Spontane gelişen bir süreç olduğunu düşünmek ve söylemek elbetteki Ortadoğu’nun dününü ve  bugününü bilmemek anlamına gelecektir. Her fırsatta ABD’nin hamiliğine sığınarak İran’a sataşan İsrail, bu kez acımasızca vuruyor. İki tarafın da görece stratejik yerleri bombalaması, bu savaşın iki devlet arasındaki daha evvel cereyan eden savaşlara benzemediğini gösteriyor İsrail’in son derece keskin giriş yaptığı saldırılara İran’ın da karşılık vermesi ve intikam yemini etmesi on yıllardır kanın durmadığı bölgeye istikrarın ve güven ortamının gelmesini sadece hayal ettiriyor. Nasıl ettirmesin ki! Yeryüzündeki petrol ve doğalgaz ve daha nice kıymetli madenin bulunduğu Ortadoğu , batılılara göre sadece müslümanlara bırakılmayacak kadar önemli zîrâ. Üzerine yüzyıllık proje ve planların kurgulandığı söz konusu bölgede bugün yaşananlar belki de bir asır öncesinden kurulmuş bir planın sadece bir aşaması.

Akaryakıta zam geldi! Akaryakıta zam geldi!

   Evet, tedirginiz. Çünkü İran gibi imparatorluk geçmişi olan bir devletin, görece kendisinden küçük bir devlet olan İsrail karşısında aciz düştüğünü gözlemliyoruz. İran istihbaratına sızan siyonistlerin direktifleri doğrultusunda ilerleyen İsrail ordusu, İran Genel Kurmay Başkanı’nını kendi evinin salonunda otururken füzeyle öldürebiliyor. Buna karşılık İran, benzeri bir misilleme yapamazken ancak şehirlere atılan bir kaç füzeden öteye geçemiyor. Demir Kubbe olarak adlandırılan İsrail savunma sistemini aşan füzelerin yarattığı tahribat ise devede kulak misali… Gelinen noktada yaşananlar sadece karamsarlık havası oluşturuyor demek istemiyorum. İyimser olmak zorundayız, güçlü olmak ve güçlü durabilmek için müslümanlar olarak pozitif olmak zorundayız… Böylesi bir kaosta elbette ki Türkiye’nin masada bir yeri olacaktır. Muhakkak ki Türkiye de bir adım atacak ve sürece direkt yahut dolaylı olarak müdahil olacaktır. Olmalıdır da. Çünkü bizzat Erdoğan’ın da dediği gibi bir sonraki hedef Türkiye…

    Bu satırların yazıldığı dakikalarda İran tarafından yapılan açıklamalar, bu siyonist zihniyete karşı asla pes edilmeyeceği ve saldırıların şiddetinin artarak devam edeceği şeklindeydi. İran Devrim Muhafızları eski Komutanı Muhsin Rızai, katıldığı programda yaptığı açıklamada Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır ve diğer birkaç ülkeyle birlikte bir İslam ordusu kurulacağını öngördüğünü söyledi. (Tamamen ABD güdümünde olan Suudi Arabistan ve Mısır ile hangi orduyu, nasıl kuracaksa..!)


    Diğer yandan Pakistan Devletinden yapılan açıklamada, “İsrail eğer Tahran'a nükleer bomba atarsa biz de İsrail'e nükleer bomba atacağız.” şeklindeydi. 


ABD’nin Yaklaşımı Nasıl Oldu?

  Gündem bu şekilde özetlenirse, yaşananlar kadar ve belki de daha ilgi çekici olanı ABD tarafından yapılan açıklamalardı. İlk olarak İsrail‘in dengeli ilerlemesi gerektiğini söyleyip diğer yandan İran’ı köşeye sıkıştıran söylemlerini duyduğumuz ABD’de, son günlerde Trump’ın yaptığı açıklamalar kan donduran türdendi. 
İsrail-İran savaşı karşılıklı saldırılarla devam ediyorken, ABD Başkanı Trump ise yine İran Dini Lideri Ali Hamaney'i tehdit etti ve "Nerede saklandığını biliyoruz ama şimdilik öldürmeyeceğiz" dedi. ABD basınında yer alan haberlere göre, Trump, İran'a karşı saldırılara katılmayı değerlendiriyor. Ben bu satırları yazdığım sırada da “Ortadoğuya müdahil olmak istemiyorum..” şeklinde bir açıklama yapan Trump, aklını yitirmiş bir şizofrenik gibi hareket etmeye devam ediyor. 

Gündem Bir Anda Nasıl Değişti:

    Doğusu ve Batısıyla dünya Filistin’de yaşanan zulme kilitlenmiş ve ilk defa güçlü bir sesle karşılık vermek için Filistin’e yürürken, bu kararlı kalabalığın önünde durulabilmesinin zor olduğu görülüyordu. İnsanların uyanması ve fiili bir adım atmasına ramak kalmışken bir anda İsrail İran’a saldırdı ve Gazze akıllardan çıktı. 
Dünyayı yöneten ve bu doğrultuda tanımlama gücünü ve bunun sunumunu medya ile elinde tutan emperyal akıl, ortada bir şey yokken İsrail-İran savaşını kaşıyarak gündemi manipüle etmeyi başardı. Şimdi bakıyoruz gündeme sadece bu konuşuluyor; İran-İsrail savaşı. Gazze yine unutuldu. Halbuki soykırım devam ediyor. Çocuklar, kadın ve yaşlılar diri diri yakılarak öldürülüyor.

Gazzeyi unutma…!! Unutturma..!