YERELGÜÇ/BUSE BAĞCI

Basın açıklamasına, Ödemiş Kaymakamı Fatih Aksoy, İlçe Milli Eğitim Müdürü Sunullah Desticioğlu, AK Parti Ödemiş İlçe Başkanı Muhammet Şen, Ülkü Ocakları Ödemiş Başkan Yardımcısı Abdullah Gök, Ödemiş Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Tahir Silay, Uluslararası İnsanı Yardım Vakfı Ödemiş Temsilcisi Fazıl Çelik, Ödemiş İmam Hatip Mezunları Derneği Başkanı Murat Bilmez, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

Tire Belediyespor Güreş Takımı Türkiye Birincisi Tire Belediyespor Güreş Takımı Türkiye Birincisi

Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Ödemiş Temsilcisi Osman Duran, “Türk, töresi gereği mazlumun yanındadır. Haksız sebeplerle çocukların bile katledildiği bir dünyada vicdanı sızlamayan hiçbir kimse yoktur ki en çok da Müslüman ve Türkün vicdanı sızlatmaktadır. Biz Türk toplumu olarak 1400’lerde İspanya’daki Yahudileri katledilmekten kurtarıp kucak açtık. 1930’larda nüfus takası ile balkanlarda ve özellikle Yunanistan’daki Türklere ülkemizi açtık. 1950’lerde Trakya’daki zulme uğrayan soydaşlarımız için topraklarımızı açtık. 1990’larda Iraklılar için Saddam’ın kimyasal bombalarından kurtulmaları için ülkemizi açtık. Son 30 yıldır Orta Asya’nın farklı bölgelerinde zulme uğrayan Türkler için topraklarımızı açtık. Son 10 yıldır Suriyelilere topraklarımızı açtık. Şimdilerde ise Filistin’de ve Doğu Türkistan’da yaşanan zulme karşı vicdanlarımız sızladığı gibi dualarımızla ve yaptığımız boykotla onlara destek olmaya çalışıyoruz. Boykot çok önemlidir. Mümkün olduğu kadar lütfen sadece yerli malı logolu ürünleri alarak değil, aynı zamanda ‘Türk Malı’ ürünleri araştırıp alalım ki paramız İsrail’e, Çin’e diğer zalim devletlere gitmesin ve Türk malı ürünlerinin fabrikaları daha çok kazanıp daha çok fabrika açsın ki bizler zalime destek olmayalım, mazlumun yanında durana destek olmuş olalım.  Yürüyüşler, etkinliklerle zalimin zulmünü gündemde tutalım. Bu şekildeki STK’lar ve sivil halkın eylemleriyle, dünya çapında, hükümetler harekete geçirilmeye, İsrail ve Çin üzerinde insan hakları konusunda baskı kurulmaya çalışılıyor. Ancak büyük sermayeye sahip şirketler ve onların baskı kurduğu idareciler, yeteri kadar cesur kararlar alamamaktadırlar. Bizler sade vatandaşlar ve temsil ettiğimiz kitleleri bilgilendirerek bu konuda gerekli bilincin oluşmasına katkı sağlamaya ve ardından siyasetçileri de daha cesur kararlar almaya yönlendirmemiz gerekiyor. Filistin’e 35 binden fazla insan öldürüldü. 100 binden fazla yaralı var. 7 milyon Filistinlinin evleri bombalandı, atom bombasına eşdeğer 6 bomba atıldı. Unutmayalım ki, Arz-ı Mev'ud yani vadedilmiş topraklar diyerek gündemde yerini alan İsrail projesi, adım adım uygulanıyor. Güya İsraillilere vadedilen topraklar içerisinde Irak, Suriye ve Anadolu’nun bir kısmının da bulunduğunu unutmayalım. Önce Filistin topraklarını çaldılar. Yaklaşık 80 senede Filistin topraklarının yüzde 80’ini ele geçirdiler. Suriye’nin bir kısmına girdiler. Vadedilmiş toprakları ele geçirmek için Ortadoğu’yu karıştırmaya ve bu karışıklıktan yararlanarak taşeron devletler kurdurup hayallerini gerçekleştirmeye adım adım yaklaşıyorlar. PKK’lılara açılan alan bunun en basit göstergesidir. Doğu Türkistan’da 3 milyon Türk, Çin toplama kamplarına alınarak Türklükleri unutturuluyor. Çocukları ellerinden alınıyor, Türk kızların bazıları zorla Çinlilerle evlendiriliyor, dinlerini yaşaması engelleniyor. 

