YERELGÜÇ/BUSE BAĞCI
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ödemiş İlçe Başkanı Ceyhun Kınlı, 2 Temmuz’da başlayan ve günlerce süren büyük orman yangınının ardından yaptığı kapsamlı açıklamada hem derin acıyı hem de gösterilen büyük mücadeleyi anlattı.
Üç gün boyunca süren mücadelede, iki orman işçisi şehit oldu, bir vatandaş yaşamını yitirdi. Binlerce hayvan tahliye edildi, yüzlerce hektarlık alan kül oldu. Ancak bu büyük yangının içinden, dayanışmanın gücünün doğduğunu belirten başkan Kınlı, “Türkiye’nin dört bir yanından gelen destekle, Ödemiş tek yürek oldu. Bu yangını birlikte söndürdük. Şimdi ise yaraları birlikte sarma zamanı” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Ödemiş İlçe Başkanı Ceyhun Kınlı, yaptığı kapsamlı açıklamada, yaşananları ve gözlemlerini kamuoyuyla paylaştı. Yangının ilk anından itibaren ekipleriyle birlikte sahada olduğunu vurgulayan Kınlı, yaşanan dayanışmayı takdirle karşılarken, bazı kurumlara da eleştiriler yöneltti.
İZSU’nun yangın sonrası sayaç okumaya gitmesini “anlamsız ve zamansız” bulduğunu belirten Kınlı, bu tutumun vatandaşın yarasına merhem olmak yerine, tepki topladığını ifade etti. Yangın sırasında ve sonrasında bazı çevrelerden çıkan mesnetsiz dedikodulara da sert yanıt veren Başkan Kınlı, “Devletin havadan ve karadan yüzlerce araçla verdiği mücadeleyi görmezden gelenler, fitneyle konuşanlar ya bilmiyor ya da başka niyet taşıyor” ifadelerini kullandı.
MHP Ödemiş İlçe Başkanı Ceyhun Kınlı, “Ödemiş, eşi benzeri görülmemiş bir felaketle boğuştu geçtiğimiz hafta. Çok şükür, bu felaketi hep birlikte, el birliğiyle atlatmayı başardık. Öncelikle yangında yitirdiğimiz kahraman şehitlerimiz Ragıp Şahin ve İbrahim Demir’e ve Suçıktı Köyü'nde yangında kurtarılamayarak rahmetli olan İbrahim amcamıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yakınlarına, ailelerine, milletimize başsağlığı diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun”
BAŞKAN KINLI HERKESE TEK TEK TEŞEKKÜR ETTİ
Yangınla mücadelede emeği geçen isimleri tek tek anan Kınlı, şu ifadeleri kullandı, “Öncelikle Başkanım Veysel Şahin Bey’e, İzmir Milletvekilimiz Tamer Osmanağaoğlu’na, İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya’ya, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum’a, Belediye Meclis Üyesi arkadaşlarım Okan Katkıcı, Ülkü Ocakları Başkanımız İbrahim Dumanlı’ya, Ülkü Ocaklarından arkadaşlarımıza, Teşkilat Başkanımız Tugay kardeşim, Hakan ağabeyim ve teşkilat mensubu arkadaşlarımıza, Valimiz Süleyman Elban, İlçe Kaymakamımız Sayın Hakan Yavuz Erdoğan’a, İlçe Jandarma Komutanımız Binbaşı Cihan Gültekin’a, İlçe Tarım Müdürümüz Hüseyin Kılıç’a, AFAD Başkanımız Ali Hamza Pehlivan’a, . Ülkü Ocakları İzmir İl Başkanı Burak Kılıç’a, Milliyetçi Hareket Partisi'nin yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma, Damızlık Birliği veteriner Hekimleri Sercan Kiremitçi ve Orhan Coşar’a, Sağlık personeli ve ambulans şoförlerimize, Tüm oda başkanlarımıza, Milliyetçi Hareket Partisi Bayındır İlçe Başkanı Mehmet Karakaya ve ekibine, Tüm muhtarlarımıza, ilçe esnafımıza, çiftçi ve köylülerimize, TAKED’e, Kızılay’a, UMKE’ye, ilçemizdeki süt işletmeleri ve beton firmalarına, basın mensuplarına, Uzaktan ve yakından müdahale için tüm il ve ilçelerden gelen kurum ve kuruluşlara, Hayvanların tahliyesinde, canları pahasına büyük bir kahramanlık örneği göstermek suretiyle canlıların kurtulmasına vesile olan nakliyecilerimize ve celeplerimize, Şehitler vererek, Yeşil Vatan’ı koruma uğruna canlarını hiçe sayan vefakâr, cefakâr, kahraman orman işçilerimize ve itfaiye erlerimize, tayini çıkmış olmasına rağmen yangın yerinde bulunan sayın Başsavcımız Yasin Coşkun’a ve tüm Ödemiş halkına minnettarız, sonsuz teşekkürler.
