Güleç, 5 Aralık 1934’ün yalnızca bir reform değil, Türk kadınının iradesinin devlet yönetimine mühürlendiği gün olduğunu vurguladı.

“5 Aralık, Atatürk’ün çağdaşlaşma vizyonunun en güçlü devrimlerinden biridir.” diyen Güleç, kadınların siyasi temsile kavuşmasının bir kanun maddesi değil, toplumun yarısının artık yok sayılmayacağının ilanı olduğunu belirtti.

“Kadın siyasetin öznesi oldu ama temsil hâlâ hak ettiği yerde değil”

İşte maaşına 30 bin TL zam yapılacak meslekler
İşte maaşına 30 bin TL zam yapılacak meslekler
İçeriği Görüntüle

Kadınların siyasetteki görünürlüğünün hâlâ yeterli seviyede olmadığını ifade eden Güleç, sorunun kadınların yetersiz olduğu algısı değil, önlerine konulan görünmez engellerin devam etmesi olduğunu söyledi.

Güleç açıklamasında şu ifadeleri kullandı:“Bir ülke, kadınlarının nefes aldığı kadar özgür; kadınlarının söz sahibi olduğu kadar demokratiktir” “Küçük Menderes’ten Ankara’ya uzanan mücadele aynı hikâyenin devamıdır”

Güleç; tarlada üreten, evladını okula yetiştiren, işte ter döken, şiddete direnen tüm kadınların emeğinin aynı mücadelenin parçası olduğunu dile getirdi:

“Bu memleketin kadınları sadece evde değil; tarlada, fabrikada, siyasette, meydanda da var. Bu emek ve dirayet, 91 yıl önce atılan adımın bugünkü karşılığıdır.”

“Eşitlik arayışı 2025’te hâlâ sürüyor”

Siyasi hakların üzerinden 91 yıl geçmesine rağmen gerçek eşitliğin tam anlamıyla sağlanamadığını vurgulayan Güleç, kadınların hem siyasette hem üretimde hem toplumsal yaşamda ‘yarı yarıya’ değil, tam temsiliyet mücadelesini sürdürdüğünü belirtti.

Açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “2025 Türkiye’sinde kadınların mücadelesi bitmedi. Biz kadınlar, Cumhuriyet’in bize verdiği tüm kazanımları korumaya, büyütmeye ve geleceğe taşımaya kararlıyız.”