Yavaş yavaş seçime yaklaşıyoruz. Görülüyor ki CHP geçmişteki propagandasından ayrı bir taktik uyguluyor. Önceki seçimlerde iktidar ve Erdoğan aleyhine yapılan çalışma bu kez toplumun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik programa dönüşmüş. Bu doğru davranış halkın da ilgisini çekiyor. Daha önemlisi bundan son derece rahatsız olan iktidarın kimyası bozulmuş durumda. Büyük bir telaş içindeler.

CHP’nin seçim vaatleri içinde en büyük ilgiyi şüphesiz üzerindeki gelir vergisinin kaldırılıp asgari ücretin 1 500 TL’ye çıkarılması çekti. Bu ülkede çalışan asgari ücretlilerde büyük bir heyecan yarattı. İkinci olarak mazotun litresinin 1,5 TL’ye düşürülme vaadi çiftçilere büyük sevinç yaşattı. Son yıllarda ekonomik açıdan büyük sıkıntı çeken emekli kesimine dini bayramlar öncesi yılda 2 maaş ikramiye verilme sözü “hadi hayırlısı” dedirtti. Üniversite harçlarının tamamen kaldırılması, aile sigortası, taşeron sisteminin kaldırılması, geliri olmayana aylık 720 TL maaş, seçim barajının kaldırılması, yoksulluk sınırı altında geliri olan vatandaşların kredi kartı borçlarının % 80’inin silinmesi diğer vaatler. Olur mu, olmaz mı bunu ancak iktidara geldiklerinde göreceğiz. Kılıçdaroğlu sözüm söz diyor.

Bu vaatler iktidarın ayarını bayağı bozdu. Kendi vaatleri yerine CHP'nin vaatlerini tartışması ve "kaynak" tartışmasına girmesi CHP'nin stratejisinin ne kadar doğru olduğunu ortaya koyuyor. Yoksa Erdoğan elinde Kuran, miting miting dolaşır mıydı? Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar “kaynağı nereden bulacaklar?” diyerek CHP’yi bol keseden harcamakla, desteksiz atmakla eleştiriyor. Bu vaatlerin, devleti batıracağını, bütçede kaynağın olmadığını söylüyorlar. Hatta  CNN Türk yayınına katılan Maliye Bakanı, CHP'nin seçim beyannamesinde yer alan ekonomik vaatleri eleştirerek CHP'nin seçim vaatlerinin kaynağını nasıl bulacağını açıklaması halinde kendisinin oyunu da alacağını söylüyor.


Bana göre Arınç‘ın sözleri buna en güzel cevap: "İsrafın önünü alsak sizden vergi almamıza gerek kalmazdı. 13 yıllık iktidarımızın her tarafı başarıyla doludur ama israf konusunda karnemiz kırıktır."  İsraftan kaçınılsa, kaynak hazır demek ki. Muhalefet mazotun maliyetini hesaplatmış: 1,21 TL. Bu mazot çiftçiye 4 TL’den verilirken, iş adamlarının yatlarına 1,8 TL’den veriliyor. İktidara soruyorum: Kaç-Aksaray’a elektrik, su, doğal gaz, soğutma, ısıtma, temizlik gibi giderler için yıllık 250 milyon TL; buradaki çalışan personel için 34 milyon TL’yi nasıl buluyorsunuz? Necdet Sezer 7 yılda 187,5 milyon TL(46 milyonunu iade etti), Abdullah Gül 7 yılda 722 milyon TL harcarken, Erdoğan’a yalnızca 2015 yılı için 397 milyon kaynak nereden elde ediliyor? Atatürk 15 yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde hiçbir ülkeye gitmezken Erdoğan’ın yurt dışına bu kadar sık çıkmasına nasıl para bulunuyor?


Şimdi telaşla iftira ve komplolara başladınız. CHP’yi halkın gözünden düşürmek için şimdi de yeni yalanlar üretiyorsunuz. Neymiş “CHP iktidar olursa İmam Hatipleri kapatacakmış. CHP’den hemen yanıt geldi. “İmam Hatipleri biz kurduk, niye kapatalım. Ancak her okulun İmam Hatip yapılmasına izin vermeyeceğiz.” Bilal’in okul müdürleri ile toplantı yapıp “Sandıklara sahip çıkın” demesi “yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış” misali tam bir komedi. Davutoğlu mitinglerde CHP-HDP kol kola diye bağırıyor. 28 Şubat’ta Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi’nde HDP’li vekillerle bir araya gelen bakanlarınız değil mi? Bu toplantının yanlış olduğunu Erdoğan ifade etmedi mi? HDP ile çekişmeniz aldatmaca. Yarın gerekli sayıyı bulsanız HDP ile koalisyon bile kurarsınız. Sümeyye’ye suikast balonundan söz edenler nerede? Balon çabuk söndü. Şimdi sıra halkın din duygularını istismarda. Kuran artık mitingde.


Ülkeyi talan ettiniz, her şeyi sattınız yine de ekonomi berbat durumda. 60 milyarlık Telekom’u 9 milyara sattınız. Bu sadece bir örnek. Paralar nereye harcanıyor belli değil. Yol mu yaptınız? Her iktidar yapıyor. Yalnız siz değil. Fenerbahçe Kulübü’ne protokole rağmen lise arsasını vermeyen hükümet Bilal’e 606 milyon liralık arsayı 3 milyon liraya veriyor. Ey iktidar, hani ekonomimiz iyiydi. Ekonomi iyiyse kaynak tartışması neden? AKP’ye oy veren yurttaşım “Artık dolar artmıyor.” diyordun ya dolar 2,70 TL oldu. Bir yılda paramız % 25 değer kaybetti. Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu iyi olan ekonomimizi(!) negatif olarak teyit edip kredi notumuzu yine düşürdü.  


Memurları sınavsız almaya başladınız. KPSS puanı önemli değil.
 17 Aralıktan halkın önünde hala aklanmadınız, bilesiniz. Ümraniye'de AKP toplantısında cumhurbaşkanının damadına “Bizlere hırsız diyorlar, savunamıyoruz, buna bir çözüm bulun.” denilince Ümraniye Belediye Başkanının “Söv gitsin” demesi çözüm mü? Haklısınız, milletin a….na koyanlar itibar görüyor ülkede nasılsa. Adana ve Reyhanlı’da TIR’ları durduran 4 savcı ve 1 albayı tutukladınız. Neymiş, savcının arama yetkisi yokmuş. Açın yasayı, bakın. Bal gibi var. MİT’çilerin operasyonu yapan binbaşıya “TIR ağzına kadar silah dolu, eğer açılırsa hükümet düşer.” sözleri gerçeğin ta kendisi. Hollanda Parlamentosu “MİT TIR’ları ile ilgili gizli belgeler elimizde” diyor. Algı operasyonları moda oldu. İktidar canını sıkan herkese “terör örgütü kurma, darbeye teşebbüs” damgası yapıştırmaya başladı. Ali Babacan’ın ”Yargı alanında itibar kaybediyoruz” sözü çok anlamlı. Yazacak çok şey var, yer kısıtlı. Devamı diğer yazılarda.


Yazımı eli öpülesi annelerimizin gününü kutlayarak bitiriyorum. Onların bir gün değil her gün eli öpülmeli. Saygılarımla, hoşça kalın.