ÖZEL HABER:GAMZE ONAN
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Muhasebe ve Finansal Yönetim bölümü 4.sınıf öğrencisi olan İbrahim Katırcı, geliştirdiği proje ile çıktığı yolda önce bölgeye sonra Türkiye pazarına, ardından da yurtdışına hizmet vermeyi planladıklarını belirtti.
İFS Group Organik Tarım Hayvancılık Makine Gıda Nakliye Danışmanlık Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim KATIRCI ilkel yöntemler ile gübre üretimine son verip, akıl ve bilim ile gübre yetiştirdiklerini belirtti. Daha önce TÜBİTAK projeleri, bakanlık projeleri ve diğer Avrupa Birliği Projelerinin içerisinde proje koordinatörü olarak yer aldığını belirten İbrahim Katırcı “Solifarm akıllı organik solucan gübresi” üretimi ile Türkiye’de toprağa göre gübre üretimi yaparak birçok üreticiye ulaşmayı hedefliyor.
“İş fikri ANSİAD’ın proje yarışmasıyla ortaya çıktı”
İş fikrinin Antalya Sanayiciler ve İş Adamları Derneği (ANSİAD)’ın düzenlediği bir proje yarışmasına hazırlamış olduğu proje ile başvurması ile ortaya çıktığını belirten İbrahim Katırcı, Öğretin Görevlisi Fatih Gürses, Öğretim Görevlisi Samet Gürsoy ve projenin yatırımcılığına üstlenen Araştırma Görevlisi Fatih Topçuoğlu’nun destekleri ile bu iş fikrini hayata geçirdiklerini belirtti. Ayrıca bu işin yurtdışında yapılıyor olduğuna da değinen İbrahim Katırcı Türkiye’de bu işi kurumsal kimlik adı altında yapan parmakla sayılabilecek kadar az firma var. Onun dışında merdiven altı üreticileri de bu piyasa da maalesef mevcut olduğunu da sözlerine ekledi.
Bu konu üzerine araştırmalar yaptığını ve bu işin bilinmeyen bir noktasını bulduğunu söyleyen İbrahim Katırcı Sadece tarım bitkilerine dayanarak endüstriyel gübre üretimini yaptık. Biz bu sektörün hiç bilinmeyen, yapılmayan yönlerini araştırdık ve halen de ARGE çalışmalarına devam ettiğini sözlerine ekledi. Yeni bir sektör ve gün geçtikçe de ilgi odağı olması kaçınılmaz olacağını da belirten Katırcı, uzun süre ülke topraklarına hizmet edeceklerini ve bunu bir görev olarak gördüklerini belirtti.
“Yatırımcı arama sürecimiz başladı”
Proje yarışmasından sonra benim projem resmen ilgi odağı oldu ve birçok yerden teklifler geldi fakat bu yolda tek başıma karar alamazdım. Bana bu güne kadar bir akademisyenden çok abi – kardeş gibi yaklaşan ve her konuda desteğini esirgemeyen başta Öğretim Görevlisi Samet Gürsoy ve Öğretim Görevlisi Fatih Gürses hocalarımla, doğru bir yatırımcı bulma uğraşı içerisine girdik, bu konuda şükürler olsun ki finansal konular da doğru adımlar atan ve her zaman yaptığımız işte arkamız da duran değerli hocamız Araştırma Görevlisi Fatih Topçuoğlu yatırımcımız aynı zaman da şirket ortağımız oldu.
“Ürettiğimiz gübrenin bir çok faydası var”
Ürettikleri gübrenin birçok faydası olduğundan bahseden Katırcı, “Yaptığımız işin fayda kısmına gelecek olursak, organik solucan gübresinin faydaları saymakla bitmez.
Toprağın boşluk hacmini arttırır, havalandırma sağlar, toprağın kolay işlenmesini sağlar, su tutma kabiliyetini arttırır, organik madde değerini arttırır, besin maddelerinin daha iyi kullanılmasını sağlar, toprağın ısısını bitki gelişimi için uygun hale getirir, PH ‘ı üzerinde etkili olur, toprağı fazla miktarda yararlı mikro organizmalar verir böylece topraktaki biyolojik değişimlerin hızı artar, kompost bitkileri hastalıklardan ve zararlı böceklerden korur, ayrıca bitkiye renk, koku, tat verip ürünün rekoltesini arttırır.
