Küçük Menderes havzasının çalışkan ve vefakar insanları; Cumanız mübarek olsun, kazançlarınız bereketli, vücutlarınız sağlıklı olsun. Bu hafta sizlere tövbenin öneminden bahsedeceğim. Yüce Allah insanoğlunu iyi ve kötü, hayır ve şer, sevap ve günah olan şeyleri yapabilecek yetenekte yaratmıştır. Günahsız olarak doğan insan nefsine ve şeytana uyarak günah işleyebilir. Yüce Allah günahına pişman olanlar için günahtan kurtuluş yolu olarak “tövbe kapısını” açmıştır. Bu anlamda tövbe; Günah işleyen insanın kurtuluş ve Allah’a sığınma kapısıdır. Bu kapıya muhtaç olmayan hiçbir insan yoktur.

İslâm'da tövbe; birisi Allah, diğeri kul yönünden iki farklı anlam taşır. Allah yönünden tövbe, yapılan kötülüğü, işlenen günahı veya kabahati affedip bağışlamaktır. Kul yönünden, yaptığının kabahat veya günah olduğunu bilip, onu bırakıp terk ederek Allah'a dönmek yani O'nun emirlerine uymak ve yasak ettiği şeylerden kaçınmak suretiyle O'ndan affetmesini, bağışlamasını dilemektir. Tövbe; kişinin günah ve hataların verdiği iç sancısı ile hareket ederek kötü huyları iyi huylarla değiştirmesidir. Tövbe; kişinin şirk, küfür ve nifaktan imana, isyandan itaate, günahtan sevaba, yanlıştan doğruya yönelmesidir.

Peygamber (s.a.v); İnsanoğlunun hepsi günah işler. Günah işleyenlerin en hayırlısı ise (işlediği günaha pişman olup) tövbe edenlerdir.”  buyurarak bu gerçeği ifade etmiştir. Allah’ü Teâlâ, tövbeleri kabul edip günah yolundan dönenleri bağışlayandır. Ancak tövbenin geçerli olabilmesi için şartlarına uygun olması gerekir. İçtenlikle, samimiyetle yapılan tövbe; sütün memeye dönmediği gibi kişinin tövbe ettiği günaha bir daha dönmemesidir. Cenab-ı Hak samimiyetle yapılan tövbenin makbul olunacağını bizlere şu şekilde bildiriyor: “Şüphe yok ki Ben tövbe edip iman eden ve Salih ameller işleyen; sonra da doğru yol üzere devam eden kimse için son derece affediciyim.”    “Her kim günahtan sonra tövbe eder, kendisini ıslah ederse Allah da onun tövbesini kabul eder. Allah çok bağışlayan ve çok affedendir.” Öyleyse Allah'a İman etmiş kişiler, bilerek veya bilmeyerek günah işledikleri zaman hemen Allah'a yönelip tövbe etmekten çekinmemelidirler. Çünkü ilgili ayet ve hadislerden anladığımıza göre Yüce Allah samimiyetle ve şartlarına uygun olarak yapılan tövbeleri kabul eder, kullarını bağışlar. Ayrıca, günahları bırakıp kendisine yönelenleri sever, zira günahkârlar için yüce Allah'ın rahmet, mağfiret ve kereminden başka bir sığınak yoktur.

Hz. Ali (r.a) tövbenin makbul olması için 6 şart saymıştır. Bunlar:

1-Geçmiş günahlara pişmanlık duymak.2-Yerine getirmediği farzları kaza etmek.

3-Mazlumun hakkını vermek.4-Hak sahipleri ile helalleşmek.5-Bir daha günaha dönmemeye azmetmek.6-İbadet ve itaatle nefsi olgunlaştırmaktır.

Bu şartlarla yapılan tövbe için Peygamberimiz (s.a.v): Günahına tövbe eden kimse hiç günah işlememiş gibidir”  buyurmuştur.

Ölüm gelmeden tövbede acele edelim ki, son nefeste pişman olmayalım.

Allah yaptığımız ve yapacağımız tövbeleri kabul etsin.