6’LI MASANIN HÜKÜMET PROGRAMINI YAZAN 6 KİŞİDEN BİRİYİM. PARTİMİZİN SEÇİM BEYANNAMESİNİ HAZIRLADIM. İYİ PARTİ’DE LAKABIM PROJE FABRİKASI’DIR

1972 yılında Almanya’da doğan ancak aslen İzmirli olan Özlale “Orta Doğu Teknik Üniversitesini bitirdikten sonra yurtdışından kazandığım burs ile Amerika’da ekonomi doktorası yaptım. Doktorayı bitirdikten sonra da Bilkent Üniversitesi’ne katıldım. Sonrasında Akademik hayatım başladı. Merkez Bankasında Akademik Danışmanlık yaptım. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nin kurulmasında yardımcı oldum. 2011 yılında TÜBİTAK tarafından 40 yaş altında üstün başarılı bilim insanlarına verilen ödülün sahibi oldum. 2013 yılında Özyeğin Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanlığı teklifini kabul ettim ve İstanbul’a gittim. İstanbul yıllarımda 9 ay İstanbul’daydım geriye kalan zamanımda da Amerika’da Harvard Üniversitesi’nde Kalkınma Ekonomisi dersi verdim. 2020 yılında siyasete katılana kadar çok yoğun bir akademik hayatım vardı. 2020 yılında Genel Başkan’ın davetiyle Kalkınma Politikalarından sorumlu genel başkan yardımcısı olarak İYİ Parti’ye katıldım. 6’lı masanın Hükümet Programını yazan 6 kişiden biriyim. Partimizin Seçim Beyannamesini hazırladım. İYİ Parti’de lakabım Proje Fabrikası’dır. 2023 yılında ki seçimlerde İzmir’de Birinci Bölge Milletvekili olarak mecliste Cumhuriyetimizin 100. Yılında İzmir’imizi, memleketimi temsil etme onuruna eriştim.

İZMİR’İN ÇÖZÜLEMEYECEK HİÇ BİR SORUNU YOK

İzmir’in en büyük sorunlarından bir tanesi altyapı problemidir. Hiçbir Büyükşehirde olmayan problemler burada var. Kanalizasyon borularının patlaması, herhangi bir yağmur yağdığı zaman nerdeyse bütün şehri su basması gibi. Bence Türkiye’nin en fazla çöp problemi olan şehirlerinden bir tanesi İzmir’dir. Bunun dışında bence İzmir’in en büyük problemlerinden bir tanesi bir kaç gündür Küçük Menderes Havzası’nda da şikayet şeklinde geldiğini görüyoruz, sokak hayvanları. Sokak hayvanları mutlaka çok büyük bir problem olarak karşımızda. Büyükşehir belediyesi ile civar Belediyelerin Ödemiş , Kiraz , Tire gibi şehirle bağlantıları çok istediğimiz yoğunlukta değil. Körfez kirliliği daha sonrasında geliyor. İzmir büyük deprem taşıyan bir şehir. Çok büyük bir kentsel dönüşüm problemi var. Şuan da yapılan bizim İzmir’in merkezinde gördüğümüz aslında bir kentsel dönüşüm değil. O bir yenilenme. Bizim kentsel dönüşümden anladığımız şey şu; yeşil alanların yaratıldığı, mimari uyumluluğu sağlanmış olan ada bazlı bir kentsel dönüşüm. Ve hak sahiplerinin oradaki mülk sahiplerinin yerinde kaldığı bir kentsel dönüşüm.Trafik problemini bir senede hallederiz. Ulaştırmada yaşanılan aksaklıklar, sefer sayılarının az olması bu problemler ilk bir senede çözülür. Çöp problemi ilk altı ayda çözülür. Dünya bunu altı ayda çözdüğüne göre bizde bir dünya şehri yarattığımıza göre altı ayda çözülür. Daha sonrasında kanalizasyon boruları patlamaz üç dört ay içerisinde çözeriz. Neden, tek yapmanız gereken şey kanalizasyon borularına bir tane sensör yerleştirirsiniz o patlamak üzere olan problem veren bir kanalizasyon borusunu tespit eder biz onun yenileme çalışmasını sürdürürüz. Kentsel dönüşüm biraz daha fazla zaman alır. Bizim hayal ettiğimiz ada bazlı kentsel dönüşümü bizim yapmamız. 5 seneden fazla olur ama en azından insanlar pilot ilçelerde bu kentsel dönüşümün çok başarılı gerçekleştiğini görürler. Sokak hayvanları meselesinde ben hep aynı şeyi söylüyorum. Bu mevcut durum hem hayvan haklarına aykırı hem de halk sağlığına bir tehdit. Burada bence yönetmelik değişmediği sürece belediyelerin yapabileceği şeyler sınırlı ama yaparız. Bu hayvanlarda çok daha uygun şartlarda hayvan haklarına uygun şekilde bu hayvanları bizzat barınaklarda misafir ederiz onların yaşamlarını bundan sonraki dönemde hem halk sağlığına zarar vermeden hem de hayvan haklarına uygun bir biçimde yaşamalarını sağlarız. Şöyle bir şey var Türkiye’de en pahalı suyu kullanan il İzmir. İzmir’in su faturaları hem Ödemiş’te Küçük Menderes Havzası’nda hem de İzmir’de çok büyük problem. Türkiye’de suyu bundan daha pahalı kullanan bir il yok. Su faturalarını da en az %30 %35 indiririz. Başta kamu binaları, belediye binaları olmak üzere bunların üzerine biz hem panel hem de su arıtma olarak kullanabilecek hibrit sistem koyarız. Su faturalarında çok önemli bir maliyet avantajı sağlarız. Aynı zamanda su maliyetlerinin, su faturalarının yüksek olmasının sebeplerinden bir tanesi de elektrik maliyeti. Güneş enerjisi ile beraber elektrik maliyetlerini de düşürdüğümüz zaman en azından İzmirli şimdi olduğunun 1/3 fiyatında su faturalarında indirim olduğunu görür. 


