Ey! Benim güzel memleketime; milletime, bu insanlık dışı gündemi dayatanlar. Bu millete yazık değil mi? Bu ülkeye yazık değil mi? Sizin vicdanınız yok mu?

Ey! Her gün, orada burada milletin beş duyusu ile alay edercesine, yalan, dolan konuşan…

Delilsiz, ispatsız sallayanlar…

Vatandaşın aklını, fikrini karıştırarak, yaptıkları kanunsuzlukların üzerini örtmeye çalışanlar…

Bütün kanunsuzluklarını, politik göz bağcılığı ile farklı göstermeye çalışanlar…

Devlet Bahçeli’nin dediği gibi; ‘Kendi dışındaki herkesi küçümseyen, aşağılayan, hor görenler’…

Halkın kutuplaşıp birbirine düşmesi için, her türlü imkânı seferber edenler…

Yeter artık be! Vücudumuzun kimyasını bozdunuz. Yaşama azmimizi yok ettiniz. Bu millete de yazık… Aslında size de yazık ya!

Bu strese can mı dayanır?

Hadi bizim akıl ve ruh sağılığımızı önemsemiyorsunuz, zaten bozdunuz, kendinize de mi acımıyorsunuz?

Gerçekten çok merak ediyorum, bu strese nasıl dayanıyorsunuz?

İllâ birisinin çıkıp “Yeter ulan yeter!” diye bağırıp, düdüğü çalması mı gerekiyor?

Yeter be!

Hiç istemem ama işin sonunda aşağıdaki besteyi inşallah mırıldanmak zorunda kalmazsınız…

Kimseye etmem şikâyet.

Ağlarım ben halime…

Titrerim, mücrim gibi

Baktıkça istikbalime…

Perde-i zulmet çekilmiş

Korkarım ikbalime.

Titrerim mücrim gibi

Baktıkça istikbalime...

                        *********

Bazı kelimelerin manaları;

Mücrim: Suçlu

Perde-i zulmet: Kara Perdeler

İstikbal: Gelecek

İkbâl: Baht açıklığı