Cumhuriyet tarihinin en sulu gözlü iktidarını yaşıyoruz. Cumhurbaşkanından Başbakan’a kabinedeki bakanlardan iktidar partisi milletvekillerine kadar çok sayıda yönetici basından izlediğimiz kadarıyla sık sık gözyaşı döküyor. Gözyaşı döküyor dökmesine de hiç kendinize sordunuz mu neden iki de bir ağlıyorlar? Ve nelere ağlıyorlar?
Bazılarınız son derece insanca olan bu tepkiyi ülke yöneticilerinin de göstermesini çok doğal karşılayabilir. Günlük yaşantıda doğal olacak bu tepkiler konu ülke yönetimi olunca çok da normal olmuyor. Onların görevleri gözyaşı dökmek değil milletin anası ağlamasın, millet gözyaşı dökmesin diye çaba sarf etmektir.
Aksini düşünmek gerçekçi olmaz. Profesyonel insanlar görevlerini yaparken duygularına perde çekerler en azından kamu önünde bunu yapmaya gayret gösterirler. Bir doktorun gördüğü yaralı karşısında ağlayıp gözyaşı dökmesi görülmüş müdür? Ya da bir yargılama sırasında yaşanan vahamet karşısında hüngürdeyen bir yargıç gördünüz mü? Ya da hastasının yaşadığı derin acıları dinlerken salya sümük ağlayan psikolog duydunuz mu? Onlar ağlamazlar mı? Tüm insanlar gibi elbette ağlarlar ama özel hayatlarında ağlarlar ve bu da en doğal ve doğru olanıdır. Ülke yönetimi gibi başka hiçbir görevle karşılaştırılamayacak bir görev sırasında yönetici kadrolarının hele koro halinde ağlamaları ne normaldir ne de doğrudur. Halkımız mağduru sever, mazlumun yanındadır. Ancak bu dirayetli olması gereken ülke yöneticilerinin de ağlamasını haklı ve kabul edilebilir kılmaz. Tam tersi olsa olsa tribüne oynamak olarak algılanabilir. İktidar ağlama yeri değil, ağlayana derman olma yeridir. Siz kaç tane Dünya liderini sık sık ağlarken görüyorsunuz? Hangi Osmanlı padişahı gözyaşları ile anılıyor? Peki alemlerin efendisi Peygamberimiz devlet yönetiminde kaç kez gözyaşı döktü?
Cumhurbaşkanı Gül ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ Yemen’de türküyü duyunca yine gözyaşlarına hakim olamadı. Peki sayın yöneticilerimiz son günlerdeki önemli gündem olan tutukluluk süresi sebebiyle gerçekleşen tahliyeler sebebiyle hiç gözyaşı döktüler mi? Ya aynı isimlerin milyonlarca dolar paramız, çok fazla sayıda domuz gribi aşısı alımı sebebiyle çöpe giderken hiç göz yaşı döktüğünü gördünüz mü?
Devlet yönetimi ciddi bir iştir. Ayakları üzerine sağlam basmak, dik durmak, dirayetli olmak gerekirken sık sık ağlayıp gözyaşı dökmek bana samimiyet yerine çaresizliği hatırlatıyor. Hatta bu örnekler halka mazlum görünme çabası gibi geliyor bana.
Kimi örnek alıyorlar bilmem ama maalesef halkımız başka konularda da salya sümük ağlayanlara daha bir sempati ile bakıyor. Ama en trajikomik ve garip olanı da gözyaşını tutamayanlardan medet ummaları (!)