Birgili cücelerin yaşadığı 'dev sefalet' yürekleri burkuyor. Dünya klasikleri arasında yer alan 'Pamuk Prenses ve 7 Cüceler' adlı eseri, 1970 yılında dönemin 'Yeşilçam' yorumuyla beyazperdeye aktaran yönetmen Ertem Göreç'in filminde rol alan 72 yaşındaki Saliha Yatağan, şimdilerde içine düştüğü 'dev sefaletle' boğuşuyor. Başrollerini Belgin Doruk, Zeynep Değirmencioğlu ve Salih Güney'in paylaştığı sinema filminde sevimli cücelerden birini 'erkek' karakteriyle canlandıran Yatağan, 90 yaşındaki ablası Emine Yatağan ile birlikte harabeyi andıran evlerinde kendilerine uzatılacak yardım elini bekliyor. 2 yıldır kendini bilmeden yatağa mahkûm yaşayan Saliha Yatağan'a kızı Zeynep Yatağan (43) bakıyor. 43 yıl önce çevirdiği sinema filminden tek kuruş almayan Yatağan, sadece çorbayla beslendiği soğuk bir odanın ortasına serilen yer yatağında kaderine teslim oldu.

 

KENDİ KÜÇÜK KALBİ BÜYÜK

Annesi Saliha ve teyzesi Emine'nin, bakımlarının son derece zor ve masraflı olduğunu gözyaşları içinde anlatan 1 metre10 cm boyundaki Zeynep Yatağan, "Devletten 3 ayda bir fakir aylığı alıyoruz. Yılda 20 torba kömür yardımı yapılıyor. Devletten tek istediğim bakım parası alabilmek. Bedenim ağır ev işi yapmaya müsait değil. Komşularımızın yardımıyla annem ve teyzeme bakıyorum. İkisi de yatalak ve bakımları 24 saat özen gerektiriyor. Annem, yaklaşık 2 yıldan bu yana kendini bilmeden yatıyor. Beyin damarları tıkanmış. 1 ay önce kalp krizi geçirdi. Gücüm yettiğince her ikisini de evimde bakmaya devam edeceğim. Boyumuzun kısalığı nedeniyle belli yaştan sonra kemik yapımızda bozulmalar meydana geliyor. Oturup, kalkmakta bile güçlük çekiyorum. Birgi'deki mahalle komşularımız bizlere sahip çıkıyor. Hayatta kalan tek akrabalarım ise annem ve teyzem" diye konuştu.

 FİLMDEN PARA ALMAMIŞ

Annesi ile gurur duyduğunu her fırsatta dile getiren Yatağan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "1970 yılında annem Ödemiş'te yaşarken, 'Pamuk Prenses ve 7 Cüceler' filmi için Anadolu'nun her yerinde cüce arayan yapımcılar, annemi görünce İstanbul'a götürmüş. Film, gösterişli isimlerden oluşan kadrosuyla o dönemde oldukça sükse yapmış. Yeşilçam klasikleri arasına giren film, bazı televizyonlarda halen gösteriliyor. Her defasında filmi gülerek izleyenler, annemin yaşadığı büyük dramdan haberi yok. Bazen annem hiç o filmde oynamasaydı dediğim zamanlar bile oluyor. Belki, Yeşilçam'a tarihe geçecek bir eser kazandırıldı ama annemin o filmle birlikte adeta hayatı karardı. Yaşamı süresince gerçek anlamda mutluluğu tadamayan annemin, 'sefalet' içinde ölümü beklemesini hazmedemiyorum. O filmin finalinde saraya girerken kurduğu hayalleri o film sahnesinde kaldı. Şimdi hayatın acı gerçeğiyle yüz yüze kaldı."

 FİLM İÇİN ADADOLU'DA CÜCE AVINA ÇIKILMIŞTI

Dünyaca ünlü klasiğin Yeşilçam versiyonu 1970 yılında çevrildi. O yıllarda beyazperdede büyük bir sükse yapan filmde, Pamuk Prenses'i Zeynep Değirmencioğlu, Pamuk Prenses'in annesini ise ünlü aktris Belgin Doruk canlandırdı. Salih Güney ise yakışıklı prens rolündeydi. Film, Belgin Doruk'un son sinema filmi oldu. Pamuk Prenses karakterine hayat veren ve o yıllarda kızıl saçları, tavşan dişleriyle seyircinin gözünde 'Ayşecik' olarak tanınan Zeynep Değirmencioğlu, Belgin Doruk'un önerisiyle çekimler başlamadan hemen önce saçlarını kızıldan siyaha boyatarak, dişlerini ise porselen yaptırdı. Kadroyu hazırlayan yapımcılar en çok "7 cüceyi" bulmakta zorlandı. Gazetelere ilan veren film şirketi bununla da yetinmeyip, Anadolu'da "cüce" avına çıktı. Cücelerin gösterişli kostümleri ise Belgin Doruk tarafından hazırlanıp, dikildi.