"BAZI KENDİNİ BİLMEZLER DEVLETİ ELEŞTİRDİ"
Kınlı, yangın sonrası devletin bölgeye hızlıca ulaştığını, konteyner kentlerin kurulduğunu ve altyapı çalışmalarının başlatıldığını hatırlatarak, "Yangın, yoğun bir rüzgâr sebebiyle kontrol altına alınması güçleşti. İzmir Valimiz, olayı haber alır almaz bölgeye geldi, değerlendirmelerde bulundu. O günü yaşayan birisi olarak gerçekten zor bir geceydi. Biz elimizden geldiği kadar ekiplerimize yardımcı olmaya çalıştık. Bu yangında; Tosunlar, Suçıktı, Üzümlü, Karadoğan, Köseler ve Yeniköy mahallelerimiz etkilendi. 2 orman görevlimiz şehit oldu. İlk gece, o mahallelerde mahsur kalan 40 kişinin kurtarılması konusunda çok zor bir süreç yaşandı. Jandarma Komutanımız çok mücadele etti ve çok şükür, vatandaşlarımızı kurtardık. Ertesi gün de yangının tam ortasında kalan 4 kişilik bir aileyi Hava Kuvvetlerimizin desteği ile kurtardık. Bazı kendini bilmezler, dünyaya kendi penceresinden bakan kişiler, birtakım eleştirilerde bulunmuş. Bir yangınla mücadele ederken, birileri kendince yorum yapmış. Bu zor şartlarda canla başla mücadele edilirken, rüzgârın şiddeti, kuru otların çokluğu, nemin düşük olması gibi sebeplerle ortam yangına son derece elverişliyken, herkes üstüne düşeni yaparken; devletimiz havadan ve karadan 14 hava aracı, 167 kara aracı ve 540 personelle yangını söndürmeye uğraşırken; Zonguldak’tan, Eskişehir’den, Tire’den, Türkiye’nin dört bir yanından gelen bunca kurum, kuruluş, vatandaşımız can siperane yangınla mücadele ederken; maalesef partizan ve anlamsız tavırlarla devleti eleştiren, daha da ileri giderek devletin kurumsal kimliğine laf eden bir takım talihsiz, bedbaht, kendini bilmez kimseler olmuş. Bu kişileri önce Allah’a, sonra Ödemiş milletinin hafızasına havale ediyorum. Biz, ilk dakikalardan itibaren ekibimizle birlikte yangın bölgesindeydik. Soğutma çalışmaları tamamlanana kadar o bölgeden bir an bile ayrılmadık. Bölgeyi terk etmedik. Yaşananlara, yapılanlara şahit olduk. Birebir olaylara tanıklık eden bizler, bu ithamları kabul etmiyoruz. Devletimiz, yangın esnasında ve sonrasında da tabiri caizse jet hızıyla bölgeye ulaşmış, konteyner kentler kurmuş ve gerekli destekleri sağlamıştır. Hatta yolların yapımı için yangının ertesi günü çalışmalara başlanmıştır. Bu yangınların olduğu günlerde Buca’da, Seferihisar’da, Çeşme’de ve yurdun başka yerlerinde yangınlar vardı. Devletimiz bütün yangınlara müdahale etti ve hızlı bir şekilde yangınları söndürdü. İzmir’de meydana gelen yangınlarda 3 bin 558 personel, 73 hava aracı ve 892 kara aracı görev yapmıştır. 104 konut, 8 iş yeri ve 11 ahır zarar gördü. Bakanlarımızın da talimatlarıyla bu sorunlar çözülmeye başlanacak. Evlerin en kısa zamanda teslimi ve zararların karşılanması konusunda hızlı bir şekilde çalışmalar yapılacak” ifadelerini kullandı.
İlçe Tarım Müdürlüğü’nün yaptığı tespitlere göre 3 bin büyükbaş ve bin küçükbaş hayvanın sıfır kayıpla tahliye edildiğini belirten Kınlı, “İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüz tarafından yapılan tespitlerde, tahliye işlemleri çok büyük bir işti. 3 bin büyükbaş hayvan, bin tane de küçükbaş hayvan tahliye edilmiş. Yangından sonra da sıfır zayiatla, kayıpsız şekilde hayvanlar sahiplerine geri teslim ediliyor. O bölge arıcılık bölgesi; birçok kovan telef olmuş. Devletimiz tarafından karşılanacak. Yem, saman, silaj gibi hayvanların beslenmesini destekleyecek ürünler, süt sağım sistemleri, traktör sağlaması üzerine çalışmalar yapılıyor. Doğayı korumak, bu vatanı korumak, geleceğe taşımak hepimizin görevi. Bu durumdan çıkarılması gereken dersler var. İlerleyen zamanlarda zararlar tespit edildikçe eksiklerimiz belli olacak. Bu tür felaketlerin yaşanmaması adına önlemler almalıyız” dedi.
