Toprakların dağa dönüştürüldüğü her yerde bu risk vardır” dedi

Erzincan'ın İliç ilçesinde,  altın madeninde felaket yaşandı. Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin 2010 yılı aralık ayından itibaren altın üretimi yaptığı Çöpler Madeni'nde bugün saat 14.30 sıralarında Eski Değirmen mevkisinde toprak kayması meydana geldi.  Edinilen bilgilere göre 9 işçi göçük altında kaldı. Ege Bölgesi'nin sınırlarında İzmir, Balıkesir ve Uşak'da açık altın maden işletmeciliği yapılıyor. Yaşanan felaket, Ege Bölgesi’ndeki altın madeni alanlarında benzer risk olup olmadığı sorularını akıllara getirdi.

Bağımsız Maden İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Başaran Aksu, Egedesonsöz’e açıklamalarda bulundu.

VAHİM TABLO DERİNLEŞECEK
Aksu, ülkedeki tüm maden havuzlarında aynı riskin yaşanabileceğini vurgulayarak, “Türkiye’de altın madeni göçüklerinde yaşanan ya da yaşanabilecek göçükler sonrası kimyasal birikintisinden dolayı kurtarma faaliyeti neredeyse imkansız. Bu duruma müdahale edecek AFAD’da da bir müdahale ekipmanı yok, işyerlerindeki acil durum yönetmeliğine göre oluşturulmuş birimler de ekipman, teçhizat gibi şeylere sahip değil. Ülkede böyle bir kapasite yok. Bu yüzden bu felakette de göreceğiz ki arama kurtarma faaliyeti uzun sürecek. İşçiler de mühendisler de böyle söylüyor. Bu vahim tablo derinleşecek” dedi.

İŞÇİLER AMİRLERİNE TEHLİKEYİ BİLDİRİYOR
Aksu, işçilerden çalıştıkları alanda gördükleriyle ilgili riskleri de hem sendikaya hem de amirlerine aktardıklarını ifade ederek, “Altın maddelerinin kimyasalla ayrıştırılan işletmelerin tamamında bu tehlike var. Yığıntıların ve havuzların olduğu; kimyasal kullanarak, madenin ayrıştırılmış toprakların tepeleştirildiği, dağlaştırıldığı her yerde, depremle, yağmurla birlikte göçük oluşması söz konusu. Sadece Ege Bölgesi de değil. Toprakların dağa dönüştürüldüğü her yerde bu risk vardır. Öte yandan işçilerden tehlikeli durumlarla ilgili olarak şikayetler de geliyor ancak işçiler bunu basına konuşursa işlerinden olurlar. İşçiler, çatlak, kayma gibi riskleri gördükleri zaman iletir. Ancak amirin talimatı ile kaza yaşanana kadar talimatla gider. İşçinin haklılığının ispatlanma durumu yoktur. Kaza gibi olaylar yaşandıktan sonra ortaya çıkar. Genelde, tecrübeli işçiler bunu bilirler. Amir ve yöneticilerine bunu iletirler ancak verdiği talimatlara uymak zorundalar. Bunun önlemini almak mümkün görünmüyor çünkü holdinglerin yaptıklarının yargı yoluyla üzerinin kapanması sağlanıyor. Doğa katledilmeye, işçiler öldürülmeye devam ediliyor. Bu firmalar ise faaliyetlerini sürdürüyor” şeklinde konuştu.
 

Editör: Tutku İç