Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanlığı tarafından 4+4+4 süreci ve genel işleyişle ilgili yazılı basın açıklamasında bulunuldu.
Kamuoyu tarafından da yakından takip edildiği üzere eğitim sistemimiz 2012-2013 eğitim öğretim yılından itibaren yepyeni bir sürece girmiştir. 1997 yılından beri uygulanmakta olan 8 yıllık kesintisiz eğitim süreci sona ermiş, 4+4+4 kesintili ve zorunlu eğitim modeline geçilmiştir. 17 Eylül 2012 tarihinde okullarımızın eğitim öğretime başlayacak olmasına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılması gereken ve eğitim camiası ile eğitimden yararlananların beklentileri bugüne kadar karşılanamamış olup; sürecin işleyişiyle ilgili belirsizlik gün geçtikçe sıkıntıların artması sonucunu doğurmuştur.
                Yasanın yürürlüğe girdiği 30.03.2012 tarihinden bugüne kadar gelinen noktada cevap bekleyen sorular çoğalmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılması gereken işler ve cevap bekleyen sorular henüz yanıt bulamaz iken Bakanlığın hangi işlerle iştigal ettiği son yapılan 76. Madde atamaları ile gün yüzüne çıkmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın AKP hükümeti döneminde icraat olarak en güzel sonuçlandırdığı işlem 76. Madde atamaları olmuştur. Hüseyin Çelik döneminde 998 Okul ve Kurum Müdürü ataması bu yolla yapılmış, Nimet Çubukçu döneminde YİBO’lara pozitif ayrımcılık olarak bilinen bayan kontenjanı kullanılarak 300 Müdür Yardımcısı atanmış, şimdi de İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine aynı yöntem kullanılarak atamalar yapılmaya başlanılmıştır. Kamuoyuna allanıp pullanarak anlatılan sınav, liyakat, kariyer ilkeleri hiç sayılmıştır. Görevde yükselme sınavını bekleyen binlerce eğitim çalışanı görmezden gelinmiştir. Gelecekle ilgili beklentileri tırpanlanmıştır. Çalışma azimleri sonlandırılmıştır. Bu durumun yeni eğitim modeline geçiş sürecini etkileyeceği de şüphe götürmez bir gerçektir. Yeni mahkeme süreçleri başlayacak, tedirginlikler ve bekleyişler yapılması gereken işlerin önüne geçecek, süreçten etkilenenler yine eğitim çalışanları ve eğitimden yararlananlar olacaktır. Görünen manzara Milli Eğitim sistemimizin uzun bir süre daha kendini toparlama mecali kalmayacaktır.
                Milli Eğitim Bakanlığı tarafından görevlendirmelerin sona erdirilmesiyle ilgili bilgi akışının ardından ilimizdeki görevlendirmelerden süresi dolanların yenilenmeleri yapılmazken devam etmesi gerekenlerin yerlerinde kaldıkları görülmüştür. Ancak görevlendirme gerektiren bazı ilçelerin şube müdürlükleri kadrosuna aynı ilçe içerisinden yöneticiler görevlendirilirken Bayındır ve Ödemiş ilçelerimizde farklı bir uygulamaya gidilmiştir. Bayındır İlçe Milli Müdürlüğü görevine Ödemiş ilçesinden, Ödemiş İlçe Milli Eğitim Şube Müdürlüğü görevine Kiraz ilçesinden yöneticiler atanmıştır. Bu görevlendirmeler ilçelerimizde görev yapan yöneticiler arasında huzursuzluğa yol açmıştır. Bu görevlendirmelerin sınav, kariyer, liyakat ilkeleri gözetilmeksizin tüm etik kurallar göz ardı edilerek 76. Madde kapsamında gerçekleştirilmesi durumunda konunun yargıya taşınacağının da bilinmesi gerekmektedir.
                Milli Eğitim Bakanlığı yeni eğitim modeline geçiş sürecinde ilk yapması gereken iş olması gereken öğretmenlerin yer değiştirme işlemlerini bir aksilik olmazsa 18 Temmuz olarak açıklamış, ancak bugüne kadar gerek Bakan tarafından yapılan açıklamaların Başbakan tarafından farklı bir söylemle dile getirilmesi, gerekse Bakanlık personeli tarafından söylenilenlerin Sayın Bakan tarafından farklı bir şekilde dile getirilmiş olmasından kaynaklanan huzursuzluk had safhaya ulaşmıştır. İnsan Kaynakları Genel Müdürü Sayın Hikmet Çolak makamında mıdır? Merak etmekteyiz. Eğer izinde falan değil ise öğretmen yer değiştirme iş ve işlemlerini neden bu zamana kadar bekletmiştir? İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü olarak göreve geldiği günden bugüne kadar hangi Milli Eğitim personelinin hangi sorununa merhem olacak bir çalışma yapmıştır? Milli Eğitim olarak tüm enerjimizi insana, insanımıza harcamayacaksak neye harcayacağız?
                Bugün itibariyle okullarımızın dönüşümleri tabela olarak sağlanılmış ise de yeni sistemde fiziki olarak yapılması gereken değişimler her zamanki gibi yine Okul Müdürlerinin omuzlarına yüklenmiştir. Yeni sisteme geçiş süreci için yüklü bir kaynağın ayrıldığını ifade edenler bu meblağı görünen odur ki yine velilerimizin sırtına bindireceklerdir. İlk etapta görülen bir önceki dönem söylenen her çocuk evine en yakın okula devam edecek söyleminin kısa bir zaman sonra işlevini yitirdiğidir. Yeni sistemde mahallesinde gideceği okul olmayan bir öğrenci servis araçlarından yararlanmak zorunda kalacak ve bu durum da velilerimize ek bir yük getirecektir. Ayrıca veli isteğine bağlı olarak 60-66 ay arası çocuklarımızdan ne kadarının okullarımıza kayıt yaptıracakları da belli değildir. Bu yaş gurubunun sorunları ise yine müfredat belirsizliğinden kaynaklanmaktadır.
                Bütün bu belirsizlik devam ederken ilimizde deprem nedeniyle yıkım kararı verilen okullarımızın yapım aşaması sürecinin son derece ağır işlediği görülmektedir. Buca ilçemizdeki 30 Ağustos İlköğretim Okulu, yıkım tarihinden bu zamana kadar geçen zaman içerisinde Belediye, Milli Eğitim ve Özel İdare işleyişlerinden kaynaklanan sebeplerden dolayı henüz ihale aşamasına dahi gelebilmiş değildir. Okul binasının ihale süreci ile birlikte 2012-2013 eğitim öğretim yılına yetişmesi de mümkün görünmemektedir. Yine Buca ilçesindeki Saadet Emir İlköğretim Okulu’nun da yıkım işlemi tamamlanmış, ancak Milli Eğitim süreci tamamlanamamış olmasından dolayı 2013-2014 eğitim öğretim yılına dahi yetişmesi zor gözükmektedir. Milli Eğitim Müdürlüğünün iş ve işlemleri hızlandırarak okullarımızın bir an evvel inşaat işlerinin başlamasını sağlaması gerekmektedir.
                Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
                                                                         
Merih Eyyup DEMİR                                                                                                                                                       
Şube Başkanı
Editör: Haber Merkezi