Hepimizin malumu olduğu üzere Onbir Ayın Sultanı Mübarek Ramazan ayının son günlerine yaklaşmak üzereyiz. Önümüzde ki 14 Ağustos Salı akşamı bir aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini de kutladıktan sonra 19 Ağustos Pazar günüde iki dini bayramlarımızdan ilki olan Ramazan bayramına idrak etmiş olacağız. Belki de pek çoğumuza bayram heyecanı sarmış bile yine pek çoğunuz bayrama daha mutlu girebilmek için, tatlı, şeker, giyim kuşam gibi tatlı bir heyecan içindeyiz. Ne güzel herkes sevinerek çarşı pazara bir hareket gelecek. Bunlar hep Ramazan ve bayramın bereketi olacak.
Durum bizim açımızdan böyle iken bu mübarek günlerde biraz çevremize bakıp ona göre tavır almamız gerekir. Acaba çevremiz de başta birinci derece akrabalar, yakın ve uzak komşular ne durumda, acaba toplumumuz da bir lokma ekmeğe bir hırkaya muhtaç insanlar var mı? Ki elbette vardır. Onlar nasıl bu mutluluk ve sevinç günü olan bayrama hazırlanacaklar. Biraz bu konularda akıl yürütmeli ve o kardeşlerimize maddi ve manevi desteklerimizi esirgememeliyiz.
Hepimiz biliyoruz ki İslam’ın şartlarından birisi zekat vermek; yani Müslüman akıllı ve çağına gelmiş birer zengin olan her Müslümana zekat vermek farzdır. Aslı ihtiyaçlarını karşılamış, yani içinde yaşadığı toplumun hayat standartlarında bir yaşam biçimine ulaşmış ve fazladan yaklaşık on bin TL tutarında nakiti, altını, dövizi, hisse senedi vs. gibi ekonomik enstrümanlara sahip ve bu birikimlerin üzerinden bir yıl geçtiği takdirde, bunların % 2,5 ni çevremizdeki yoksullara zekât olarak vermek bizim asli borcumuzdur. Ve bu işi sırf bir ibadet niyeti ile sağ elimizin verdiğini sol elimiz hissetmemeli. Bunun yanında birde vacip olan sadaka ve fitre adında mali ibadetlerimiz vardır. Bu mali ibadetlerden sadece fitre ibadeti Ramazan ayına has bir ibadettir. Zekât ve sadaka ibadeti yılın her ayı verilebilir.
Ancak ibadetlerimizin Allah neznindeki değeri yer ve zamana göre değişiklik arz eder. Hasıl ki evde kılınan namaz ile camide kılınan namaz arasında 27 derece sevap farkı varsa elbette bir camide yapılan ibadetle mescidi Haramda yapılan ibadetlerde mekan farkı vardır. İşte aynı bunun gibi ister bedeni isterse mali bir ibadet olsun normal günde yapılan bir ibadetle mübarek gün ve geleceklerde ramazan ayında yapılan ibadetlerde de zaman farkı vardır. Allah u Teâla bu zamanlarda yapılan ibadetleri on mislinden yediyüz misline kadar mükâfat hadediyor.
Onun için diyoruz ki haydi şimdi yardım zamanı, çünkü toplumumuzun her kesimi, çevremizdeki fakir fukarada sevinç ve mutluluk günü olan bayrama hazırlık yapabilirsin, bir nebzede olsa çoluk çocuğunun ihtiyacını giderebilirsin zira sevgili peygamberimiz ‘’ kendisi tok iken, komşusu aç olan bizden değildir ‘’ buyurmuştur.
Bu arada kimlere zekat verilir: Yoksul, yolda kalmış, Allah yolunda Cihat eden ve ilimle uğraşanlara verilir.
Kimlere verilmez: Zenginlere, gayrimüslimlere, anneye, babaya, çocuklarımıza ve torunlarımıza zekat verilmez. Çünkü bunların ihtiyaçlarını gidermek zaten boynumuzun borcudur. Fitre miktarı ise bu yıl diyanet işleri başkanlığımız tarafından en az 8.50 TL olarak belirlenmiştir. Elbette kişinin kendi mali durumuna göre daha fazla vermekte mümkündür. Tire’de yaşayan ve Tireli bir kardeşiniz olarak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim.’’ Biliyorsunuz ki bizim sekiz on aydır inşaatı devam eden bir ibn-i Melek camimiz var ki bununda biraz önce siz hayırsever kardeşlerimizin yardımlarıyla bitirilip ibadete açılması gerekiyor. Madem ki Ramazanda yapılan ibadetlerin mükafatı daha fazla bizlerde Ramazanda daha cömert olalım. Şunu da hatırlatırım ki cami, çeşme, köprü, hastane gibi kurumlara zekat verilmez sadaka verilir. Zekat mutlaka insan ihtiyacını karşılamış olacaktır.
Sözümün özü yaptığınız ve yapacağınız tüm yardımları Allah kabul etsin. Yüce Mevla’mız bizleri nice bayramlara Ramazanlara kavuştursun ölmüşlerimize ve özellikle şehitlerimize rahmet etsin ruhları şad olsun. Haydi dostlar şimdi yardım zamanı