Altıntaş, “Bu ülkede sadece PKK yok. Trafik terörü var, iklim terörü var, uyuşturucu terörü var, kara para terörü var. Ve hatta açlık terörü var. Bugün bir emekliye 15 bin lira maaş veriyorsunuz; bu adam bununla geçimini mi sağlayacak, yoksa hayatta kalmaya mı çalışacak?” diyerek ekonomik krizin, toplumsal terör ortamının parçası haline geldiğini söyledi.

Bütün kredi kartı sahiplerini ilgilendiriyor! BDDK karar aldı, kredi kartı ve kredilere yeni yapılandırma geldi
Bütün kredi kartı sahiplerini ilgilendiriyor! BDDK karar aldı, kredi kartı ve kredilere yeni yapılandırma geldi
İçeriği Görüntüle


“TEMEL MÜŞTEREKLERDE BİRLEŞMELİYİZ”
Altıntaş, mevcut kutuplaşma siyasetinin yerine, halkın temel müştereklerde buluşabileceği, akıl ve vicdan odaklı yeni bir sistem arayışına girilmesi gerektiğini ifade etti.
“Bu çok yürek acıtıcı bir süreç. Zamanın ruhunu doğru okumalıyız. Artık asgari müştereklerde değil, temel müştereklerde buluşmalıyız. Türkiye’nin yeni bir siyasal ve toplumsal uzlaşmaya ihtiyacı var. Demokrat Parti olarak bu anlayışı savunuyoruz.”


“TERÖRSÜZ TÜRKİYE İÇİN ÖNCE EKONOMİK ADALET ŞART”
Altıntaş, iktidarın terörle mücadele söylemlerinin samimi olmadığını savunarak, halkın yaşadığı açlık ve yoksullukla mücadele edilmeden terörsüz bir Türkiye’nin inşa edilemeyeceğini söyledi:
“Bugün mecliste ‘terörsüz Türkiye’ için ittifak kuranların uygulamaları ortada. AKP, DEM ve MHP el ele vererek birtakım törenlerle, 30 kişiye birkaç silah yaktırarak barış ilan ediyorlar. Ama hemen arkasından anayasal tedbirlerden bahsediyorlar. Peki nedir bu tedbirler? HDP’lilerin ve türevlerinin açıkladığı gibi ‘statü’ istiyoruz demekse, bu, ülkeyi barışa değil bölünmeye götürür.”


“DEMOKRATİK KONFEDERALİZM, TÜRKİYE’Yİ HUZURA DEĞİL ÇATIŞMAYA GÖTÜRÜR”
Altıntaş, demokratik konfederalizm ve komün gibi kavramların, Türkiye’nin ulus devlet yapısına ters olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:
“Bugün bazı çevreler demokratik konfederalizm, komün gibi yeni kavramlar üzerinden Türkiye’ye çok hukuklu, çok dilli, çok dinli bir yapı öneriyor. Bu süslü lafların ardında yatan şey, federatif hatta eyalet modelidir. Oysa tarihte çok dilli, çok dinli imparatorluklar Birinci Dünya Savaşı ile sona ermiştir. Sovyetler Birliği bile dağılmışken, biz hâlâ bu modelden medet umuyorsak, tarihten hiçbir şey öğrenmemişiz demektir.”


“KÜRT SORUNU DEĞİL, KÜRTÇÜLÜK SORUNU VAR”
Altıntaş, Türkiye’de etnik bir sorun değil, etnik siyaset sorunu olduğunu belirterek, “Bu ülkede Kürt sorunu yoktur. Kürtçülük sorunu vardır. Türkiye’nin her bölgesinde Kürt vatandaşlarımızla birlikte yaşıyoruz, ekmeğimizi paylaşıyoruz. Bugün Kürt vatandaşlarımız İstanbul’da, İzmir’de, Denizli’de, Aydın’da yaşamın her alanında yer alıyor. Ama bazı siyasi çevreler, etnisite üzerinden ayrışma yaratmaya çalışıyor” dedi.

“TÜRKİYE’NİN ADIYLA, MİLLETİYLE KİMSE OYNAMASIN”
Altıntaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin adı, milleti ve üniter yapısıyla tartışma konusu haline getirilmesini sert bir dille eleştirdi:
“Bugün Almanya’da, Fransa’da, Hindistan’da millet kavramı tartışılıyor mu? Hayır. Ama Türkiye’de sürekli bir isim ve kimlik tartışması yaratılıyor. Bu, vatandaşın sinir uçlarını kaşımak, toplumu gereksiz gerilimlere sokmaktır. Bu tehlikeli bir oyundur.”


“LAİKLİK DİNSİZLİK DEĞİL, DİN VE VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR”
Altıntaş, laiklik konusunda da net bir duruş sergileyerek, Demokrat Parti’nin tarihi mirasına atıf yaptı:
“Demokrat Parti’nin kurucuları, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu kadrosunun içindedir. Biz CHP ile sadece ekonomi politikalarında ayrıştık. Ama laikliği asla dinsizlik olarak görmüyoruz. Laiklik, herkesin inancını özgürce yaşayabilmesi demektir. İsteyen kiliseye gider, isteyen cemevine, isteyen camiye. Kimseye karışılmaz. Türkiye bu eşiği çoktan aşmıştır.”


“AKP İKTİDARI VATANDAŞIN ÜRETİM GÜCÜNÜ TÖRPÜLEDİ”
Altıntaş, AKP iktidarının Türkiye’yi üretimden uzaklaştırarak ekonomiyi zayıflattığını ve halkın girişimcilik ruhunu körelttiğini söyledi:
“Bugün Anadolu’da geziyoruz, görüyoruz. Vatandaşın artık üretim yapacak gücü kalmamış. Yaratıcılığı bastırılmış, girişimciliği törpülenmiş. Herkes devlet kapısında iş arıyor. Ekonomide vasatlık oluşmuş durumda. Böyle bir ortamda güçlü bir Türkiye inşa edemezsiniz.”


“ULUS DEVLETİMİZİ SAVUNMAKTAN GERİ DURMAYACAĞIZ”
Son olarak Altıntaş, Türkiye’nin bekasının üniter yapı ve ulus devlet ilkesiyle korunabileceğini vurguladı:
“Türkiye bir badireden sonra kurulmuş bir devlettir. Bu milletin adıyla, bu devletin şekliyle oynamaya çalışanlar büyük bir tehlikenin içindedir. Bu devlet yerinden oynatılmamalı. Biz bu topraklarda korkusuz, özgür, adaletli bir hayat sürmek istiyoruz. Bunun yolu; eşit vatandaşlık, adil yargı, hukuk ve demokrasiyle mümkündür.”