YEREL GÜÇ/BURCU TUNÇ

Birlik Sağlık Sen tarafından Bayındır Devlet Hastanesinde sendikal ayrımcılık yapıldığı ve çalışanların bu ayrımcılıklardan dolayı fazla mesai yaptığı, olmaması gereken birimlerde çalıştırıldığı ve mobbing nedeniyle tayin isteyerek başka şehirlere gittiği idda edildi. Konuyla ilgili olarak hastane bahçesinde bir basın açıklamasını yapan Birlik Sağlıksen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol açıklama da şunları söyledi, “Kanun tanımayan yöneticiler. 
Sendikal ayrımcılıktan dolayı sendikamız ve üyelerimiz tarafından defaten şikayete uğrayan ve soruşturmaları devam eden İzmir Bayındır Devlet Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri müdürü Çiğdem Çelik'in son hamlesi yine kanun tanımamak oldu.
Sendikamıza üye olduğu günün ertesi günü, daha önce iki ay geçici görevle gitmiş olan radyoloji teknisyeni E.A., kurumda geçici görevle gitmeyen personeller olmasına rağmen, kendisine haksız bir şekilde yeniden geçici görev çıkartılmış, üyemize, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 10.maddesine göre ".....Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır." maddesine aykırı hareket edilmiştir. Üyemiz E.A. Radyoloji teknisyeni olmasından dolayı, kanun gereği kanser riskinden dolayı günlük 7 saatten fazla çalıştırmaması gerekirken, temmuz ayında kanuna aykırı bir şekilde 33 saat daha fazla çalıştırılarak yeni bir hukuksuzluğa daha imza atılmıştır. Daha önce idare tarafından baskıya uğradığı için idare hakkında şikâyette bulunan hemşire E.Ç.G kurumdaki psikolojik baskıdan dolayı ikamet ettiği ilçeden bir başka ilçeye geçici görev talep etmiş ve hastaneden adeta kaçmıştır. Pek çok genç hemşiremiz varken, yine 30 yıllık hemşire M.T.'nin görev yeri değiştirilerek acile verilmesi, adeta emekliliğe zorlanması, kendisine psikolojik baskı mobbing yapılması, hastane içerisindeki hemşireye öğle arasında görev yerine git diyerek tutanak tutularak ceza verilmesi v.b. Pek çok olay adeta “bu kadar da olmaz” dedirtmektedir. Devlet hastanelerimiz kamu kurumlarımızdır. Devlet hastanelerimiz hiç bir siyasi partinin, sendikanın, idarecinin özel işletmesi değildir. Kamu kurumlarımızı yönetenler kanun, genelge ve yönetmeliklere uymak zorundadırlar.
Avuç içi kadar hastanede çalışma huzurunu sağlamak yerine, aile ortamı gibi çalışılması gereken yerde sürekli huzursuzluk çıkarmak yöneticilik değildir. Biliniz ki; yıllardır yapılan usulsüzlüklerin nasıl karşısında dün nasıl durduysak bu günde duruyoruz yarın da duracağız” dedi.

Konuyla ilgili olarak konuşan Birlik Sağlıksen Genel Başkan Yardımcısı Neslişah Karakaptan ise “Bizler istiyoruz ki sendikal tercihimize idareciler karar vermesin. Tercih ettiğimiz sendikalardan dolayı çalıştığımız kurumda baskıya uğramak istemiyoruz. Herkes işini yapsın. Başhemşire başhemşireliğini yapsın sendikacı da sendikacılığını yapsın” dedi.

Hemşire Mehtap Güney ise “31 yıldır hemşirelik yapıyorum. Görev süresi benden daha az olan arkadaşlarım servislerde çalışırken ben 1 yıldır acilde çalıştırılıyorum. İdarenin almış olduğu kararla burada zorla çalıştırılıyorum ve mobbing görüyorum” dedi.

Editör: Tutku İç