Çok yüksek bir binaya çıksanız, yolda yürüyenleri nasıl görürsünüz? Ufacık değil mi? Hatta insanları zor fark edersiniz. Onların yanına indiğinizde onlarla beraber oluverirsiniz.
Bir bardağın yarısı suyla dolu olsa, olumlu bakan; bardağın yarısı dolu der. Olumsuz düşünen ise, bardağın yarısı boş der. Aslında her iki cümle de doğrudur. Ancak bakış açıları farklıdır.
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
- 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
- Biz de onlara yaklaşıyoruz…
Bir olayı inceleyen hakim; durumu suç veya ceza açısından değerlendirirken, doktor veya hemşire sağlık açısından, sigortacı masraf, cenazeci ölüm, gazeteci haber bakımından değerlendirirler. Olayın muhalifleri suçu tek taraflı karşı tarafa yükler. Bütün suçu onların yaptığını iddia eder. Bütün bunlar değişik bakış açılarını yansıtır.
Olayları ve yaşamları incelerken insanlar yorum yapar. Ama hep boyandıkları renk ile bakarlar. Kim hangi fikirle yoğrulmuş ise, olay öyle yorumlanır. Muhafazakar olanın yaptığı işleri modernistler beğenmez. Geleneksel tarzları, metalciler sevmez. Kişi hangi fikir ile şartlanmışsa, olay sonucu o düşünce ile yorumlanır. Kırmızı gözlük ile bakan kırmızı görür.
Kim ne derse desin. Kim ne yaparsa yapsın. Eğer siz davanızda haklı iseniz, bildiğinizi anlatır. Delillerinizi ortaya koyarsınız. Bütün vazifelerinizi yaptıysanız, üzülmeyin elbette sonuçta sizin haklı olduğunuz belli olacaktır.
Eğer bir konuyu biriyle tartışıyorsanız, hiç uzatmayın. Çünkü tartışmalar iyi sonuçlanmıyor. Siz sadece doğru bildiklerinizi söyleyin yeter. Herhangi bir tartışmada, sabit fikirli, inatçı insanlarla konuyu zorlamayın. Değişik fikirlerle yetişen insanları her zaman ve her yerde görebilirsiniz. Önemli olan her fikir sahibinin, diğerini kırmadan anlayışla karşılamasıdır.
İnsanlar arasında çok değişik fikirler ve bakış açıları olsa da, yeryüzünde temelde iki temel görüş vardır. Vahiy ile gelen görüş ve akıl görüşüdür.
Kainatın sahibi ve yöneticisi olan Rabbimiz, yaşamamız için her türlü kanun ve nizamı bizim için yaratmıştır. Ve bize hayat nizamı olarak da İslam’ı sunmuştur. Kısaca bizim Müslüman olmamızı istemiştir. Vahiy kaynağı Allah’a dayanır. Allah bakış açımızı vahiyle belirlemiştir. Aklı üstün kabul eden şeytan ve dostları ise vahyi ölçü almazlar. Her şeylerini akıl ile çözmeye çalışırlar.
Bir Müslüman ve bir mü’min olarak Rabbimiz bakışımızı Kur’an’a yöneltmiş ve namazlarımızda Fatiha ile hayatımızı aydınlatmıştır. Müslümanın bakış ölçüsü Allah’dır. Sadece O’na kulluk eder ve yalnız O’ndan yardım bekler. Hidayeti ister ve Kur’an ile hayatını tazim eder. Bakış açısını peygamberimiz vahiy ile belirler. İşte bu bakış ile dünya ve ahrette huzur buluruz.
İçinde bulunduğumuz imtihan dünyasında, Rabbimizin rızasını kazanabilmemiz için, batıl ve beşeri bakış açılarından uzak olalım. Hakk olan İslam’a bakışımızı yönlendirip; Kur’an ile bu dünyada cennetimizi kazanalım.
Saygı, sevgi ve muhabbetlerimle….