Değerli okurlarım, şu Ödemiş’te tek başına çıkıp da “ben gazete çıkartacağım ve doğru, etik habercilik yapacağım” diyerek yola çıkan kurumlardan bir tanesiyiz. Değerli dostum Yerel Güç Gazetesi’nin sahipleri Dilek Acar Özdemir ve ailesi de aynı şekilde, bu hissiyatlar ile yola çıkarak bugünlere kadar alın teri ile gelmiş bir yayına sahipler.

                Arkadaşım Dilek de benim gibi, bu uzun ve meşakatli yolda dedikodular, saldırılar, tehditler, hakaretler ve haksızlıklar ile mücadele etmiş kalender bir yayıncı.

                Dilek’in yükselişini fark edememişler. O yükseldikten sonra da ellerinden bir şey gelmemiş. Şimdi herkes konuşup duruyorlar.

                İyi de Dilek’ten ders çıkarması gereken bu insan demolarından mütevellit grup, bizi de başlarda kaile almadılar. Yani bir önceki durumdan ders çıkaramadılar. Bize de aynı saldırı ve seviyesiz duruşları ile kim olduklarını, içlerini dışlarını gösterdiler.

                Sonradan bunların arasından bir iki tanesinin dışarıda “Bu yeni gazete dişli çıktı” şeklindeki serzenişleri kulağımıza geldiğinde kendilerine ekip olarak kahkahalar ile güldük. Neden güldük? Biz zaten ne olduğumuzu biliyorduk. O kadar geç anladılar ki bizim kapasitemizi, yapabileceklerimizi, gücümüzü ve kadir olduğumuz becerilerimizi, artık iş işten tekrardan geçmişti.

                Şimdi değerli okurlarım, biz Ödemiş’in bana göre 2 gerçek gazetesi olarak bir araya geldik ve masaya oturduk. Hepimizin derdi aynı, hepimizin derdi ortaya bir değer çıkartmak. Kararlarımızı aldık, uygulamasına başladık.

                Sizlerden gizlimiz saklımız yok. Ama az evvel bahsini ettiğim tipler biraz daha kıvransın ve merak içinde çürüyüp gitsinler diye, tüm detayları anlatmayacağım. Sadece, Yerel Güç ve bizim içinde olduğumuz sektörlerde, rekabet ve kalite sınırlarını zorlayarak, kentimiz Ödemiş’te gerek teknolojik, gerek yayıncılık, gerekse operasyonel anlamda çıtaları yükselteceğimizi bilmeniz kafidir.

                Ve biliyor musunuz, hayata geçireceklerimiz ile alakalı olarak kimi zavallıların dedikodu yapmaktan başka ellerinden bir şey gelmeyecek