“Zalimin zulmünü bitirecek asil kan ve ruh damarlarımızda mevcuttur”

Elbette İsrail, Çin vb. zalim milletler aleyhine alınacak kararların bazı bedelleri olacaktır. Özellikle ekonomik olarak sıkıştırılmaya çalışılan devletlerin halkları bazı maddi sıkıntıları göğüslemek zorunda kalacaktır. Hayatımızı sadece kendi duygularımızı ve isteklerimizi tatmin etme yeri olarak görmemek gerekiyor ki siz Sayın STK temsilcileri ve başkanlarım gönüllü olarak zaten çalışarak bu konuda her şeyin para olmadığını topluma gösteren birer örneksiniz. Burada her birimize bir görev düşüyor; halkımızı bu sıkıntıları göğüsleme konusunda bilgilendirmek. Zalime karşı durmanın   mazlum milletlerin bir ve beraber olmasını sağlamaya çalışmanın çok basit olmadığının anlatılması en önemli görevimiz. Afrika’dan, Balkanlar’dan, Orta Asya’dan ve Ortadoğu’dan 1. Dünya savaşı öncesi ve sonrası Türk’ün çıkartıldığı her coğrafyada kan gözyaşı asla eksik olmadı. Çıkartıldığımız coğrafyadaki insanlar canları ve malları ile imtihana girmek zorunda kaldılar ve ayrıca işgücü olarak da sömürüldüler ve hala sömürülmeye devam ediliyor.  Elbette bu, o dönemde yaşayan bazı hain devlet idarecilerinin de desteği sağlanarak gerçekleştirildi. Hainlere bakıp bugünün toplumlarının zulme uğramasına sessiz kalmamalıyız. Biz Müslüman, Türk milletine düşen görev, önce Türkü bir araya getirmek, sağlam ve kuvvetli bir toplum bağını her kesimle beraber kurup, ardından tekrar Anadolu coğrafyası dışındaki gönül bağımız olan tüm coğrafyayla bağımızı kuvvetlendirip bütün mazlum milletleri de arkamıza alarak zalimin karşısına bir bütün olarak dikilmek. Unutmayalım ki Bosna Hersek’ten Azerbaycan’a Doğu Türkistan’dan Filistin’e Afrika’ya kadar Türk ve Türkün dünyaya nam salmış adaleti gözyaşları içerisinde beklenmektedir. İnşallah zalimin zulmünü bitirecek asil kan ve ruh damarlarımızda mevcuttur ve bunu başarmak için hep birlikte gayret etmeye devam edelim. Kahrolsun katil İsrail kahrolsun katil Çin kahrolsun katillere destek veren veya sessiz kalan tüm ülke başkanlarına. Sayın protokol üyelerinden okulların son haftasında saat 15.00’te öğrencilerimizin de katılacağı Hastane Caddesi’nde bir yürüyüş ve yürüyüş sonunda kaymakamlık önünde bir sergi düzenlenmesi. Sergide zulme uğrayan belli başlı ülkelerle ilgili zalimlerin zulümlerinin anlatıldığı birer stant açılıp halkımızın bilinçlendirilmesi çalışmasının yapılması bu konuda sayın kaymakamımızdan ve belediye başkanımız tarafından bir organizasyon talep ediyorum. Hepinize katılımlarınız için teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun” dedi.

Editör: Gülçin Kargaoğlu