“Rekolteyi arttırıyor”
Faydalarından birinin de rekolteyi arttırmak olduğunu belirten İbrahim Katırcı, “Üretmiş olduğumuz gübrenin fındık ve cevizde uygulanabilirliğini denediğimiz zaman %70’e kadar rekoltenin artmış olduğunu gördük. Zeytin genelde bir yıl ürün veren bir yıl ürün vermeyen bir yapıya sahip fakat bu ürün kullanıldıktan sonra zeytin her sene ürün vermeye başladı. Çilek, incir, domates gibi ürünlerde ise %50 artış gösterdiğini gördük. Rekolteyi arttırmanın yanında koku, tat ve lezzet vererek ürünün gerçek kimliğini ortaya çıkarıyor.”
Muhafaza süresi iki katına çıkıyor
Çiçekçilerden aldıkları geri dönüşten bahseden Katırcı, “15 gün boyunca kendini muhafaza edebilen bir gülün muhafaza süresinin 30 güne kadar çıktığını söylendi. Diğer çiçeklerde ise renk ve parlaklık vererek ürünlerin gerçek kimliklerini ortaya çıkardı.”
“ARGE çalışmalarının devamı için laboratuvar isteyeceğiz”
Ürettikleri ürünü ARGE çalışmaları ile desteklemeyi sürdürmek istediklerini söyleyen İbrahim Katırcı, “Biz bu faydalı ürünü ARGE çalışmaları ile daha birçok bilinmeyen faydalarını ortaya çıkarmak istiyoruz. Bu konuda da bağlı bulunduğumuz Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nden kısa bir süre içerinde merkez laboratuvarı kullanma talebinde bulunacağız. Kısa zaman içinde bunun görüşmelerini de gerçekleştireceğiz. Rektör hocamız Prof. Dr. Adem Korkmaz da böyle konularda üreten ve çalışan kişilere destek veren, üretici kişilerin arkasında sonuna kadar duran çok değerli bir hocamızdır. Bu konuda bizlere üniversitenin ihtiyacımız olan kapılarını açacağından eminiz. Üniversitemiz ile birlikte bu işin ARGE çalışmalarını sürdürüp bu kutsal ve faydalı işi tüm boyutları ile ele alacağız. Tarımsal Kalkınmada pilot şehir olan Burdur ili ve bu işin yürütücüsü olan Üniversitemiz olan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi hem tarımsal anlamda da güzel bir faaliyet ortaya çıkartmış olacaktır.”
“Türkiye’den sonra uluslararası pazara açılmayı hedefliyoruz”
Amaçlarının ülke topraklarını geliştirmek olduğunu belirten İbrahim Katırcı, “İlk olarak Antalya, Isparta ve Burdur bölgesinde, bölgesel bir çalışmalarımız olacak. Şu anda zaten bizim planladığımız öncelikli hedefimiz bu bölgeye hitap etmek. Yani amacımız bölge topraklarını geliştirmek daha sonra ise tüm ülkeye ve sonrasında ise Uluslararası pazara açılmayı düşünüyoruz. Her şey güzel ilerliyor. Faydalı bir iş yapıyoruz. Çok güzel dönüşler oluyor. Arayanlar soranlar merak edenler oluyor. Malatya'dan Çanakkale'den Gaziantep'ten iştirak tekliflerinde bulunan firmalarımız oldu. Bizim amacımız kurumsal kimliğimizden ödün vermeden uzun vadede devamlılığı sağlamaktır .”
“Ülkemizin toprakları çok verimli bunu korumalıyız”
Yani şu anda bakıyoruz kullanılan birçok tohumlar ve fideler ‘’hibrit’’ tohumdur. Her şey ortada zaten Hem insana hem de doğaya karşı bir tehdit ortada. Oda yetmezmiş gibi bunun yanın da birde kimyasal gübre kullanılıyor ve kimyasal gübre de topraklarımızı öldürüyor günden güne. Hem gelecek nesillere birşeyler bırakabilmek, hem insan sağlığını koruyup hem de doğayı doğal bırakabilmek adına lütfen kimyasal gübre kullanmayıp, Organik gübre kullanımına yöneliniz.
