HABER:DİLEK AYVALI

Araştırmacı yazar Emekli Öğretmen Yılmaz Göçmen, Tire ile ilgili 8 bin 500 eski fotoğrafı gelecek kuşaklara aktarmak için destek bekliyor.

Tireli Araştırmacı Yazar Emekli Öğretmen Yılmaz Göçmen, 30 yılda 8 bin 500 Tire fotoğrafı topladı. Yılmaz Göçmen, gerçekleştirdiğimiz röportajda yaptığı bu kıymetli arşiv çalışmasıyla ilgili bilgiler aktardı.

Tire ile ilgili fotoğraf arşivinizden söz eder misiniz?

Eski Tire ile ilgili 8 bin 500 civarında fotoğraf var. 30 yıldır biriktiriyorum. Eski Tire fotoğrafları, eski sanatkarlar, eski arabalar, ilk yorgancı, ilk urgancı, ilk terzi, ilk diş doktoru. Mesela Tire’nin ilk  işçisi Kazım Ağralı ve hanımı Atiye Hanım ile birlikte olduğu fotoğraf.

-Sergi düşünceniz var mı?

+Var.

-Nerede yapacaksınız?

+Valla nereyi gösterirlerse. Bando ile ilgili açtık. 70 fotoğraftan oluşan sergiyi Bedesten’de açtık. Ama bunlar masraflı işler. Mesela bando fotoğraflarını büyütüyorsunuz belli miktarda 50 x70 ölçülerinde. Pandemi geldi, bir türlü sergileyemedik. Yani onlar hazır duruyor şu an ve dediğim gibi belli bir masraf gerekiyor. kendi olanağım olan tek bir maaşla bunlar olmaz. O fotoğraflar büyütülsün ister, üzerinde işçilik ister. İşçilik yapınca masraf maliyet artıyor. Bize destek olan olursa tabi yapabiliriz.

“Faik Tokluoğlu adamın biri değil!”

-8 bin 500 fotoğrafı nasıl biriktirdiniz?

+30 yıllık fotoğraflar. Ben bir gün belediye otobüsündeyim. İki tane kız yanımda “Çocuklar siz okuyor musunuz?” dedim. “Okuyoruz” dediler. Tire meslek yüksek okulunda okuyorlarmış. “Peki siz madem okuyorsunuz, nerde oturuyorsunuz?” dedim . “Faik Tokluoğlu bulvarında” dediler. “Faik tokluoğlu kimmiş” diye sordum. Birbirlerine baktılar “Adamın biri” dediler.

Faik Topluoğlu adamın biri değil. Böyle içim cız etti. O gün eski insanların unutulmasını önleyebilmek için Tireli insanlara onları var edebilmek için fotoğraf toplamaya karar verdim. Ve bal alacak bir çiçeğe bile arı misali kimlerde eski fotoğraflar varsa hepsinin kapısını çaldım. Alıyorum, ya kendisi diyor, “Al hocam sende kalsın”, ya da kopyasını yapıp anında kopyasını yaptığım resmin orijinalini sahibine teslim ediyorum. Böylece 8 bin 500’e çıktık.

ALMANYA’DAN GELEN FOTOĞRAFLAR VAR

-8500 fotoğraf için kaç kişiyle görüştünüz peki, 50?

+Çok. Ne 50 si? İstanbul'a kadar uzandık. Bak mesela Kız Meslek Lisesinin 1943’de ilk açılış dönemindeki resimler bana İstanbul'dan geldi. İlk müdürün oğlundan geldi. Almanya'dan gelen fotoğraf var, Fransa'dan gelen fotoğraf var. Hep eski Tire fotoğraflarını gönderiyorlardı. Ankara'dan, Adana'dan hele İzmir'den çok gelen fotoğraf var. Aydın’dan da var. 19 tane büyük albüm, 3 tane de ayakkabı kutusu var. Millet ayakkabı kutusuna para koyar biz fotoğraf koyuyoruz.

ÖDEMİŞ BELEDİYESİ TİRE FOTOĞRAFLARINI ÖYKAM’A KOYMAK İSTEDİ

-Tire kent belleği arşivi adlı bir kitap olabilir mi?

+Olur ama işte o fotoğrafların bazılarının çözünürlüğü düşük, çok eski fotoğraflar. Bunun baskısı için birinci hamur kuşe kağıt olması gerekiyor. O da çok pahalı. Ben mesela bu kitapları bastırdığım zaman dolar yükselmeden önce 1 kitabı 5 bin 500 liraya basıyorlardı. Şimdi 1 kitabı 8 bin liraya basıyorlar. Yani dediğim gibi masraf gerektiren bir iş. Birinin bunları finanse etmesi lazım. Size şöyle söyleyeyim bundan 2 yıl önce o zaman 5 bin civarı fotoğraf vardı. Beni Ödemiş Belediye başkanı çağırdı.

“Hocam sizde tarihi fotoğrafları varmış. Onları bizim kent müzesine verelim” dedi.

Bir de miktar söyledi, şu kadar para verelim sana dedi. “Tanesi 2 liradan 10 bin verelim” dedi.

Şimdi bu fotoğraflar hep parayla  çoğaltılıyor, şu an 3 liraya yapılıyor.

Döndüm ve “Ödemişin Tireyle ne alakası var?” dedim.

''Siz bilmiyorsunuz, ben o fotoğrafları alsam buraya koysam Tirelilerin hepsi buraya gelir” dedi.

Ama Tire’den hiç kimse bana fotoğraf yok mu diye sormadı bu zamana kadar.

Editör: Haber Merkezi