Başkan Erduran gündeme ilişkin şöyle konuştu, “İsrail denen yapı ile uzlaşmak anlaşmak ne yazık ki mümkün değildir. Sivil masum insanlara bomba yağdıran, bebek katleden, hatta hastane bombalayan bir yapıyla uzlaşmak imkansızdır. Hayvanİ duyguları olan bir yapıyı bile evcilleştirme şansınız vardır. Ancak bunlar bu katliamları inançları doğrultusunda, insani bir fıtrata sahip olmadıkları için ve insan öldürmeyi ibadet saydıkları için yapıyorlar. Siyonizmin temelinde kendi ırkından, kendi inancından gelmeyen hiç kimseyi kabul etmemek vardır. Bakın Yahudilik demiyorum Siyonizm diyorum. Yahudilik ve Siyonizm ayrıdır. Önce bunu ayırt etmek lazımdır. Bugün İsrail içerisinde bulunan bir takım hahamlar ve Museviler de  buna karşı gelip İsrail bayrağı yakıyor .Bu siyonist yapının insan fıtratıyla alakası yoktur. Bu durumda vicdan sahibi tüm liderlerin dili, dini, ırkı ne olursa olsun bir araya gelmesi şarttır. Ancak sözden anlamayan bu fıtrat için güç uygulanması gerekmektedir. Geçtiğimiz günlerde genel merkezimizin tertip ettiği büyük İstanbul mitinginde ülkemizin çeşitli illerinden, farklı siyasi partilerden insanlar bir araya geldi. Buradan hem toplumsal tepkiyi ortaya koyduk, hem uluslararası kamuoyuna bu sesi duyurmaya gayret gösterdik 

BİZ CAMİ, İMAM HATİP OKULLARI YAPILMASIN DEMİYORUZ. ANCAK BUNLARIN ALTYAPILARINDA BULUNAN MANEVİ DEĞERLER BOŞALTILIRSA BEKLENEN SONUÇ ALINMAZ

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan’ın yaptığı ‘Cami sayısı arttı ama şuur bitti, ahlak ve maneviyat ötelendi’ açıklaması için şunları söyleyeblirim. Cami sayılarının artması, İmam hatiplerin, Kur'an kurslarının artmasıyla toplum olarak beklenti ahlaki ve manevi değerlerin yükselmesidir.Ancak durum şu an bunun tam tersi. Biz cami, imam hatip okulları yapılmasın demiyoruz. Ancak bunların altyapılarında bulunan manevi değerler boşaltılırsa beklenen sonuç alınmaz. Dolayısıyla Mahmut Bey'in tespiti de doğrudur 


BİZ EN ALTTAN EN ÜSTE BİR SİLSİLE YOLUYLA BİRBİRLERİYLE BAĞLANTILI VE DOĞRU BİR İLETİŞİMDE OLAN BİR YAPIYIZ
Saadet Partisi tavandan tabana genel merkez, İl teşkilatı, ilçe teşkilatları, mahalle birimleri ve sandık kurulları olarak birbirine bağlıdır. Biz en alttan en üste bir silsile yoluyla birbirleriyle bağlantılı ve doğru bir iletişimde olan bir yapıyız. Adaylarımızı tespit ederken, çalışmalarımızı yaparken, isteklere dileklere kulak verirken bu veriler elimizi güçlendirmiş oluyor 