HAYATIM BOYUNCA PROFESYONELLERLE ÇALIŞTIM. EKİBİMDE PROFESYONEL OLACAK 

Ekibimiz tamamen Profesyonel. Mesela Proje ekiplerimizden bir tanesi benim Bilkent yıllarından tanıdığım orada kalkınma üzerine doktorasını yapan bir araştırmacı. Bir başkası İzmir’in duayeni diyeyim. İzmir’ de bir çok heyecan verici projede danışmalık yapan birisi. Dolayısıyla ben hayatım boyunca profesyonellerle çalışmayı severim. Akrabalarımla dostlarımla işim dışında iyi ilişkiler geliştirmeyi tercih ederim.


BENİM İÇİN KONAK, KARŞIYAKA, BUCA, BORNOVA NEYSE KÜÇÜK MENDERESİN İLÇELERİ DE ÖYLE OLACAK

Uzak mesafede kalan ilçelere de merkezdeki ilçeler gibi davranacağız. Benim için Konak, Karşıyaka, Buca, Bornova neyse Küçük Menderes ilçeleri de öyle olacak. Ancak Ödemiş bu noktada önemli çünkü 150.000 nüfusa sahip bir ilçe. Burası doğru tarım politikaları izlenirse müthiş bir potansiyele sahip. Turizm açısından Gölcük Abant’tan, Birgi Şirince’den, Bozdağ Uludağlardan farksız. Hem turizm hem de tarım açısından bu bölge mutlaka önemsenmelidir.


İZMİR’İN HAKKI OLAN NE VARSA ALIRIM
Ankara'ya gider tüm Bakanlıklara Cumhurbaşkanlığına da çıkar.İzmir'in hakkı olan parayı, hakkı olan ödeneği gider çatır çatır alırım. 


İZMİR'DE MEVCUT BELEDİYENİN İYİ BİR BELEDİYECİLİK YAPTIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM
İzmir'de mevcut belediyenin iyi bir belediyecilik yaptığını düşünmüyorum. 30 binden fazla çalışanı olan bir belediye olmasına rağmen hala İzmir sorunlarla boğuşuyor. Mesela Ödemiş bugüne kadar İzmir Büyükşehir Belediyesinden yeterince hizmet gördü mü? Bence görmedi. Ancak belediyenin kooperatifleri desteklemesi konusunda başarılı olduğunu ve İzmir'de sanat ve kültür faaliyetlerinde bir ivme yakaladıklarını söyleyebilirim. Fakat belediyenin kaynaklarının doğru kullanılması da gereklidir. Örneğin 2 saatlik bir konserde bir sanatçıya verilen yüksek fiyatları da doğru bulmuyorum.

Akaryakıtta yine fiyatlar değişti! Biri arttı diğeri azaldı Akaryakıtta yine fiyatlar değişti! Biri arttı diğeri azaldı


DÜNYA ÜZERİNDE GEZİP GÖRDÜĞÜM TÜM BU İYİ ÖRNEKLERİ İZMİR'E GETİRECEĞİM.
Örneğin; Madrid Belediyesi akıllı şehir konseptini çok iyi uygulayan bir belediye. Yine İspanya'da Barcelona’da öyle. Bu şehirler engelsiz şehirlerdir. Engelli vatandaşlar için her şey düşünülmüştür. Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşadığım Boston şehrinin belediyeciliğinin çalışmalarında çok takdir ettim. İskandinav ülkelerindeki ve Almanya'daki belediyecilik anlayışları da çok başarılı. Ben gezip gördüğüm tüm bu iyi örnekleri İzmir'e getireceğim.


1 NİSAN GÜNÜ İYİ PARTİ ROZETİNİ ÇIKARIP BELEDİYE BAŞKANI ROZETİNİ TAKACAĞIM
Belediye başkanı seçilirsem her açıdan şeffaf olacağım. Ben griyi sevmem. Gri alan bırakmam. Siyah ya da beyaz olacak. 1 Nisan günü İYİ Parti rozetini çıkarıp belediye başkanı rozetini takacağım ve bütün partilere, tüm yaş gruplarına, siyasi görüşü ne olursa olsun herkese eşit mesafede olacağım“ dedi.

Editör: Tutku Küpeli