Cenab-ı Allah bir çok ayetinde bizleri düşün­meye, kainattan ibret almaya davet etmektedir. İnsanın, Cenab-ı Allah'ın varlığını, birliğini, sonsuz kudretini kavrayıp tasdik etmesi için yer­yüzündeki dağlara, denizlere, ağaçlara, bitkilere, madenlere, tüm canlılara bakması, özellikle de Cenab-ı Allah'ın en büyük eseri olan insanın kendi kendine bakması, hikmetli düşünmek için yeterli olacaktır. Yüce Rabbimiz şöyle buyur­maktadır:
"Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ilahî hakikatin alametleri vardır. Kendi nefislerinizde de öyle. Hâlâ görmeyecek misiniz?"
"İnsanlar devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına ibretle bakmazlar mı?"
Etrafımızda cereyan eden olayların; Yüce Yaratıcının kudretini ispat eden en güzel deliller olduğunu görmezlikten gelmek mümkün mü­dür? Cenab-ı Allah insanın neden ve nasıl yara­tıldığına dikkatlerimizi çektikten sonra bakınız Vakıa Sûresi'nde ne buyuruyor:
"Onu (yani insanı) siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan biz miyiz? Aranızda ölümü takdir eden biziz. Ve biz, önüne geçilebileceklerden değiliz. Böylece sizin yerinize benzerlerinizi ge­tirelim ve sizi bilmediğiniz bir alemde var ede­lim diye ölümü takdir ettik. Andolsun ilk yaratı­lışı bildiniz. Düşünüp ibret almanız gerekmez mi?"
 
Vakıa Sûresi'nin ayetleri devam ediyor:
"Şimdi bana, ektiğinizi haber verin. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren biz miyiz? Dile-seydik onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalır­dınız. Doğrusu borç altına girdik, daha doğrusu yoksul kaldık derdiniz. Ya içtiğiniz suya ne der­siniz? Buluttan onu siz mi indirdiniz, yoksa indi­ren biz miyiz? Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi? Şimdi söyleyin ba­na, tutuşturmakta olduğunuz ateşi, onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratan biz miyiz? Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlerin istifade­si için yarattık. Öyleyse Yüce Rabb'inin adını tesbih et."
Bütün bunlardan sonra Allah'ın varlığını, bir­liğini, O'nun üstün kudretini tasdik etmemiz, onun vermiş olduğu nimetlere şükretmemiz ge­rekmez mi? Yeryüzündeki her şey kendi lisanıy­la Allah'ı anarken ve O'nu yüceltirken, yaratıl­mışların en şereflisi olan insanın O'ndan uzak­laşması düşünülebilir mi?
Sohbetimizi şu ayetlerle bitirelim. "(Resûlüm) De ki: Düşündünüz mü hiç; eğer Allah üzeriniz­de geceyi ta kıyamet gününe kadar aralıksız de­vam ettirse, Allah'tan başka size bir ışık getire­cek tanrı kimdir? Hâlâ işitmeyecek misiniz? De ki: Söyleyin bakalım, eğer Allah üzerinizde gün­düzü ta kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah'tan başka, istirahat edeceğiniz ge­ceyi size getirecek tanrı kimdir? Hâlâ görmeye­cek misiniz? "
            Yüce yaratıcının bu sorularını ibretle düşünmeli bunlara cevap aramalı ve bulacağımız olumlu cevaplara göre hayattan ve kainattan ibret alarak yaşamaya çalışmalıyız.