Bu seçim bence de Türkiye’nin son şansıdır. Onun için AKP’li olmak zorunda kaldım. Ve lütfen peşimden gelmeyin, tek başıma ben yeterim.
 
                                                         …
 
Öncelikle başlığı görenler çok şaşıracaklar, sitem edecekler: Oldu mu şimdi? Kırk yıldır “Atatürkçüyüm, Ata’nın devrim ve ilkelerine bağlıyım” diye nara at. “Atatürk Devrimleri tamamlanmamıştır; Atatürk gençliğinin öncelikli görevi devrimleri tamamlamaktır” diye başımızın etini ye, sonra AKP’liymiş. Hem “Gerektiğinde soldan sola geçişler yaparım ama sağa yüz vermem” diyen sen değil miydin? Sen üstelik git dinci, hatta “Şeriat isterük” nidaları arş-ı alaya çıkmış, yüksek mahkemelerce tescil edilmiş bir partiye…
Sitemler uzayıp gidecek.
Ama durun bakalım; iş bildiğiniz gibi değil. Ben niçin AKP’li oldum anlatmama izin verin:
Tabii ki durduk yerde olmadım. Yurdumuz - ulusumuz için, ülkemizin bekası için, çocuklarımızın bağımsız, özgür, varsıl koşullarda yaşayabileceği; bilimden yana eğitim görebileceği bir ülkede yaşamaları için oldum.
Dünyanın tek özgür, bağımsız, laik İslam devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını sürdürebilmesi için oldum.
Atatürk ilke ve devrimlerinin sürdürülebilmesi için oldum.
Dünyanın en güzel, en varsıl köşesinde; yiyecek ekmeğe muhtaç edilen, adeta “Zengin Dilenciler” haline getirilen, kendini hangi ulustan sayıyorsa saysın-onlar benim Türk Milletim- tüm bireyleriyle beyler, hanımefendiler gibi yaşasınlar diye oldum.
Yerüstü tüm varlıkları üç kuruş çıkar için küffara peşkeş çekilmiş, sıra yeraltına gelmiş mazlum ulusumuzun geleceği tümden karartılmasın, diye oldum.
Yurdumuzun bağımsızlığı, halkımızın eşitliği ve özgürlüğü, ülkemizin Büyük Atatürk’ün gösterdiği yolda çağdaş ülkeler düzeyinin üstüne çıkması ülküsüyle, her şeyini ortaya koymuş bilim adamı, askeri, sanayicisi, gazetecisi, düşünürü vb. zindanlarda çürümesin, diye oldum.
Elinde avucunda ne varsa dershanelere döküp, üstüne tüm zamanlarını ders çalışarak geçiren çocuklarımız şifresi yok diye üniversite kapılarından dönmesin, diye oldum.
Gerekçelerim daha saymakla bitmez.
Peki AKP tüm bu hasletlerine yanıt verebilecek mi? diye soracaksınız.
Uzaydan bu gün sabaha karşı gelenler hariç, bu sorunun yanıtımı biliyorsunuz.
 
                                                                …
 
İşin özü şu; siyasette benim hiç yüzüm gülmedi biliyor musunuz? Hangi partiye yönelsem o parti helak oldu.
İlk partim CHP’dir. Ben partiye girdim ya, devlet kuran, parlementer yaşamın vazgeçilmezi olan parti, seçim barajına takılıp Meclis dışında kaldı. 
 
İşçi Partisi’ne gireyim dedim, der misin sen, neredeyse tüm parti Silivri nüfusuna geçti.
 
DSP’li de oldum. Sonuç: O her seçimde oyları silip süpüren parti evde yok.
Anlayacağınız, hangi partiye dokunsam yerle bir oluyor.
 
                                                                …
 
Bu seçim AKP’liyim. 
                         
 
[email protected]