ÖDEMİŞ'İN İZMİR'DE AYRI BİR AĞIRLIĞI VAR, ÖDEMİŞ BAŞBAKAN ÇIKARMIŞ BİR İLÇE
“Ödemiş'in İzmir'de ayrı bir ağırlığı vardır. Ödemiş bakanlar, başakan çıkaran bir ilçedir. Ancak son yıllarda temsiliyetinin tam olarak yapılamadığını düşünüyorum. Önümüzdeki süreçte Ödemiş inşallah atak yapacaktır. Ancak Ödemiş çok göç veren bir kent. Özellikle İzmir'de çok fazla sayıda Ödemişli var.
21 YILDIR ÜLKEYİ YÖNETEN İKTİDARIN İZMİR'İ YÖNETENDEN FARKLI OLMASI İZMİR'İ ÜVEY EVLAT KONUMUNA DÜŞÜRMEKTEDİR
21 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın İzmir'i yönetenden farklı olması İzmir'i üvey evlat konumuna düşürmektedir. Örneğin kendi başkanlıkları olduğu dönemlerde AK Parti İstanbul ve Ankara'da metro yapımını kendileri üstlenmiştir. Ancak İzmir'deki metroyu İzmirli kendisi yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. Tramvaylarında desteğiyle metro alanı da büyüyünce hem toplu taşıma çoğalacak hem de karbon salınımı açısından şehrin havası için faydalı olacaktır. Ben kendi adıma kenti yeniden düzenlerken odalar ile birlikte yönetmekten yanayım. Önemli olan bir kenti ortak akılla yönetmektir. Ben belediye başkanıyım ben böyle karar verdim demek doğru değildir. İzmirliler olarak ödediğimiz verginin ancak %15 %20'sini geri alabiliyoruz. Mevcut iktidar partisinin olduğu Kayseri, Konya gibi yerler ise ödedikleri verginin iki katını alıyor. Ancak biz bu duruma rağmen kendimizin ihtiyaçlarını karşılıyoruz. İzmir'de kentin geçmiş yıllarda 50 yıl öncesinde planlı yapılmamasından dolayı sıkıntılar söz konusu. Gültepe, Kadifekale gibi bölgelerde ciddi bir kentsel dönüşüme ihtiyaç var. İzmir'de yayın yapan bir kanalda 20 yıl önce bunu anlatmıştım. Benim en büyük hayalim Eskişehir Porsuk çayının bir örneğini Yeşildere’ye yaparak kente sağlıklı ve güzel bir görünüm kazandırmak. Tabii bunu şehir plancıları, mimarlar, mühendisler odasıyla yapıp bir proje yarışmasıyla ortaya çıkarmalıyız. Ayrıca bu konuda değerli başkanımız Yılmaz Büyükerşen’den de destek alacağım.
KIRSALDAKİ EMEKÇİ HAK ETTİĞİNİ VE EMEĞİNİN KARŞILIĞINI ALSA DOĞDUĞU, BÜYÜDÜĞÜ YERİ NEDEN TERK ETSİN
Büyükşehir belediyesi olarak yeni bir süt entegre tesisi açtık. Ayrıca Büyükşehir belediyemiz kooperatifçilik açısından başarılı. Doğru yapılması durumunda kooperatifçiliği çok önemsiyorum. Doğru yapıldığı sürece üreticinin de desteklendiğini düşünüyorum. Peki bir Büyükşehir Belediye Başkanı bu konuda ne yapabilir? Bir yatırımcıya destek olur, önünü açar ya da buradaki üretici ürününü satamıyorsa onların kooperatifleşmesini sağlayarak Büyükşehir Belediyesi olarak satın alıp nihai tüketiciye ulaştırabilir. Bu hem tüketici açısından daha ekonomik olur hem aracının alacağı para üreticinin cebinde kalır. Bizler yıllar önce de kırsaldan kente göçü nasıl durdurabiliriz konusunda toplantılar yaptık. Kırsaldaki emekçi hak ettiğini ve emeğinin karşılığını alsa büyüdüğü doğduğu yeri neden terk etsin? Bu anlamda 20 sene önce vatandaş neyi üretiyorsa onun festivalini yapalım diye düşündük. O dönemlerde Urla Bergama ve Ödemiş üzerinde durmuştuk. Örneğin Urla’da enginar öne çıktı ve orada 11 yıldır enginar festivali yapıyoruz. Bu festival artık Urla’nın simgesi. Festivalde ilçeye farklı şehirlerden yüzlerce insan geliyor ve ilçeye para bırakıyorlar. Şimdi de insanlar İzmir'den Urla'ya göç eder hale geldi ve biz bunu başardık.
