Büyükbaş hayvan işletmelerinde; üretimin sürekliliği ve karlılığını sağlayan en büyük etken sağlıklı yavrular yetiştirmektir. Gelişmiş ülkelerde buzağı ölüm oranı %2-3 düzeyinde iken bu oran ülkemizde %15-20 lere çıkıyor.
Peki yavru ölümlerinin sebebi nedir? Bunlara karşı nasıl önlemler alabiliriz? Burada elimizden geldiği kadarıyla bunlara cevap arayacağız.
Ülkemizde buzağı ölümü dendiğinde 2 büyük sebep başrolü oynamaktadır. Bunlar Buzağı ishalleri ve akciğer hastalıkları.
Buzağı ishalleri içinde en ölümcül olanı SEPTİSEMİ olarak bilinen 5-6 saat gibi kısa sürelerde hayvanların ölümüne neden olan E.Coli türü bakterilerin neden olduğu ishallerdir. Bu bakteriler ahırımızda bulunur ve ağız, burun, göbek kordonu vasıtasıyla yavruya geçer. Doğumdan sonraki ilk haftada görülen bu enfeksiyon ani buza ölümüyle sonuçlanır ve tedavi şansı yok denecek kadar azdır. Aslında çok basit birkaç önlemle kurtulabileceğimiz bu problem çok büyük kayıplara yol açıyor.
Septisemiden korunma yolları:
*Koruyucu hekimlik: Doğuma 1 ay kala anneye yapılan aşılar mevcut olduğu gibi eğer bunu yapamazsak doğumdan sonra ilk 2 saat içinde yavruya uygulanabilen antiserumlar hastalıktan korunmamızı sağlar. Maliyeti 30tl civarında olan bu uygulamayla yavruları güvenceye alabiliriz.
*Yavru bakımı: Söz konusu bakteri ahırımızda bulunduğu için doğumu ahır dışındaki bir alanda yaptırmak. Doğumu takiben göbek kordonunun tentürdiyot veya halk arasındaki adıyla mavi fısfıs olarak bilinen spreyler yardımıyla dezenfeksiyonunu sağlamak. Yeni doğan yavruyu temiz kuru bir bölüme alarak burada kurutmak bu hastalıktan korunmamıza yarımcı olur.
*Son ve en önemli olanı ise 2x2 kuralı doğumdan sonraki ilk 2 saat içinde yavruya en az 2 litre ağız sütü içirilmesi.
Bu önlemleri alarak Septisemi sonucu kaybettiğimiz yavruları kurtarıp daha karlı ve sağlıklı sürüler oluşturabiliriz…