Her ne kadar ‘boğdurmalar, idamlar, hele parçalanarak öldürmeler tek çıkar yoldu, devletin devamı böyle sağlandı, her şey Osmanlının devamı için yapıldı, olayları o dönem içinde değerlendirmek gerekir’ dense de ben kesinlikle bir hükümdarın oğlunu, kardeşini, amcasını hele torunlarını öldürtmesini kabul edemem. “Devletin devam etmesi, duygu ve acıma duygusunun terki ile sağlanır, gözyaşlarını içlerine akıtıp gözlerini kırpmadan, sonradan pişmanlık duysalar da rakip gördüklerini boğdurup öldürttüler.” düşüncesi benim vicdanımda, duygularımda yer bulmuyor. “Başka çözüm yolları neden aranmadı” diyorum.

 

Taht kavgaları sonraki Türk Devletlerinde sürüp gitti. Moğol İmparatorluğu’nda Türkler’in ilk yazılı yasası olan Cengiz Yasası’nda, ‘Han’ın isteklerine karşı gelen, devlet aleyhine iş yapanların öldürülmesi, eğer bu suçu işleyen, ihaneti yapan hanedandan biriyse, kanından yere bir damla kan damlamayacak şekilde öldürülmesi’ yazılıdır. Yani boğularak öldürülmelidir. Boğdurulmalar, ya cellâtların yağlı ilmiği ya da ok kirişi, yatak çarşafı, bel kuşağı, urganla yapılmıştır. Karahanlılar İslamiyet’i kabul ettikten sonra da taht kavgaları bitmez. Selçuklular ve Osmanlılar zamanında büyük mücadeleler yaşanır. 

622 yıl süren Osmanlı İmparatorluğu’ndaki saltanat kavgasında onlarca kişi boğulur, idam edilir. Burada amaç saltanatın korunması ve devletin devamı iddiasıdır. Bu uygulama; kanı, korkuyu, dehşeti, vahşeti yanında getirir. Bu öldürmeler, boğmalar Beylik döneminde başlar. Sonraki dönemlerde, bilhassa Fatih Kanunnamesi’nden sonra tahta çıkanların ilk işi kardeşlerini, amcaoğullarını öldürmek olur. Yaşı küçük mü, büyük mü bakılmadan şehzadelerin çocuklarına kadar uzanır boğdurmalar, idamlar.  

 Örneğin, Osmanlı Aşireti’nin başına geçebilmek için amcasını ilk öldüren devletin kurucusu Osman Bey’dir. Kardeşini ilk boğduran I. Murat, ilk evladını öldüren de yine I. Murat’tır. Kardeşlerini öldürmeyi ilk yasalaştıran Fatih Kanunnamesi ile Fatih Sultan Mehmet’tir. Sadrazam öldüren ilk Padişah Fatih Sultan Mehmet, kardeş katli yasasını kaldıran ve kafes sistemini (Ekber ve Erşet Yasası) getiren I. Ahmet’tir.

 Oğuzların Bozok Kolu’nun Kayı Boyu’ndan olan Osmanlılar, Söğüt dolaylarına gelip yerleşir. Aşiretin lideri Ertuğrul Bey ölünce Osmanlı’da ilk iktidar mücadelesi başlar. Devletin kurucusu Osman Bey, Beylik iddiasında olan amcası Dündar Bey’i öldürtür. Orhan Bey eline kan bulaşmayan nadir padişahlardandır. Yerine geçen oğlu I.Murat’ın ilk işi iki kardeşi İbrahim ile Halil’i boğdurtmak olur. Bizans ile birlik olarak kendisine karşı Rumeli’de padişahlığını ilan eden oğlu Savcı Bey’i yakalatıp gözlerine mil çektirip kör ettirip, ardından boğdurtur. 

I.Murat, I.Kosova Savaşı sonunda savaş alanını gezerken bir Sırplı tarafından öldürülür. Oğlu Yıldırım Bayezid padişah ilan edilir edilmez ilk işi düşmanla savaşmakta olan kardeşi Yakup Çelebi’yi yanına çağırtarak çadırında boğdurtmak olur. Asker ayaklanmasın diye ilk kez yeniçerilere cülus bahşişi (padişah olan tahta çıkınca dağıtılır) dağıtılır. Ankara Savaşı’nda Timur’a yenilip esir düşen Yıldırım Bayezid bu duruma dayanamayıp yüzüğündeki zehri içerek intihar eder. 

Bu kardeş öldürmelerini tek tek yazmaya gerek yok. Her padişah olan kardeşlerini ortadan kaldırır. Fatih Sultan Mehmet döneminde Fatih Kanunnamesi’yle kardeş katli yasallaşır. Kanunnamede şöyle yazar “Ve her kimesne (kimseye) evladımdan saltanat müyesser ola karındaşların nizam-ı âlem (devlet düzeni) için katletmek (öldürmek) münasiptir (uygundur). Ekser (genel) ulema (din bilgini) dahi terviz (kabul) etmiştir. Anında amil olalar (hemen yerine getirilsin).”

 Fatih böylece padişah olana devletin geleceği için kardeşlerini öldürme hakkı verir. Fatih Sultan Mehmet bu yasayı kendisi uygulayıp kardeşlerini öldürdüğü gibi (gelecek günlerde tehlike olur düşüncesi ile kundaktaki kardeşi Ahmet’i boğdurarak ortadan kaldırır) kendinden sonra gelen padişahlara da yol açar. Onlar da hiç acımadan kardeşlerini boğdurup öldürtürler. Günümüzde aynı şeyleri birisi yapsa katil olmaz mı? Ama padişahlar yapınca haklı mı oluyor? Bu kanunnameden sonra devlet kan deryasına döner. Amcalar, oğullar, kardeşler, torunlar, yeğenler hatta anneler öldürülür.

 Osmanlı tarihinin en trajik olaylarından biri Cem Sultan Olayı’dır. Padişah olan II. Beyazıt, kardeşi Cem Sultan’ın ortadan kaldırılması için hayli uğraş verir. Talihsiz Cem Sultan, yıllarca Avrupalılar’ın elinde Osmanlılar’a karşı kullanılır. Papa Cem Sultan'a, Hıristiyan olursa ordu verip Osmanlı Devleti'nin başına geçireceğini teklif eder. Cem Sultan kabul etmez. Cem Sultan’ı bırakmaması için Papa’ya her yıl para verilir. Cem Sultan Papa tarafından zehirlenerek öldürülür. II. Bayezid, Cem’in İstanbul’da bulunan dokuz yaşındaki oğlu Oğuz Han’ı boğdurtur. Oğlu Yavuz Sultan Selim tarafından tahttan indirilir. Bazı kaynaklar Selim’in babasını zehirlettiğini yazar. 

Devamı haftaya. Saygılarımla hoşça kalın.