GEÇTİĞİMİZ GÜNLERDE YAŞANAN YOĞUN YAĞIŞLARLA ŞEHRİN PEK ÇOK NOKTASINDA SU BASKINLARI OLDU. AMA ÜZERİMİZE DÜŞENLERİ YAPTIK

Geçtiğimiz gün Ödemiş’e 100 kg civarında yağış düştü. Aylardır yağan yağmurlarla toprağın kapasitesi dolarsa su taşar ve akışa geçer. Peki, siz ne yaparsınız diye sorarsanız. Şarampol, menfez ve köprü temizlikleri yaparız. Açtığımız şarampollere atılan atıklar, malzemeler çıkış noktalarında çıkan malzemeler bu sorunların oluşmasında etkili. Çaputçu deresinde bir sistem oluşturduk. Orada hiçbir problem yaşamadık. Böyle durumlarda fen işleri ekibimiz rögar temizliklerini de yapıyor. Örneğin Anadolu caddesinde yağmur suyu çalışması yaptık. O noktalarda artık sorun yok.  Önlem almak adına Zafer mahallesinde şu an Ahrandı deresinden adliyeye doğru gelen bölümde çalışmalar yapıyoruz. Şehir merkezinde özellikle kız meslek lisesi civarında aldığımız önlemler yeterli olmuştur. Fakat bu kadarı bile yeterli değildir. Çalışmalarımız farklı noktalarda sürüyor. Ev, tarla/ tarla, ev şeklinde giden noktalarda sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Suya doyan tarlalardan taşan sular baskınlara neden olabiliyor. Şehir merkezindeki tarla suları elbet bir yere gidecek. Ama henüz yapılaşma olarak buna hazır değiliz. Tarla/ ev şeklinde olan mahallelerde yeni şehirleşmeler oluşurken buralara gidilecek. Oralarda yağmur suyu kanal çalışmaları yapılırken önlemler alınacak. Bu çalışmalarımızı yapabilmemiz için ayrıca yağmurun dinmesi ve toprağın suyu iyice çekmesi gerekiyor. Bugün kaymakamlığımızda bir toplantı yaptık. Yapılan toplulaştırma da dereler gitti. Şarampoller gitti. Bugün toplantıda bunlar konuşuldu. Ovakent yolunda nehir kapalı. Suyun gidecek bir yeri yok. Buralarda büyük sorumluluk DSİ de. Bu anlamda hem karayolları, hem DSİ görevini yapmalı. Ayrıca biz de bize düşen görevleri yaparız. Ama toplulaştırma bitmeden çözülme şansı maalesef yok. Örneğin Yeniköy kahvelerinin olduğu yerler son günlerde çok konuşuluyor. Karayollarının yaptığı çalışmalar sürerken orada biriken su tarlalara geliyor. Bir serada kot farkı nedeniyle aşağıda.  Arkası açık mı ?değil. Ben mi açacağım onu? Yer sahibi ben miyim? Gittik gece 11’de o kepçenin içine girdik. Tarla sahipleri ile birlikte oradaydık ve gece ben de oradayken video çekerek kendi hesabımdan paylaştım. Su baskınları sadece orada olmadı .Tosunlar Mahallesi’nde yollar göçtü. Suçıktı bölgesinde üç yerde göçük var. Gerçekli, Gereli ,Gelinboz çayı, Ertuğrul ,Kurucuovada da su baskınları oldu. En son Balabanlı muhtarımız aradığında saat gece 12’de Karakova civarında bir tır devrilmiş. Makinamız Karakovaya, oradan Kazanlıya, oradan da Balaban’lı ya gitti. Bu noktada DSİ’nin derelere bakarak, İBB Dereler Şube müdürlüğü kendi alanlarındaki derelere bakarak çalışmalar yapması gerekli. Geçtiğimiz gün Zafer mahallesindeydik. Oradaki üç dere mahalle aralarında yok olmuş. Peki, bu su nereye gidecek? Geçtiğimiz haftalarda Acil Servisi su bastı. Bunlar hep kentleşmenin getirdiği sorunlardır. Eğim olan köylerde bu konuda sıkıntı çıkmasa da ova bölgesindeki köylerde çıkabiliyor. En çok zarar gören arkadaşımızın tarlasında Ödemiş belediyesi ve İZSU olarak iki gün su çektik. Ama diyor ki yan tarafa gelip çekiyorlar. Orası beton burası değil ne yapacağız peki? Daha sonra motopomplar geldi ve oradan suyu aldı. Şansımız varmış ki arkadaki dereye bu sular verildi. Şehir içinde bu sorunları çok yaşamasak da tarlalarda maalesef oluştu. Şehir içinde zamanında yaptığımız çalışmaların sebebi işte buydu. Kentin içinde dereler yok olursa sonuç budur. Kişilerde kendi önlemlerini almak zorundadır. Bu anlamda bu yağış hem bizlere hem de tarla sahiplerine bir ışık tuttu ders verdi. Karayollarının bozmuş olduğu yolu benim düzeltme şansım var mı ?Bunu da bilecek herkes. Biz de elimizden geleni yaptık