İZSU’YA VE BELEDİYEYE ELEŞTİRİ
İZSU’nun yangın sonrasında bazı mahallelerde sayaç okuma işlemleri yapmasını eleştiren Kınlı, “Bildiğiniz üzere İZSU, yangından sonra bazı mahallelere gidip sayaç okuma işlemleri yapmış. İnsanların zaten morali bozuk. Evini, traktörünü kaybetmiş, ahırı yanmış, hayvanlarını zor tahliye etmiş, canını zor kurtarmış... Böyle bir zamanda, destek olmak için “Ne yapabiliriz?” diye düşünmeleri gerekirken sayaç okutmak çok enteresan bir durum. Ben buradan İZSU’yu eleştiriyorum. Görmediğimiz, yaşamadığımız bir felaketin olduğu bir ortamda İZSU bunu yapmamalıydı. Sayaç okumanın acelesi yoktu. Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan’ı ilk gece, bölgeye geldikten sonra gördüm. Daha sonralarında videolardan gördüm. Yangın esnasında çok mesaimiz olmadı. Belediyeden yangın esnasında mutlaka takviye araç gitmiştir ama vatandaşlarımızın dışarıdan getirdiği ekipman çok daha fazlaydı. Belediye tarafından kriz masası anında oluşturulamadı. Böyle durumlarda kriz masasının çok hızlı bir şekilde oluşturulması gerekiyor. Video çekerek, yangını göstererek bu gibi işlemler yaparak faydalı olunmuyor. Biz yangını söndürmekle mücadele verdik. Sosyal medya ile uğraşamadık. Tam “Yangın söndü” diye eve dönüyorduk, sabaha karşı bir yerde daha tutuştuğunu gördük. Bize denk geldi, bir de orada mücadele ettik. 3-4 gün boyunca elimizden geldiği kadar, sosyal medya ile uğraşmaktansa yangının söndürülmesi, yardımın ulaştırılması konusunda mücadele ettik” ifadelerini kullandı.
“GEDİZ FİRMASININ İHMALİ ARAŞTIRILMALI”
Yangının çıkış sebebine de değinen Başkan Kınlı, “GEDİZ firmasının değerlendirilmesi gerekiyor. Eğer bir ihmal varsa, savcılığın araştırmaları neticesinde ortaya çıkacaktır. Hatlar eskiyse, teknik konuda yapılması gerekenler varsa, bunların ivedilikle yapılması lazım. Bilhassa hatların tekrar gözden geçirilmesi lazım. Bununla ilgili bir ihmal asla kabul edilemez çünkü sonucu felaket oluyor. Vatandaşlar, ara ara elektrik kesintisi olduğunu ve cihazlarını çalıştıramadıklarını dile getirdi. Bununla ilgili bilgi kirliliği olmaması için GEDİZ ile iletişime geçeceğiz. Belediye Meclisi’nde de GEDİZ, o mahallelerde güçlendirme trafosu yapmak için teklif sunmuş. Belediyede işlemdeydi” dedi.
Meclis Üyesi Okan Katkıcı: “UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ”
MHP’li Belediye Meclis Üyesi Okan Katkıcı, yaşanan büyük yangının etkilerini asla unutmayacaklarını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı, “O yangının içinde su içmeyi, yemek yemeyi unuttuk. Telefonla sağa sola ulaşmakta bile güçlük çektik. Bazı yerlerde hatlar çekmedi, iletişim kuramadık. Allah, memleketimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Başkanımızın o gün söylediği bir cümle vardı, benim için çok anlamlıydı: ‘Bu makamlarda olduğumuz sürece, bu hayatta olduğumuz sürece bu yangını unutmayacağız. Bir daha böyle yangınların çıkmasına izin vermemek adına çalışacağız.’ İşte bu sözü kendime şiar edindim. Çünkü insan hafızası zamanla unutur, unuttukça da aynı acılar tekrar yaşanır. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu felaketi unutturmamak, gereken tedbirlerin alınması için elimizden geleni yapmak konusunda kararlıyız.”
Katkıcı, ayrıca yangın sürecinde kamuoyuna yansıyan bazı iddialarla ilgili de net konuştu. Hayvanların kaybolduğu veya çalındığı yönündeki söylentilerin gerçeği yansıtmadığını belirterek şöyle dedi, “Ödemiş genelinde hayvanların kaybolduğu, kamyonların durdurulduğu gibi iddialar kesinlikle doğru değil. O süreçte İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerimizle, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği yöneticileriyle sürekli iletişim halindeydik. Her şey koordineli bir şekilde yürütüldü. Devletin ilgili kurumlarına hayvan kaybı veya hırsızlığına dair tek bir başvuru yapılmadı. Tarım ve Orman Müdürlüğümüz, bu süreci sıfır hata ile tamamladı. Bu özverili çalışmalar için tüm yetkililere teşekkür ediyorum.”