayı daha da artırdığını belirtti. Türkiye’nin önünde çözülmesi gereken çok önemli sorunlar varken, ana muhalefet partisi ile iktidar arasındaki gerilimin devlet kurumlarını da hukuk dışı bir biçimde yıprattığını ifade ederek şunları söyledi:
“CHP’yi hedef alan bu operasyonlar millet vicdanında büyük bir üzüntüye yol açmaktadır. Bu tür girişimler, kutuplaşmayı ve kamplaşmayı keskinleştirmekte, memlekete hiçbir fayda sağlamamaktadır. Türkiye’nin çözüm bekleyen onlarca büyük meselesi dururken, devlet kurumlarının hukuk dışı yöntemlerle bu çekişmeye dahil edilmesi Türk demokrasisini zedelemektedir.”
“ADİL YARGILAMA ŞART, HAKLAR İADE EDİLMELİ”
Demokrat Parti Sözcüsü, yapılacak yargılamaların en kısa sürede sonuçlandırılması ve kararların kamu vicdanını tatmin edecek şekilde açıklıkla verilmesi gerektiğini vurguladı. Suçsuz yere tutuklanan kamu görevlileri ile seçilmiş yöneticilerin haklarının derhal iade edilmesinin zorunluluk olduğunun altını çizdi.
Altıntaş, “Artık Türkiye’nin önünde bu kadar önemli meseleler varken, iktidar ile muhalefetin böylesine derin bir çatışmaya sürüklenmesi kabul edilemez. Eğer bu süreç uzatılırsa en büyük zararı Türk demokrasisi, ardından da Türk halkı ve Türkiye Cumhuriyeti görecektir. Bu zararların önüne acilen geçilmelidir” ifadelerini kullandı.
“CEZAEVİNDEKİ TÜM ARKADAŞLARA SABIR DİLİYORUM”
Altıntaş konuşmasının sonunda cezaevindeki belediye başkanlarına ve meclis üyelerine de seslenerek, “Bir an önce ilgili kurumlar soruşturmaları tamamlamalı ve bu süreci sonuca bağlamalıdır. Aksi halde bundan kazanan kimsenin olmayacağı açıktır. Cezaevlerindeki tüm arkadaşlara sabır diliyorum” diye konuştu.