YOLLARDAKİ ÇUKURLARA GELİRSEK DEFALARCA SÖYLEDİĞİMİZ GİBİ KİM KAZDIYSA O KAPATACAK

Yollardaki çukurlara gelirsek defalarca söylediğimiz gibi kim kazdıysa o kapatacak. Bakın mesela bugün bir vatandaşımız bana bir fotoğraf attı .Bulunduğu yerde doğal gaz çalışması geçen hafta yapılmış ve bu hafta kapatıyorlar. İşte doğrusu budur. Pandemi sırasında oluşan ve devam eden ekonomik kriz yüzünden müteahhitler zor durumda. Yarım kalan işlerde bize kaldı. Ama benim kendi işim var. Ben park yapmalıyım, yol yapmalıyım ben kendi görevleri mi yapmalıyım. Vatandaş soruyor siz izin vermiyor musunuz? Diyor. Peki ne yapalım o hatlarında döşenmesi gerekiyor. Vatandaşımız şunu bilsin ki kendi işimizi bıraktık bu işlere bakmaya başladık. Tabi gerektiğinde kapamayanlara ceza da yazdık. Ama müteahhitler ekonomik sıkıntılardan dolayı işlerini bırakmak zorunda kaldı. Onları da suçlayamıyoruz. Müteahhit işini yapıp parasını almak ister. Ama ekonomik sıkıntılar herkesi çıkmaza soktu. Şu an şehrin pek çok noktasında bizim görevimiz olmasa da elimizden geldiğince çalışmaları sürdürüyoruz. Ovakente gideceğiz, Çayıra da gideceğiz, Küçükörene  de gideceğiz kırsalda pek çok noktada çalışma yapılacak yerler var ve biz hepsini biliyoruz. Buradan bir kez daha söyleyeyim. Önceliğiniz şehir içinde en hareketli yerler. Ama yeri geliyor dağın başındaki yolları yapıyoruz. Kısacası kimin aciliyeti varsa önce orada başlıyoruz

PROSEDÜRLER GEREĞİ YARIM KALAN TÜM PROJELERİMİ TAMAMLAMAK İSTİYORUM

Niçin ikinci dönemi istiyorsunuz? Mehmet Eriş derseniz. İşte cevabı yarım kalan projelerimi tamamlanmak içindir. Geçtiğimiz seçim öncesi Mendegüme civardaki beş köyü destekleyecek su üzerine bir proje düşünmüştük. Amacımız oradaki suyu tutup çevre köylere de vermekti. Ama o çalışmanın daha sadece zemin etütlerini yapabildik. 4,5 yılda henüz bu noktaya gelebildik. Çünkü Türkiye’de onay alma ,zemin etütü vs gibi işlemler yavaş sürdüğü için 4,5 yılda gelebildiğimiz nokta budur. Geçtiğimiz dönem yine seçim öncesi vadettiğim projelerin gerçekleşmesi için hem partimden hem Ödemişlilerden bir dönem daha istememin sebebi de budur. Mendegüme’de  6 köyün beraber olduğu üretici pazar yeri kuruldu. 6 köy bunu başardı. Orada soğuk soğuk hava deposu kuruldu. Konaklı ve Bozcayaka’da ekim yaptık. Ürünleri kendi aş evlerimiz, huzur evimiz için satın aldık. Kalanı pazarda satıldı. Peki bunlar bizde üretiliyor iken neden Fethiye’den ,Antalya’dan gelsin? Bırakalım ürünümüz Konaklıdan gelsin Yanıkkır’dan gelsin. Ama şunu söylemek isterim ki bu konularda da istediğim kadar gönlümce yol kat edemedim. Daha çok yapılacak çok iş var

