Toplumu meydana getiren unsurlardan biride akrabalıktır. Dinimiz akrabalık ilişkilerine çok önem vermiştir. Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde ;“Allah’a ibadet edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya, akrabaya yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, idare ve himayeniz altında olanlara iyi davranın. Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.” buyurmaktadır.
İslam dini akrabalar arasındaki bağın koparılmasını büyük günahlar arasında saymıştır. İnsanın diğer insanlarla olan ilişkileri yakınları ile olan ilişkilerine göre şekillenir. Buna göre yakınları ile iyi ilişkiler içinde olmayan insan diğer insanlarla da iyi ilişkiler kuramaz.
Peygamber Efendimiz; “kim rızkının genişletilmesini, ömrünün uzatılmasını isterse akrabalarını ziyaret etsin.” buyurmuştur.
 Akrabadan muhtaç olanlara yardım etmek sıla-i rahim-in kapsamı içindedir. Zekat ve fitreleri öncelikle bakmakla yükümlü olduğumuz yakınlarımız dışındaki akrabalara yoksul olanlara vermemiz bu tür mali ibadetlerimizin daha çok kabulüne vesile olacaktır.
Peygamber Efendimiz yine bir hadisinde; “yoksula bir şey vermeniz sadakadır, akrabaya bir şey vermenizin ise iki sevabı vardır. Birisi sadaka sevabı diğeri de akrabayı görüp gözetme sevabıdır”. buyuruyor.
Üzülerek ifade edelim ki; nice anne babalar evlat yolunu, akraba yolunu beklemektedir. Halini hatırını soracak akraba ve dost aramaktadır.
Gerek akrabalarımız, gerekse diğer insanlarla ilişkilerimiz gün geçtikçe zayıflamaktadır. Kendimiz dışındaki insanların problemlerini zamanla umursamaz hale geliyoruz. Huzuru, sevinci, üzüntüyü, varlığı, yokluğu bireysel olarak yaşamaya çalışıyoruz. Oysa sevinçler paylaşıldıkça çoğalır, üzüntüler de paylaşıldıkça azalır.
Bir sahabe sevgili peygamberimize gelerek : “Ey Allah’ın Rasulü beni cennete yaklaştıracak ve cehennemden uzaklaştıracak bir ameli haber verir misiniz” dedi. Pey. Efendimiz “Allah’a ibadet eder, O’na hiçbir şeyi ortak koşmaz, namazı dosdoğru kılar,  zekâtı verir, yakınlarını ziyaret edersiniz” dedikten ve adam uzaklaştıktan sonra Peygamberimiz, emir olunduğu şeyleri yaparsa cennete girer” buyurmuştur.
Akraba ve dost ziyaretlerini asla küçümsemeyelim. Akraba ziyaretini Allah rızasını kazanmamıza vesile olacak bir amel olarak algılayalım. Anne babamızı, kardeşlerimizi, eş ve dostlarımızı ziyaret edelim, hal ve hatırlarını soralım, sıkıntı ve üzüntüleri paylaşalım. Bunun dinimizin bir gereği olduğunu unutmayalım.
Ayrıca akraba ile ilgiyi koparmanın ve onlara kötü davranmanın büyük günahlardan olduğunu da hatırımızdan çıkarmayalım.