“Yerel seçimler kapıda!” başlıklı yazımdan sonra iyi gideceğini düşündüğüm tespit ve değerlendirme yazımın 3 Eylül Kurtuluş Günü’ne rastlaması içimdeki yazma hevesini daha da arttırdı.

Bugünden geriye dönüp baktığımda yerel yönetimin patronu Bekir Keskin’in yaptıkları ile fark yarattığını yazmamak ayıp olur.

Ödemiş’in genel manada bir değişime uğradığı gözle görünen gerçekler arasında yer alıyor. Ama abartmamak da lazım! Engelsiz Kahve’yi içinde barındıran Çamlık Parkı, Türkmen Mahallesi Perşembe Pazarı, Ahrandı Çay Bahçesi ve Piknik Alanı ile Yeni Fuar Alanı gibi başlıca projelerin yanı sıra yer altı çöp konteynırları kendisini farklı kılıyor. Yapılmak için sırada bekleyenleri yazmıyorum. Otogar, Düğün Salonu ve Yeni Belediye Hizmet Binası mesela… Yapılanlar ortada olduğu için ben yapılmayanların üstünde durmak istiyorum. Örneğin karar alınmasına rağmen bir yıldır değiştirilmeyen çöp kamyonları! Bakım ve onarım maliyetlerinin belediyenin sırtında bir kambur oluşturduğu bu açıdan yeni araç alınmasının daha hesaplı olacağı komisyon kararı ile sabitlenmesine, belediye meclisince onaylanmasına rağmen alınmayan, alınamayan çöp kamyonlarının arkasında yatan sebep nedir?

Bu kadar prestij projelerle ortaya çıkıp yaptıkları ile övünen belediye başkanının işçilerine borçlu kalıp onları zor duruma sokması nedendir? Yeni belediye binası yapmadan eski binayı yıkmak isteyerek geçici bir yere taşınma inadı ile kasadan çıkan masrafa yazık değil midir? 

Sadece “Mevcut belediye binasını yıkmak benim vazgeçilmezimdir ” diyerek hareket etmek “Ne olursa olsun görev sürem bitmeden yıkmalıyım” anlayışı ne kadar doğrudur? Elektrik Mühendisi olan teknik adam niteliğindeki bir başkanın planlı çalışması gerekmez mi?

Öncelik, garaj ve çevre yolunun tamamlanıp sonrasında yeni hizmet binasını şuan ki garajın olduğu alana yapıp taşınmak değil midir. Acaba  “Benden sonrası tufan!” anlayışı ile mi hareket ediliyor?

Ödemiş ve Ödemişli bunca zaman boşa harcanmış yılların kaybını yaşamış. Belediye Başkanlarının yap bozları, plansız programsız yatırımları, ekonomiye dönüşmeyen görsel yatırımların yapılması ile Ödemiş’in oyalanacak günleri artık yoktur. Sadece belediye başkanları mı suçlu? Bakınız bu belediyede yıllarca görev almış, deneyimli olduğunu iddia edip bir türlü o deneyimlerini Ödemişli den yana kullanmayan müdürler ve teknikerler de mevcut.  Esas olan baştaki asıl adamın ekibini iyi seçip organizasyonu iyi yapmasıdır.

Bütün bunlar birlikte düşünüldüğünde belediye başkanı Bekir Keskin’in bir şeyler yaptığı, yapmak istediği ortadadır.  Ancak izlenen yol ve de politikanın doğruluğu tartışılır. Yaklaşan yerel seçimler göz önüne alındığında olumsuz yönde atılan tüm adımlar belediye başkanının önce adaylığını sonrada zafer kazanmasını tehlikeye sokuyor. CHP örgütünün hemen hemen her kesimince sevilen sayılan ismi Mehmet Eriş faktörü göz önüne alındığında insanın aklına ister istemez şu soru geliyor.

Efsane geri mi dönüyor?