Aile, genç yaşta yaşamını yitiren oğullarının ölümünün “kaza” değil, cinayet olduğunu iddia ederek faillerin bulunmasını istedi.
Ne Olmuştu?
Hurşitcan Pınaraltı, 28 Haziran 2017 tarihinde ailesinin Çeşme Alanı Mevkii’ndeki evinden çıktıktan sonra kaybolmuştu. Günler süren aramaların ardından, 3 Temmuz 2017 sabahında Karacaali Caddesi yakınlarındaki bir zeytinlikte erkek bir ceset bulundu.
Aile olay yerine giderek durumu takip etti, ancak kimlik doğrulama için ceset İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderilmişti. Pınaraltı ailesi daha sonra Tire İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne çağrılarak bulunan cesedin üzerinden çıkan cep telefonu ve motosiklet anahtarının Hurşitcan’a ait olduğu bilgisini aldı. Olay yerinde kimlik çıkmamasına rağmen anne Pınaraltı, “Oğlumun kimliği bende” diyerek cesedin oğluna ait olduğunu düşündüklerini ifade etmişti.
Soruşturma, Tire Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmüş ancak ölümle ilgili net bir sonuç kamuoyuyla paylaşılmamıştı.
Aile Müge Anlı’da Çözüm Arıyor
Aradan geçen yılların ardından dosyanın yeniden gündeme gelmesini isteyen Pınaraltı ailesi, bugün Müge Anlı’nın programına çıkarak oğullarının ölümünün arkasındaki sır perdesinin aralanmasını talep etti. Aile, olayın basit bir kayıp vakası olmadığını, Hurşitcan’ın bir cinayete kurban gitmiş olabileceğini öne sürdü.
Program ekibi, dosyayı incelemek üzere yeniden ele alırken, bölgede o dönem yaşanan hareketlilik, genç adamın kaybolduğu gün görüştüğü kişiler ve son telefon sinyalleri masaya yatırılacak.
Dosya Yeniden Açılabilir
Ailenin başvurusu ve kamuoyundaki ilgi nedeniyle, 2017’deki şüpheli ölümle ilgili dosyanın yeniden soruşturulması gündeme gelebilir. İzmir Adli Tıp’tan gelen eski raporlar ve mevcut deliller programda tartışılırken, yeni tanıkların ortaya çıkması da bekleniyor.