TOPLAMDA 300 DEKARIN ÜZERİNDE YENİ SANAYİ ALANI OLUŞTURDUK

Küçük sanayi sitemizin mevcut haliyle yenilenmesi şart. Yeni alan yaratma konusunda Çevre yolu planını tam 24 yıl önce yapmıştım. Sungurlu Mezarlığı’ndan Birgi kavşağına kadar 200 dekarlık yeni imalat sanayi planımız hazır. Sanayinin altında ve çevre yolunun içinde de yerler var. Toplamda 300 dekarın üzerinde yeni sanayi alanı oluşturduk. Burada büyüyen küçük sanayici orada artık daha çok büyüyebilir. Geçtiğimiz haftalarda hem bölgemizden hem de İstanbul’dan gelen sanayicilerimiz burada yatırım yapmak için bizlerle görüştüler. Tekrar söyleyeceğim ben burayı 1994 yılı Haziran ayında belirledim. Tam 30 yıl önce. Maalesef Pandemi döneminde kaçırdığımız yatırımlar da oldu. Pandemi döneminde 3000 kişilik yatırım yapacak rüzgar gülü kanatı yapan bir Alman firmayı kaçırdık .Ama şu anda yine talepler geliyor ve değerlendiriyoruz


YAPTIĞIMIZ TÜM FESTİVALLERLE AMACIMIZ BU ÜRÜNLERİ TANITMAK VE SESİNİ DUYURMAKTIR

Projelerimiz dahilinde olan Süt Şenliğini yapamadık. Süt ücretleri çok düşüktü ve üretici mağdurdu. Ama Salı pazarında uyarı olması açısından bardağını al gel süt içelim diyerek bir kahvaltı düzenledik. Sütün fiyatının düştüğü yerde o şenliği nasıl yapabilirdik? Ama fasulye, barbunya, çilek festivali gibi festivaller yaptık. Kestane festivali yaptık. Bu yıl ürün az o nedenle kestane festivali yapamadık. Üretici ağlarken bu festivali nasıl yapabiliriz? Ayrıca bu festivallerle amacımız bu ürünleri tanıtmak ve sesini duyurmaktır. Geçtiğimiz senelerde patates festivali yapmıştık. Patates deyince Ödemiş, Ödemiş deyince patates akla gelir. 2 kere üst üste yaptığımız patates festivalinde onlarca yemek yapıldı. Patatesli tatlı, kurabiye, her şey ortaya çıktı. Buradan da özellikle Ödemiş Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencilerine, öğretmenlerine ve yönetimine ayrıca İzmir ve Selçuk aşçılar derneğine katkıda bulundukları için bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu festivali de ancak iki kez yapabildik. Ekonomik kriz geçtiğinde elbette festivalimiz devam edebilir


 TOHUMUN KIYMETİNİ, BİLİNİRLİĞİNİ ARTIRMAK TOHUMU KORUMAK VE TOHUMU YAŞATMAK ANLAMINDA ŞU AN SALI PAZARINDA BİR ALAN YARATIYORUZ

Tohum konusunda gittiğimiz diğer ilçelerimizin tüm festivallerinde tohum takaslarında bulunduk. Tohumun kıymetini, bilinirliğini artırmak tohumu korumak ve tohumu yaşatmak anlamında şu an Salı pazarında bir alan yaratıyoruz. Birkaç haftaya kadar ortaya çıkacaktır. Tohum konusunda ise tarım hizmetleri müdürlüğümüz bu bankayı kurdu ve tohumlarımız korumada


STADYUM YIKILDIĞI ZAMAN ORAYI SARAÇOĞLU MEYDANI YAPACAĞIZ. ALTINA 500 ARAÇLIK OTOPARK YAPABİLECEĞİZ. BU NOKTAYI ULUS MEYDANI, ÇAMLIK VE SARAÇOĞLU STADYUMU OLARAK BÜYÜK BİR PROJE HALİNE GETİRECEĞİZ

ÖDEMİŞ TİCARET ODASI YÖREX'TE ÖDEMİŞ TİCARET ODASI YÖREX'TE

Otopark konusunda üç alan çalışmamız var. Ayrıca çevre yolunun bir an önce bitmesini biz de istiyoruz. Çevre yolu bittiği taktirde şehir merkezinde özellikle trafik yoğunluğu azalacak. Büyük araç geçişleri merkezden olmayacak. Yalnız şöyle bir sorunumuz daha var. Otoparkları planlıyoruz ama insanlarımız otoparkı kullanacak mı? Yıldız otoparkına gidin bakın boş. Ayrıca Ödemiş Saraçoğlu Stadyumu‘nun yıkılma konusuna gelirsek oranın yıkılması söz konusu. Stadyum yıkıldığı zaman orayı Saraçoğlu Meydanı yapacağız. Altına 500 araçlık otopark yapabileceğiz. Bu noktayı Ulus Meydanı, Çamlık ve Saraçoğlu Stadyumu olarak büyük bir proje haline getirecek ve burayı rekreasyon alanında çevireceğiz. Bu yerin iki katı kadar büyük bir yeri Gençlik ve Spor Bakanlığımıza verecek daha büyük bir stat oluşturacağız. O noktada bunu başarabilirsek Saraçoğlu Stadyumu’nun üstü eğlenme, dinlenme, spor alanları, amfi tiyatro gibi mekanlar olurken altıda büyük bir otopark alanı olacak

