Biz bu ülkenin belediyesi değil miyiz? Biz özel bir ayrıcalık istemiyoruz, eşitlik istiyoruz!”
Türkiye'de son aylarda üst üste gelen zamlar sonrası başta vatandaşlar olmak üzere birçok kesimden tepki gelmeye devam ediyor.
İğneden ipliğe her şeye zam gelirken, özellikle akaryakıta gelen zamlar sonrası vatandaşlar kadar kamu kurumu olan belediyeler de isyan etmişti. Özellikle muhalefet kanadında bulunan belediyelerin tepki gösterdiği süreç hakkında Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş Egedesonsöz’e konuştu.
MÜTEAHHİT BULURSAK GÖZLERİNDEN ÖPÜYORUZ
Akaryakıt fiyatlarını değerlendirerek sözlerine başlayan Başkan Eriş, “28 Mayıs’a baktığımızda mazot 18 TL, şimdi 39 TL. Fiyatların burada durmayacağını da ekranlara çıkan ekonomistler belirtiyor. Kırsalı ağır olan bir ilçeyiz. Aydın dağlarından Bozdağ’a kadar dağ yerleşimlerimiz çok fazla. Bunların hepsinde üretim yollarının bakımı yapılmalı. İnsanlar incire, kestaneye, cevize gidecek. Bizim yollarımız çift taraflı, bunların bir de mezraları, yerleşim yerleri var. Çok fazla alana gidiyoruz. Yetişmek mümkün değil. Asfalttaki, demirdeki fiyatlara baktığımızda erişilmez durumda. Bunu aslında söylememe gerek bile yok. Yapılan ihalelere müteahhit bulmakta zorlanıyoruz. Müteahhit girerse seviniyoruz, gözlerinden öpüyoruz. Bu taşınamaz duruma geldi artık” dedi.
TASARRUF ETME ŞANSIMIZ YOK!
Krizin sürdürülemez hale geldiğini belirten Eriş, “Tasarruf etme şansımız yok. Her gün İzmir’e minibüs kaldırıyoruz hastaların hastaneye götürülmesi için, tasarruf etmek için götürmememiz lazım. Nasıl tasarruf yapalım? Yüzde 40 civarında da elektriğe zam bekleniyor… Ekim’de bizim açımızdan ekonomi daha mı iyi olacak? Hizmeti sürdürebilmek için park yapacaksam 10 tane değil de 6 tane yapmak zorunda kalıyoruz. Tercih yapmak zorunda kalıyoruz. Yolların açılması, yolların yapılmasından tasarruf yapılabilir mi? 7 yola bakım yapıyorum, karla mücadele yapıyoruz. Bundan nasıl tasarruf yapacağız? Zorunlu giderlerimiz var ve bunlardan tasarruf mümkün değil. Bunun tek yolu var, yerel yönetimlerin paylarının artırılması. Bir de geçmişte İller Bankası’ndan kesinti yapılmadığı için şimdi iki katından fazla kesinti yapılıyor. Devlet demek dayanamıyorum diyor ki kesinti daha fazla yapılıyor. Ancak biz müteahhit değiliz, ticari kuruluş değiliz. Yaptığımız hizmetin geri dönüşü yok. Nasıl çiftçiye kırmızı mazot deniliyorsa, bize de mavi mazot verilsin. Kısıtlansın, belirlensin, yerel çalışmalarda indirimli mazot verilsin. Bunu diğer kurumlar yapabiliyorsunuz, tekneye, uçağa, trene verebiliyorsanız, yatlara verebiliyorsanız bize de versinler. Biz bunları halka yönelik hizmette kullanacağız. Yat gezisi yapmayacağız biz! Benim daha çok greyder, kamyona ihtiyacım var. İndirimli mazot bir çare olabilir. Türkiye'de hiçbir belediye tanımıyorum ben kırsalda bu kadar üretim yolu bakımı yapmış olsun. Bin 82 kilometre yüz ölçümü olan yerden bahsediyoruz. Bu yıl yaşanan aşırı yağışlarda 1 kere yaptığımız yolu 3 kez yaptığımız oldu. Yani bu 3 kat fazla harcama demektir” ifadelerini kullandı.
BİZ ÖZEL BİR AYRICALIK İSTEMİYORUZ
Belediyeler Birliği’nin eşit davranmadığını dile getiren Eriş, “TBB’de bir dönem parti dengesi vardı, bizden de 1 tane talep istediler, biz de kamyon istedik. Ancak onu da alamadık. Şimdiye kadar hiçbir şey alamadık Belediyeler Birliği’nden. Eşit davranmıyorlar. Diğer belediyeler halka hizmet etmiyor mu? Ben CHP’den, İYİ Parti’den, Saadet’ten seçildiğimde hizmetleri alıp eve mi götüreceğim? Ben yardımı vatandaşlara daha iyi hizmet etmek için istiyorum. Kamyon istiyorum çünkü kamyonlarım çok eski, bakımdan çıkamıyor. Ben 1,5 milyona yakın aidat ödüyorum ve onun karşılığını istiyorum. Biz bu ülkenin belediyesi değil miyiz? Biz özel bir ayrıcalık istemiyoruz, eşitlik istiyoruz!” dedi.
7 MİLYON TL İLLER BANKASI PAYI, 17 MİLYON TL PERSONEL GİDERİ!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile uyumlarına dikkat çeken Eriş, gelir-gider dengesinde yaşanan sorunlara da değinerek “Tunç Başkan ile yaptığımız yerel çalışmalarda özellikle kırsala yardımda, İZSU, İZBETON gibi kurumlarla uyumlu şekilde çalışıyoruz. Büyükşehir'in desteği olmasa birçok hizmeti özellikle kırsalda yapmamız mümkün değil. Biz bu süreci dayanışma ile atlatıyoruz, bunun içinde Tunç Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Diğer türlü süreç sürdürülebilir değil. Bu ay 7 milyon civarında İller Bankası payı geldi, ancak benim personel giderim 17 milyon TL… Bunu birisi anlatsın bana. Ancak biz bir şekilde hayatı sürdürmeye çalışıyoruz. Ancak Eylül ve Ekim’de böyle giderse bunun sürdürebilirliği zor. Biz şu an kredi alamıyoruz bankalardan. Ya vermiyorlar ya da faizleri yüksek. Yılbaşında yüzde 1’lerde alabildiğiniz krediler şu an yüzde 3’lerin üzerinde” diye konuştu.