YURTDIŞINDAN GELEN TURİSTLERİ BU BÖLGEYE ÇEKMEK İSTİYORUZ
Şu anda aday adayı konumunda 9 kişiyiz. Eğer başkanlık görevine gelirsek Ödemişle alakalı olarak Bozdağlar, Birgi, Gölcük gibi turizm bölgelerimizi daha aktif hale getirmek ve İzmir limanına gelen turistleri buralara getirmek gibi bir amacımız var. Menderes havzasının parlayan, ışıldayan değerleri var. Bunları öne çıkarmalıyız. Örneğin Hollanda İzmir kadar bir alana sahip olmasına rağmen inanılmaz bir tarımsal ihracata sahip. Çünkü planlı tarım ekonomisi sini uyguluyorlar. Onların yöntemi şu; diyelim ki benim 5 dönüm arazim var tarım yapmak istiyorum. Gerekli kurumlara başvurumu yapıyorum. Önce topraktan numune alınıyor. Sonuca göre buraya ne ekerseniz karşılığını alabilirsiniz bunları belirliyorlar. Böylelikle ihtiyaç duyulan ve duyulacak miktarda ürünler yetiştiriyorlar. Aynı şeyi Türkiye'de uygulamaya geçirmemiz lazım.
HERKESİN FARKLI BİR YOĞURT YİYİŞİ VAR
40 yıldır siyaset 45 yıldır ticaret içerisindeyim. Herkesin farklı bir yoğurt yiyişi var. Örneğin Tunç Başkan sanatsal konularda ağırlıklı ticaretle pek ilişkiyi yok. Aziz Başkan ticaretten gelen biriydi biraz bütçeyi sıkı tutar yatırımlara ağırlık verirdi. Priştina, Alyanak, Çakmur hepsinin çalışma yöntemleri farklıydı.
Bana göre Belediye Başkanı biraz deli dolu olmalı. Örneğin eski başkanlardan İhsan Alyanak radikal kararlar alan bir başkandı. Belediye Başkanı hafif deli ve cesaretli olmalı.Ancak bu işi bilen şehir plancıları odası ,mimarlar odası, mühendisler odası gibi odalara danışarak bu kararları almalı. Karşılıklı diyalog çok önemlidir.
BİZ ORTAK AKILLA HAREKET EDEN İNSANLARIZ
Musa Çam ile 40 yıldır birbirimizi tanırız.Mesela bugün Ödemiş örgütüne birlikte gelmesek örgüt iki defa işini gücünü bırakıp gelecekti. İnsanları neden işinden alıkoyalım.Biz ortak akılla hareket eden insanlarız. Bu partide gelebileceğimiz en üst düzeylere gelmiş insanlarız. Birbirimizi kıskanmıyoruz. Aksine hangimiz çıkarsak diğeri onu desteklemeye hazırdır.
BEN GEREKLİ KREDİLERİ SAĞLAYABİLECEK, GEREKLİ YATIRIMLARI YAPABİLECEK, SADECE ANKARA'YA AVUÇ AÇMAYACAK BİR İNSANIM
Köken olarak muhacirim. Atatürkçü yapımı herkes çok iyi bilir. Ben bayrağına saygılı, Atatürkçü ,ulusalcı yapıya sahip bir insanım. Dolayısıyla hiç kimsenin doğduğu yeri seçemeyeceği konusunu bilir hiç kimseye bu gözle bakmam. Ben gerekli kredileri sağlayabilecek, gerekli yatırımları yapabilecek, kendi göbeğini kendi kesebilecek,sadece Ankara'ya avuç açmayacak bir insanım. Ticarette de böyle oldum. Yıllarca dernek başkanlığı, spor kulübü başkanlıkları yaptım. Bu aralar gençler cep telefonuna gömülmüş durumda. Gençleri en kısa zamanda spora yönlendirecek projeler yapmamız lazım.
BİZ 9 ADAYDAN 3 KİŞİ OLARAK ÖN SEÇİM YAPILMASINI İSTİYORUZ
İthal aday konusu ile ilgili olarak aldığımız tepkiler hoş değil. Biz 9 adaydan 3 kişi olarak ön seçim yapılmasını istiyoruz. Sandıktan kim çıkarsa onun elini kaldıralım, arkasında duralım. Peki, İzmir CHP'nin kalesi ise burayı kim kale haline getirdi? Tabii ki CHP'nin üyeleri. Öyleyse gelin bu üyeleri onurlandıralım. Sandığı önlerine koyalım ve bu kalenin komutanı kim olacaksa onlar seçsinler” dedi.