‘’Ülkemizin organik gübre ihtiyacını karşılayamıyoruz’’
Devletimizin 2015-2016 yılında çiftçilerimize dağıttığı gübre miktarı 1 milyon 600 ton olduğunu belirten Katırcı, “ Evet, devletimiz 1 milyon 600 bin ton destek verdi. Fakat bu 1 milyon 600 bin tonun yaklaşık 1 milyon tonu kimyasal gübredir. Ağırlıklı olarak kimyasal gübrenin dağıtılmasında temel esas organik gübrenin çok az olması ve talebi karşılayamıyor olmasıdır. Organik gübre sektörünün daha da geliştirilmesi gerekiyor. Organik gübre eksikliğinin sonucunda da haliyle Kimyevi gübre dağıtılmak durumunda kalınıyor fakat bu kimyasal gübrelerin birçoğu toprağı mahvediyor, daha toprağa atarken bile elinize değdiğinde elinizi mahvediyor. Yara yapıyor, kaşındırıyor, mantar ve deride cilt hastalığı yapabiliyor. Elimizi bırakalım toprağı ne hale getirir artık düşünelim. Yani bunu yurtdışına bakıldığı zaman biz dünya üzerinde en çok kimyevi gübre kullanan ülkelerden bir tanesiyiz maalesef bunun yanı sıra ise gerek iklimsel, gerek toprak yapısı ile dünyanın en elverişli topraklarına sahip olan ülkemizin bu durumda olması açıkçası bizleri derinden sarstı. Burada devletimiz başta olmak üzere bizlere ve bu sektörün başkahramanları olan değerli çiftçilerimiz ve bitki üreticilerimize görevler düşmektedir. Geleceğimiz için lütfen kimyasal gübre kullanımını azaltıp Organik Solucan gübresi kullanımını yaygınlaştıralım.”
“Devletimizin dikkatini çekmek istiyoruz”
Devletimizden bu sektör için destekler beklediklerini belirten İbrahim Katırcı, “Biz güçlü ekonomisi olan bir ülkeyiz. Girdiğimiz sektör yeni bir sektör devletimizin de bu konuda dikkatini çekmek istiyoruz. Yakında da çekeceğini düşünüyoruz. En azından bir ARGE çalışmalarında biz devletimizin desteğini görmek isteriz.”
“Bu ürünü bu kadar güzel kılan Kaliforniya solucanı ”
Kırmızı Kaliforniya solucanları sayesinde ürünün bu kadar fayda sağladığını belirten İbrahim Katırcı, “Baktığımızda büyükbaş hayvan tersi veya organik atıklar toprak üzerinde mutlaka fayda sağlıyor fakat ürünümüzü farklı kılan nokta ise bizim olmazsa olmazlarımız olan Kırmızı Kaliforniya Solucanlarıdır. Çünkü sindirim sisteminde 32 tane enzim var ve yediği mamayı 32 enzimden geçirerek dışkıladığı için bunu bu kadar farklı ve faydalı kılan şey bu.”
“Fide ve fidancılara da hitap ediyoruz”
Solucan gübresinin sadece bitki üreticilerine hitap etmediğini belirten Katırcı, “Sadece bitki üreticilerine, seralara hitap etmiyoruz. Aynı zamanda fidecilere ve fidancılara da hitap ediyoruz. Fidede ve fidanda da suyu emme gücünü arttırıyor, köklerini ve gövde kalınlığını güçlendiriyor.”
Son olarak İbrahim KATIRCI, ‘’Ege ve Akdeniz Bölgesinde bulunan çiftçilerimizin, fide ve fidancılarımızın ayrıca tarımsal, bitkisel faaliyetler de bulunan üreticilerimizin şu an da taleplerini karşılayacak güçte olduklarını ve ürünlerine %100 garanti verip arkalarında durduklarını da sözlerine ekledi.