EKONOMİK KRİZ NEDENİYLE GÖLCÜK OTELİN İNŞAATI DURDU

Gölcük otelin yapımı konusuna gelirsek. Önceki başkanımız başlattı biz de sürmesini istedik. Müteahhitle  görüştük. Mahmut başkan başladıysa Mehmet başkan devam etmelidir. Ama müteahhitle devam edemedik. 2020 yılında Pandemi başlangıcında burayı 6 milyon TL’ye ihaleye çıktık giren olmadı. 2021 yılı Şubat ayında 12 milyon TL’ye ihaleye çıktık giren olmadı. Daha sonra yaklaşık 20 milyona ihaleye çıktık ve bir müteahhitimiz burayı aldı ve gayette hızlı gidiyordu. Ancak bir yıldır artan maliyetler yüzünden devam edemiyoruz. Önümüzdeki birkaç haftada burayla ilgili neler yapılabilir konusunu netleştireceğiz. Otelimizin inşaatı gayet güzel ve hızlı giderken 2022’nin sonuna doğru oteli açmayı planlıyorduk. O zaman betonun m3’ü 375 TL iken şu an 3750 TL yani on katı. Peki hangi müteahhit buna dayanabilir? Bunlar devletin ekonomiyi yöneten kesiminin yönetememesinden dolayı. 2021’de enflasyon yüzde 12/13 civarında iken bugün %65 ve neredeyse altı katı. Şu anda kimse ev alamıyor. Kimseye iş yaptıramıyoruz çünkü paramız yetmiyor .Ne yapacağız peki ?Hep söylüyorum ya pandeminin gelmesiyle iki senemiz yok oldu


200 ‘ÜN ÜZERİNDE KÖPEK BARINDIRDIĞIMIZ BİR BARINAĞIMIZ VAR. ŞİMDİ DE KEDİLER İÇİN BİR ÇALIŞMA BAŞLATTIK

Sokak köpekleri konusuna gelirsek komşu ilçelerden gelen misafirlerimiz olduğunu biliyoruz .200 ‘ün  üzerinde köpek barındırdığımız bir barınağımız var. Şimdi de kediler için bir çalışma başlattık. Çünkü onlar da yavruluyor ve vatandaşlar bizi arıyor. Ama isteriz ki vatandaş kediyi, köpeği bize getirsin biz kısırlaştırmalarını yapalım. Ayrıca şu konuya da açıklık getirmek isterim. Sokaktan aldığımız köpeğin bakımını yapıp, aşılarını yaptıktan sonra yasa gereği aldığımız yere bırakmak zorundayız. Can dostlarımıza sahip çıkan herkese teşekkür ediyorum ama bunun başka bir tarafı da var ki bazen çocuklara veya insanlara saldırabiliyorlar. Bu anlamda insanları da düşünerek o dengeyi korumak zorundayız 


HÜKÜMET MEYDANINDA VERDİĞİM O SÖZLERİ TUTMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUM

Peki biz neler yaptık? Türkan Saylan eğitim merkezimizi açtık. Ödev evlerimizi yaptık. Havuzlu park, Birgi  gibi. Hükümet meydanında verdiğim o sözleri tutmanın mutluluğunu yaşıyorum .Tekrar ediyorum. Oluşturduğumuz projelerde 4,5 yıllık süreç içinde prosedürler gereği ancak belli bir noktaya kadar gelebildik .Pandemi döneminde insanlar evlerine hapis oldu. Yemek götürdük, ilaç götürdük. O zor günler ne çabuk unutuldu. Lütfen unutulmasın. Pandemi ,İzmir depremi, Güneydoğu depremi bunları hep birlikte yaşamadık mı? Başkanlığım süresi boyunca elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışırken yarım kalan tüm işlerimi tamamlamak ve yenilerini planlamak üzere üçüncü dönemi sizlerden istiyorum.
 

Editör: Tutku Küpeli