HURŞİT KESER’İN ARDINDAN
 
Hani, sözün bittiği yer denir ya işte öylesine bir haldeyim. Canım bir şey yazmak istemiyor.
Geçen hafta içinde, Yerel Güç Gazetemizin ne yazık ki henüz tanışma fırsatı bulamadığım, değerli şair-yazar Şevki Kayaturan beyefendinin, “Kanser Haftası” nedeniyle anlamlı, hayat bilgisi kıvamında kanser ve sigara konulu şiirlerini okuduk.
Bugün ben de izninizle “ölümü” konu alan bir-iki şiir yazacağım. Daha doğrusu büyük şairimiz Yahya Kemal Beyatlı’dan seçtiğim şiirleri sayfama alacağım. Ben şair değilim, fakat sanatın edebiyat, şiir, musiki yönleri ile ömrümce ilgilendim hep. Neden mi ölüm? Anlatacağım.
Birkaç gün evvel, Tire-Gökçenli kadim dostum, dünya tatlısı, hani adam gibi deriz ya, öyle güzel bir insanı canım kardeşim Vet.Hek.Hurşit Keser’i kaybettik. Yok bu kelime olmadı, ebedi aleme uğurladık. Güzel insanlar birer birer hayat sahnesini terk ediyor. Yıllar önce biricik oğlunu elim bir trafik kazası sonucu kaybedince sağlığını onunla birlikte kaybetmişti zaten. İnançlı bir kişiliğe sahip oluşu tevekkülü elden bırakmadı. Hayata tutunmasını bildi. Mekânı cennet olsun. Değerli eşine, kızına, Keser ve Yardımcı ailelerine, yıllarca görev yaptığı Tire Belediyesi’nin her dönem ve her kademede görev yapan mensuplarına başsağlığı dileklerimle, sabırlar dilerim.
Yine o günlerde bir başka kadim dostum İbrahim-Mustafa Özcü kardeşler annelerini kaybetti. Merhumeye rahmet, Özcü ailesine sabırlar dilerim.
 
SESSİZ GEMİ
 
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
 
Hiç yolcusu yokmuş gibi, sessizce alır yol,
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.
 
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
 
Biçare gönüller, ne giden son gemidir bu,
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
 
Dünyada seven ve sevilen nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
 
Bir çok gidenin, her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.