ŞU AN TARIM TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK KANAYAN YARALARINDAN BİRİSİ. HÜKÜMETİN BECERİKSİZLİĞİ DENİYOR ASLINDA TAM TERSİ HÜKÜMETİN BECERİSİDİR BU SONUÇ
 Bugün Bayındır’dan başlayarak Havza’yı gezdik. Şu an tarım Türkiye'nin en büyük kanayan yaralarından birisi. Aslında burada hep yanlış bir tanımlama yapılıyor. ‘Hükümetin beceriksizliği ‘diye ancak gerçek bu değil. Tam tersi.Bu hükümetin becerisinden kaynaklı bir sonuçtur. Bu hükümet 22 yıl önce görevi aldığında verilen talimatlar vardı. Bugün onları yaşıyoruz. Bu başarısızlık değil bilinçli yapılan bir şeydir. AK Parti  ilk kurulduğunda kurucuların büyük bir kısmı eski milli görüşlülerdi. Rahmetli Erbakan'a tahammül edemeyen bu sistem Rahmetli Erbakan'ın talebesi adı altında geçen bu gençlere tahammül etti ve bu iktidarı verdi. Kimse kimseye bedavaya koltuk vermez. Aslında bu konuda tartışılması gereken dış politika, iç siyaset, tarım gibi çok fazla konu var . Ancak tarım çok önemli. Biz size bu hükümeti vereceğiz ama siz de Türkiye'nin %20-25 olan kırsal nüfusunu %10'un altına çekeceksiniz şartını koştular. Bugün tarım nüfusun %10'un altına düşmesi tesadüf değildir. Siz şeker pancarı ekmeye kota koyarsanız, tütüne, pamuğa kota koyarsanız ,çiftçiye ektirmezseniz insanlar geçinmek için ne yapacak tabii ki şehre göçecek. Baktılar bu bile işe yaramayınca bu kez girdilerin mazot, gübre, tohum gibi birimlerin  fiyatlarını arttırdılar. Ben aslen Konyalıyım. En son köyüme gittiğimde tarlalara baktım. Tarlaları ekenlerin yaş ortalamaları 65-70 civarı. Peki 5 sene sonra toprağımızı kim ekecek?  Köyün gençleri AVM'lerde, mağazalarda çalışıyor. Neden? Çünkü  tarlasını ekiyor para etmiyor.Bu proje dışa bağımlı üretmeyen bir Türkiye’ydi. Ukrayna Rusya savaş halinde iken biz buradan ürün ithal ediyoruz. Benim Konya ovam boş yatıyor. Tarımda teşvik veriyoruz diyorlar. Neye göre? Ekmeyen, üretmeyen çiftçiye teşvik verdiniz. Bizim bildiğimiz çiftçi tarlasını eker ne ürettiyse bunun karşılığında teşvik alır. Özellikle ekilmeyen topraklara verilen teşvikler oy kaygısındandır 


İZMİR İÇİN 777 RAKAMI GEÇERLİ. 746 TANESİ MECLİS ÜYESİ, 30 TANESİ BELEDİYE BAŞKAN ADAYI, 1 TANESİ BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI

Genel merkezimiz illere ekipler gönderdi. Yerel seçim sürecinde nasıl çalışacağımız konusunda tüm ilçe teşkilatları ile bir araya getirdik.15 gündür tüm ilçe teşkilatlarımız hem meclis üyesi adayları tespiti konusunda, hem de ilçelerde belediye başkan adayları konusunda  çalışmalarını başlattılar .İzmir için 777 rakamı geçerli .746 tanesi meclis üyesi ,30 tanesi belediye başkan adayı ,1 tanesi büyük şehir belediye başkan adayı. Toplumumuz geniş etnik bir yelpazeye sahip. Her kesimi temsil eden çok çeşitli bir yapıya sahip olmak istiyoruz. Ödemiş çok güzel bir ilçe ,insanları çok sıcak .Buradan bir adayımız olursa Ödemiş’i ayağa kaldıracağına eminim. Toplumumuzun maalesef çok geniş bir ön yargısı var. Ama bu ön yargılardan kurtulmamız lazım. Son seçimlerde dünya görüşleri farklı, beraber siyaset yapmadığımız insanlarla bir araya geldik. Baktık ki hepimiz aynı şeyi düşünüyormuşuz. Ön yargıları kaldırıp o şekilde bakarsak her şey daha güzel olacak  

Editör: Tutku İç